Haber: Ersoy Dede
Türkiye’ye geldiği günden beri gündemden hiç düşmeyen ve geçtiğimiz haftalarda İnterpol’un ‘kırmızı bülten’ kararıyla iyice hararetlenen bir tartışmaya konu olan Haşimi; misafirperverlik için Türkiye’ye şükran duyduğunu ancak Türkiye’de olmasıyla ülkemizi diplomatik olarak zora soktuğunu düşünmediğini ifade etti.
Haşimi, “Benim bu misafirliğim resmi bir ziyaret olarak algılanmalı. Dolayısıyla benim resmi bir görevim var. Halen Irak Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Yardımcısıyım. Şartlar ne olursa olsun ben resmi bir sıfatla burada bulunuyorum. Buradaki resmi temaslarım tamamlandığında da zaten ülkenizden ayrılacağım. Hatta geçen Salı gidiyordum. Son anda gidişim iptal oldu” dedi.
Türkiye’de olmasıyla ülkemizi diplomatik olarak zora soktuğunu düşünmediğini ifade eden Haşimi, “Eğer böyle düşünseydim ertesi gün Türkiye’den ayrılırdım. Bu konuda hiç şüphem yok. Bunun böyle olduğunu Maliki cephesinden olaylara bakan gazeteciler istiyor. Hatta böyleymiş gibi sunmaya çalışıyorlar. ‘Haşimi’nin Türkiye ziyareti Türkiye’yi zora soktu’ yorumları yapıyorlar. Gerçekten böyle olduğu konusunda en küçük bir şüpheye dahi kapılsam ertesi gün ülkeden ayrılırdım” diye konuştu.
“Türkiye beni destekliyor. Şükran duyuyorum” diyen Haşimi sözlerini şöyle sürdürdü: “Beni haksızlığa uğradığım için destekliyor. Zaten Sayın Erdoğan nasıl Gazze’deki çocukları desteklediyse, nasıl Arap Baharı’nı desteklediyse beni de o yüzden destekliyor. Maliki’nin bana karşı haksızlık yaptığını bildiği için destekliyor. Bakın Maliki ne yaptı; korumalarımı alıp onlara işkence yaparak öldürdü. İşte Amer Saarbood. 19 Aralık 2011’de Bağdat’ta gözaltına alındı. Üç çocuğu vardı bunun. Üç ay gözaltında tutulduktan sonra işkenceyle öldürdüler. Ailesine de ‘Böbrek yetmezliğinden öldü’ dediler. Bunlar bana ihaneti kabul etmeyen korumalarım. Ayrıca iki korumam beni sırtımdan bıçakladı. Yalan beyanlarla devlet televizyonuna çıkıp hakkımda terörle bağlantım olduğuna dair açıklama yaptılar.”
Yeni Akit