Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya saldırmasının ardından başlayan göç dalgasında milyonlarca Ukraynalı ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Farklı sebeplerden olsa da savaşın başlamasının ardından ülkesini terk eden Rusya vatandaşları da var. Evlerini ardında bırakan Rus muhaliflerin tercih ettiği ülkelerden biri de, direkt uçuşların devam ettiği Türkiye oldu. Türkiye'ye sığınan Rusların ortak hayali, savaşın bir an önce sona ermesi…
Putin'in Ukrayna'yı işgali, Rusya'da savaş karşıtı protestolara neden oldu. Polisin oldukça sert şekilde müdahale ettiği protestolarda binlerce kişi gözaltına alındı. Bu protestolara katılan kimi Ruslar arasında cezaevi tehdidiyle karşı karşıya kalınca ülkesini terk edenler var. Ilya Denisov ve Anastasiia Veselova, protestolara katılan Rusya vatandaşlarından…
Denisov ve Veselova ile, ünlü Rus rapçi Oxxxymiron'un gelirini Ukraynalı mültecilere bağışlayacağı konseri izlemek üzere geldikleri İstanbul Kadıköy'de konuşuyoruz. Denisov, "Sokakta herhangi bir polis sizi yakalayıp içeri atabilir. Kız arkadaşımla beraber savaş karşıtı gösterilere katıldık. Polisten tebligat geldi. Rusya birkaç gün içinde gerçek bir faşist ülkeye dönüştü. Çığrından çıkmış insanlarla yaşamak çok zorlaştı ve biz de ülkeyi terk etmeye karar verdik” diyor. Çift, Rusya'dan ayrılma kararı aldıktan sonra iki gün içinde evlerini kapatıp birer bavulla uçağa atlamış. Gürcistan ya da Ermenistan'a gitmeyi planlıyorlar.
"Rusya'da sadece hayalkırıklığı, stres ve yorgunluk vardı çünkü bir saat sonra ne olacağını bilmiyorsun. Evimiz için, ailemiz için korkuyoruz. Savaşın bitmesi ya da daha iyi bir ihtimal Putin rejiminin yıkılması halinde dönebiliriz.”
"Sana şu an konuşuyor olmam bile riskli”
Rus rapçi Oxxxymiron'un "Russians Against War” (Savaş Karşıtı Ruslar) adını verdiği konser serisinin ilkini gerçekleştireceği mekânın önünde uzun kuyruklar var. Biletleri günler öncesinden tükenen konsere girmeyi bekleyen Ruslar, "Savaşa hayır” (Net voyne) sloganları atıyor. Konsere gelenlerin çoğu, Rusya'yı savaş kararından sonra terk edenler… Türkiye'ye gelen muhalifler arasında cezaevi tehdidiyle karşı karşıya kalan sıradan vatandaşların yanı sıra aktivistler, gazeteciler ve sanatçılar da var.
Philipp Chekunov, ülkeyi terk eden sanatçılardan… "Dışarıdan Rusya vatandaşlarını sokağa çıkmadıkları için yargılayanlar çok. Ancak sokağa çıkamıyoruz çünkü bu suç. Resmî ideolojiye ters düşen görüşleri ifade edemiyorsunuz. Sana şu an konuşuyor olmam bile riskli” diyor. Chekunov, ülkeden ayrılmadan önce yanına sadece bilgisayarıyla birkaç kıyafet alabilmiş. "Şu anda bir görsel üzerine çalışıyorum, ilginizi çekebilir” deyip telefonunu çıkarıyor. Ekranda, bedeni yarıya kadar kana gömülü bir Putin görseli var:
"Sanatçı olarak savaş karşıtı beyanda bulunmam gerektiğini hissettim. Bu halen devam eden bir iş ama benim beyanım da bu.”
"Uluslararası koruma talep edebilirler”
Ülkelerini terk eden Rus vatandaşlarının bazıları bir süre daha Türkiye’de kalmayı planlarken bazıları başka ülkelere gitmeyi düşünüyor. İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı avukat Tuğçe Duygu Köksal, Türkiye’nin lafzi olarak mülteci statüsünü Avrupa'daki olaylar nedeniyle sığınanlara tanıdığını, Avrupa ifadesinden de kural olarak Avrupa Konseyi üye devletlerin anlaşıldığı şeklinde yorumlandığını hatırlatıyor.
Köksal, “Rusya, Avrupa Konseyi’nden çıkartıldı. Bununla birlikte Türkiye’ye sığınan Ruslar, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında muhalif olmaları nedeniyle zulüm riskine uğrayacaklarını ifade ederek uluslararası koruma talep edebilirler” diyor. Putin’in savaş ilanından sonraki ilk 10 gün içinde 200 bin civarında Rus vatandaşının ülkeyi terk ettiği tahmin ediliyor.
"Rusya'dayken her gün ağlıyordum”
Ülkelerini terk eden Rusların birbirleriyle iletişim halinde olmak için farklı sanal platformlarda kurdukları sohbet grupları var. Mikhael ve Katherina, bu gruplardan birinde tanışmış ve kahvaltı için buluştuktan sonra arkadaş olmuşlar. Mikhael, "Rusya'daki durum tamamen belirsiz. Biraz nakitim var. Burada biraz daha kalacağım ve sonra ne yapabilirim diye bakacağım” diyor. Katherina, bir savaş karşıtı olarak duygusal yükün ağır gelmesi nedeniyle ülkesini terk etmiş.
"Savaştan sonra normal hayatımı sürdürememeye başladım. Her gün ağlıyordum. Benim için gerçekten çok stresliydi. Ülkeyi terk etme kararını vermek zordu. Sonra bazı arkadaşlarım ülkeyi terk etmeye başladı. Ben de o zaman karar verdim” diyor.
Katherina şu an burada Rusya'da olduğundan daha iyi hissediyor. Ülkesinde savaş karşıtı olduğunu dile getirmenin imkânsız olduğunu, sadece Oxxxymiron konserine gelerek bile savaşa karşı olduğunu gösterebilmenin onu çok mutlu ettiğini söylüyor.
"Medya ‘savaş’ kelimesini kullanamıyor, yasaklandı”
Rusya'yı terk etmek zorunda kalanlar arasında çok sayıda gazeteci de var. "TV Rain” olarak da bilinen Dozhd adlı bağımsız televizyon kanalında çalışan Dima Varlamov, çalıştığı medya kuruluşuna erişim engeli getirilmesiyle soluğu İstanbul'da almış. Bağımsız medya kuruluşlarında çalışan çok az gazetecinin Rusya’da yaşamaya devam ettiğini söyleyen Varlamov, “İstediğimiz gibi çalışamaz hale geldik. Ofiste çalışan hemen herkes yurtdışına gitme kararı aldı. İstanbul’a birçok meslektaşımla beraber geldim” diyor.
O da yirmi dakika içinde toparlanarak bilgisayar ve birkaç kıyafeti ile Türkiye’ye gelmiş. Ülkesinde “savaş” kelimesinin kullanımının yasaklandığını, medyanın “özel operasyon” ifadesini kullanmak zorunda olduğunu anlatıyor. Yedi yıllık gazetecilik kariyerine ara vermek zorunda kaldığı için üzgün ancak umutsuz değil. Gelecek planları, şimdilik rafta.
"Savaşın bitmesini beklememiz gerekiyor. Ondan sonra ne yapabileceğime bakacağım. Kimse bu savaşı istemedi. Halen ne olduğunu anlamış değiliz” diyor.