Eskiden daha gür çıkıyordu sesleri.. Şimdi halkın uyanışı arttıkça, onlar da seslerini biraz daha kısarak çıkartıyorlar.. Ama tam olarak da, parazitliklerine son vermiş değiller!
Bundan 5 yıl önce, Tayyip Erdoğan, Davos’ta sergilediği tepkiye benzer bir tavrı sergileseydi, kendisini bir kaşık suda boğmak için, bizim en ulusalcımızdan tutun, en milliyetçimize, en Atatürkçümüze kadar hepsi, onu hedef tahtasına oturtacaktı.
Şimdi kelaynak kuşları örneği, sayıları azalmış ise de, bulundukları mahalden şöyle bir kafalarını çıkarıp yoklama yapıyorlar, tıynetlerinin gereğini ifa için, çabalayıp duruyorlar..
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Davos’taki panelde sergilenen haksızlığa, İsrail’in katliamlarına verdiği tepki konuşmasına, birkaç monşer dışında, genelde toplumun her kesiminden destek var..
Destekler aşikar ama, bir zamanlar tüm ülke gündemine hakim olan o monşerlerin, şimdi hayli azalmış da olsalar, ne dediklerine bir bakalım da, düşünce bağlamında “ahlaksızlık”, nerelere varıyormuş görelim..
Özellikle Doğan medyasında sesini çıkartan İsrail yalakaları, şöyle yorum getirdiler: “Türkiye’nin itibarı zedelenmiştir. Diplomatik nezakete uyulmamıştır.”
Nasıl da katliam avukatlığı yapıyorlar, görüyor musunuz?
Nasıl da, zulmün savunuculuğuna soyunuyorlar, izliyor musunuz?
Sanki İsrail katliamlarını sürdürürken “uluslararası hukuk kuralları”na çok bağlı kalmış da, şimdi biz de diplomatik nezakete uygun hareket edecekmişiz!
Batsın sizin diplomatik nezaketiniz be!
Sanki İsrail, “Aman sivil insanları öldürmeyelim. Çocukları asla” diye bir hassasiyet içinde imiş de, şimdi biz de devletlerarası nezaket kurallarına uygun hareket etmeliymişiz!
O kurallara hep biz mi uyacağız beyler, biraz da İsrail’in terörist yöneticilerine tavsiyelerde bulunsanıza!
Başbakan’ı haksız gösterme çabasına girenler arasında yalnız mesleği diplomatlık olan monşerler değil, mesleği gazetecilik olan yalakalar da var..
Ağızbirliği etmişçesine, bundan sonrası için şu kehanette bulunuyorlar: “Bunun bedeli çok ağır olur. Türkiye’ye bunu ödetirler!”
İşlerine gelince, “Bir Türk dünyaya bedeldir” sözü ile kendilerini avutanların korkaklıklarını görüyor musunuz? Çalışmadan, oturdukları yerden, sadece belli bir ırktan geldikleri için başka insanlara üstünlük iddiasında bulunanlar, şimdi kendi kafalarındaki aşağılık komplekslerini nasıl da itiraf ediyorlar!
Egemen güçler, Başbakan’ın sözleri sebebi ile, Türkiye’ye bedel ödetecekmiş!
Haydi oradan, korkak “yahudi sempatizanları”!
Siz değil misiniz, Irak tezkeresi reddedildiğinde, ABD yalakalığı yapıp, benzer söylemlerle kara haberleri müjdeleyenler!
Ne oldu sonrasında?
Irak tezkeresi reddedildikten sonra, dile getirilen o “vahim gelişmeler”in, bedel ödetme iddialarının hangisi gerçekleşti?. “Türkiye bitti, mahvoldu” diyenler, bugün göstersinler bakalım, Irak tezkeresi reddedildiği için, Türkiye ne bedel ödedi?
Tam aksine, o tarihte Türkiye’ye bedel ödetecek makamda gösterilenlerin kafasındakiler, şimdi ABD seçimlerini kaybedip, köşelerine çekilmek zorunda kaldılar..
Aynı yalakalar, şimdi de, “Başbakan’ın Peres’e ve onun Davos’taki koruyucularına yaptığı haklı çıkışın Türkiye’yi büyük zarara sokacağını” iddia ediyorlar!
Oysa yalakalık yaptıkları Peres bile, olaydan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ı arayıp, özür diliyor!
Onlar ise, “özür”e rağmen yalakalığı elden bırakmıyor,. “Peres olgun adam” yavşaklığına soyunuyorlar!
Çok seviyorsanız Peres’i, gidin İsrail’e, orada yaşayın be ahlaksızlar!
Türkiye’de yaşayıp, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yerine, İsrail Cumhurbaşkanı’nı tercih etmek de ne demek?
Tamam anladık, AK Parti’den hazzetmiyorsunuz! Tamam, sandıkta oyunuzu yine CHP’ye verin.. Ama kendi ülkenizin başbakanı yerine, İsrail’i nasıl tercih edebiliyorsunuz? İsrail’in katliamlarına nasıl sahip çıkabiliyorsunuz? Ölen çocukların katillerine nasıl destek verebiliyorsunuz?
Siz, “Başbakan ülkeye zarar verdi” diyen palavracılar, kendi ülkenizin insanlarının, gece yarısı sokaklara döküldüğü, gururlandığı bir günde, bu ülkeye verdiğiniz zararın farkında mısınız?
VAKİT