Türkiye’nin esas problemi CHP zihniyetidir!

D. Mehmet Doğan seçim sonrası yapılan tartışmaların ötesinde esas meselelere odaklanılması çağrısı yapıyor.

D. Mehmet Doğan / TYB

Kaybeden kazanamıyor, kazanan kaybetmiyor!

Son yirmi yılın kısa ifadesi bu!

Kazanan, “kazandık bundan sonra ne yapacağız?” sorusunu cevaplamaya çalışır. Planı, programı varsa, ne âlâ, yürünecek yol bellidir. 

Kaybedenin cevaplandıracağı soru ise “neden kaybettik”tir.

Maalesef CHP 1950’den beri hiçbir zaman bu soruya doğru cevabı verememiştir. Daha doğrusu, doğru cevabı vermeye yanaşmamıştır. 

Doğru cevap, CHP’nin kendini inkârına varacaktır; CHP zihniyetinin külliyen reddini gerektirecektir. Bu zihniyeti terk etmedikçe CHP’nin seçim kazanması mümkün değildir. 

Bu parti Türkiye’nin kurucu partisi olmakla öğünüyor. Bu pek de öğünülecek bir şey değildir. Millî Mücadele dinî arkaplanı güçlü bir düşünce zemininde yürütülmüş ve kazanılmıştır. Millet zaferi kazanmış, fakat zaferden sonra milletin rolü inkâr edilmiştir. 

İşte bu kritik noktada CHP devreye girer: Zaferi sırf askerî bir lider ve bürokratik elit kazanmıştır!

Yönetim hakkı onun-onlarındır. 

Birinci Meclis, Lozan’ı tasdik etmeyeceği kesinleşince feshedilmiş, ikinci Meclis’in teşkili için harekete geçilmiş, ikinci seçmenlere bir taahhütname imzalatılarak sonuçlar garantiye alınmıştır:

“Müdafaa-yı Hukuk Grubu Reisi Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin ve mezkûr grubun göstereceği meb’us namzetlerine bilakaydüşart rey vereceğimi açıklar ve taahhüt ederim” 

(Müdafaa-i Hukuk Grubu Başkanı Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin ve adı geçen grubun göstereceği milletvekili adaylarına kayıtsız ve şartsız oy vereceğimi açıklar ve taahhüt ederim)

Cumhuriyeti 1. Meclis kursa idi, çok farklı ve demokratik bir Türkiye ortaya çıkacaktı. 

2. Meclis’e, yani M. Kemal Paşa’nın tek seçici olduğu Meclis’e cumhuriyetin kuruluşu tasdik ettirildiği için, maalesef antidemokratik, baskıcı, fikir ve inanç hürriyetine müsamaha göstermeyen bir rejim ortaya çıkmıştır. Şunu da hatırlamalıyız: Böyle bir cumhuriyet bütün vekillerin yarıdan biraz fazlasına ilan ettirilmiş, Millî Mücadele’nin büyük şahsiyetleri Kâzım Paşa, Rauf Bey, Ali Fuat Paşa gibi haberdar edilmemiştir. Ankara dışındaki vekiller beklenmemiş, Ankara’da olanlardan farklı sesler çıkarabilecek olanların evinin önünü polis dikilerek Meclis’e gitmeleri engellenmiştir. 

CHP hâlâ cumhuriyetin bu şekilde ilan edilmesiyle övünmektedir!

Bu övünülecek değil, dövünülecek bir durumdur!

Cumhuriyeti kuran parti, yönetim hakkının tek meşru sahibi konumundadır. Hemen ardından kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, bu meşruiyeti ihlal ettiği için kapatılmıştır. Halk Partisi dışındaki partiler gayri meşrudur! 1930’da danışıklı kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası ile bir zemin yoklaması yapılmış, milletin yönetim hakkına sahip çıkacağı anlaşılınca, kapatılması sağlanmıştır. 

Bu zihniyeti göre en tehlikeli hal, milletin yönetme hakkına sahip çıkmasıdır. Cumhuriyet döneminde ilk defa bir ara seçimde ikinci bir partiye danışıklı dahi olsa müsaade edilmiştir. O tarihten ancak 15 yıl sonra birden fazla partinin katıldığı seçimlerin yolu dış baskılar sonucu açılmıştır. Ve nihayet, 1950’de ilk gerçek serbest seçimde millet Halk Partisi’ne “yeter söz milletindir” demiştir. 

Seçimin mağlubu CHP, neden kaybettiğini anlamaya yanaşmamış, yenilgisinin sebebi olarak cehalet ve irticayı göstermiştir!

“İnkılap” namına millete yapılan zulümler halkın zihninde hâlâ diridir. CHP’nin imajını işte bu zulümler çizmiştir. Demokrat Parti bir sonraki seçimde daha yüksek nisbette oy almış ve hatta üçüncü seçimi de kazanmıştır. 1957 seçimlerini kaybeden CHP’nin iktidara gelmek için darbeden başka çaresi olmadığı ortaya çıkmış ve darbe tahrikçiliği CHP’nin tek siyaseti haline gelmiştir. 

1960 darbesi, CHP’nin seçimsiz kazandığı bir zaferdir!

Akabinde yapılan 1961 seçimlerinde bütün şişirmelere rağmen CHP % 36,7 oy almış, yani tek başına iktidar olamamıştır. 1950 seçimlerinde öne sürülen mazeretler yine tekrarlanmıştır. 

Yıl 2023, Cumhuriyetin 100. yılındayız, serbest seçimlerin 73. yılı. CHP yine seçimi kaybediyor ve yine aynı sakızlar çiğneniyor.

Türkiye’nin esas problemi CHP zihniyetiyledir, millet bunun farkındadır. Bu zihniyetin yuvalandığı siyasi teşekkül bunu fark ederek ciddi bir özeleştiri yapmazsa, kendini değiştirmezse, bundan sonra da durum değişmeyecektir. 

Kazanan değişse bile kaybeden değişmeyecektir!

Yorum Analiz Haberleri

Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?
Spiegel: “İsrail'in üst düzey siyasetçilerini ‘korumanın’ Almanya'nın ‘varlık sebebi’ olduğu düşüncesi feci bir hatadır”
UCM'nin tutuklama kararları Siyonist çete İsrail'i yalnızlaştırıyor