"Türkiyeli Müslümanlar 28 Şubat’ta varoluş mücadelesi verdi"

Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci, Özgür-Der Ankara şubesinin “28 Şubat’ı Anlamak” temalı konferansında konuştu.

HAKSÖZ HABER

Özgür-Der Ankara Şubesi “28 Şubat’ı Anlamak” başlığını yazar Hülya Şekerci’nin sunumuyla gerçekleştirdi.

Hülya Şekerci, dernek salonunda düzenlenen programda, 28 Şubat için yapılan belgeselin izlenmesinin ardından, dinleyicileri selamlayarak konuşmasına başladı.

Yıllar geçmesine rağmen 28 Şubat ile ilgili içerikleri izlediğinde etkilendiğini söyleyen Şekerci, Müslümanların o süreçte zor şeyler yaşadıklarını belirtti.

O dönemde ordu ve bürokrasinin her şeyin arkasındaki güç olduğunu, siyasilerin ise sadece göstermelik olduğunu vurgulayan Şekerci, 28 Şubat sürecinde FETÖ ve benzeri yapıların darbecileri destekleyen açıklamalar yaptığını, Müslüman kadınların başlarını açmaları için telkinlerde bulunduklarını bildirdi.

Türkiye Müslümanlarının 28 Şubat zorbalığına karşı varoluş mücadelesi verdiğinin altını çizen Şekerci, “Özgür-Der kurulduktan sonra yaptığımız şey kamusal alanda İslami kimlikle yaşama isteğiydi. ‘Sadece okumak istemiyoruz, Müslüman kimliğimizle var olmak istiyoruz’ diyorduk. Zaten başörtüsünün İslami kimliğin bir sembolü olduğu için yasaklandığını dile getiriyorduk.” dedi.

Bazı İslami yapıların başörtüsü yasağını kadın hakları ve insan hakları bağlamında ele aldıklarını dile getiren Şekerci, Allah rızası için örtündükleri ve mücadeleyi de bunun için verdiklerinin vurguladı.

Kadınların başörtülerini açması için dekanlar, profesörler ve psikologlardan oluşan ekiplerin ikna odaları kurduklarını anımsatan Şekerci, bazı kadınların baskılar nedeniyle açılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

28 Şubat’ın baskıcı ortamında bir grup Müslüman azınlığın her şeye rağmen sonuna kadar mücadele ettiğinin altını çizen Şekerci, “O dönemde bazı öğrenciler kimliklerini yaktılar. Ve şunu dediler; ‘Allah’ın bize verdiği kimlik, üniversitenin verdiği kimlikten daha hayırlıdır.”

İslam ve Müslümanlara yönelik saldırıların çeşitli alanlarda sürdüğünü belirten Şekerci, şu an bazı dizilerde başörtülü kadınların zengin ve ahlaksız gösterilmeye çalışıldığını ifade etti.

Kamusal alanda başörtülülere hala tahammül etmeyen çevrelerin olduğunu söyleyen Şekerci, “28 Şubatçı bir damar var. O damarın çok kolay kaybolacağını düşünmüyorum. Hatta zaman zaman artıyor. Birileri ‘bir şey olsun da şu başörtülülerden hıncımızı alalım’ modundalar.” değerlendirmesinde bulundu.

Hülya Şekerci, 28 Şubat sürecin gelip geçtiğini düşünülse de bir yerde var olan ve her an bir imtihan olarak Müslümanların önüne çıkma ihtimalinin olduğunu kaydetti.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi