Türkiye’dekilere ne zaman rest çekilecek?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Gelelim Türkiye’de rest çekileceklere!

Başbakan Tayyip Erdoğan, Davos’ta düzenlenen panelde, restini çekti ve toplantıyı terketti.
Rest sonrasında birçok şeyin, artık eskisi gibi olmayacağı, dünya gündeminde açık açık tartışılmaya başlandı..
Sadece Ortadoğu’daki yapıların değil, tüm dünya genelinde dengelerin, artık başka kriterlere göre belirleneceğinin sinyalleri gelmeye başladı..
Rest, çoktan etkisini gösterdi..
Dünya siyasetini elinde tutan bir devletin cumhurbaşkanına bile rest çeken Başbakanımız, Türkiye içine gelince, rest çekilecek o kadar kişi ve kurum varken, bu görevini sürekli erteliyor..
Başbakan’ın yumuşaklığından mıdır, yoksa ülke içindekilere daha fazla hoşgörülü olduğundan mıdır bilmiyoruz... Ama neticede, Peres’e çekilen rest, ülke içindekilere bir türlü çekilmiyor!
Somut örnek vereyim.. Bakın biz Davos’taki o alkışlanası “rest”i konuşurken, Türkiye içinde çok önemli bir konuda yapılması gereken değişiklik, 1 yıl daha ertelendi..
Neydi o konu?
Üniversiteye girişte katsayı adaletsizliği uygulaması.
YÖK toplandı, katsayı adaletsizliğini büyük oranda ortadan kaldıracak yeni sisteme geçilmesini kabul etti. Ancak bu uygulamanın 2009 değil, 2010 yılından itibaren başlamasını kararlaştırdı.
İmtihana daha 6 ay varken, bu sene yeni sistemin uygulanması kabul edilmedi.. Hiçbir makul gerekçe olmadan, yeni sistem 1.5 sene sonrasına ötelendi..
Niye?
Çünkü, miadını doldurmuş ülke içindeki malum dükalar gerginlik oluştururlar da onun için!
Sonuç?
Sonuç şu ki, Peres’e rest çeken Başbakan, Türkiye içindeki bir avuç azınlık dükasına rest çekmeyi, böylece yine ertelemiş oldu.
Peres’in karşısında, ülke içindeki bu dükaların sözü mü olur?
Oluyor işte!..
Peres’e rest çekiliyor ama, ülke içindekilere çekilemiyor, sürekli “erteleme”leri oynuyoruz.
Sadece katsayı uygulaması ile ilgili değil.
Başörtü konusunda da öyle..
Denilebilir ki, “Daha bu sene içinde verilen Anayasa Mahkemesi’nin kararını ne çabuk unuttun?”
Hayır unutmadım..
Rest çekilecekler arasında, o mahkemenin yapısının değişmesine engel çıkartanlar da var zaten!
Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ortada.. O yapının, batı ülkelerindeki objektif düzenlemelere uygun şekilde değiştirilmesini yıllardır söylüyoruz. Değiştirin o yapıyı.. Ondan sonra yine başörtü yasağı lehine kararlar çıkarsa, biz de bu ülkeden çekip gideriz artık..
Ama eminim ki, mahkemenin yapısı değiştiğinde, verilen o yasaklayıcı kararlar da değişecektir.
Başbakanımız, her işte önyargılı karar veren o yapının değişmesine engel olanlara da, bugüne kadar çoktan restini çekmeli idi.. Onu da erteliyor ha erteliyor!
Hakimler Savcılar Kanunu da yine aynı şekilde, rest çekilmeyen önemli konular arasında.. Eski dönem hakimlerin önlemeleri sebebi ile o kanun da değiştirilemiyor!
Artık politik kimliği ayan beyan ortada olan YARSAV Başkanı ve benzeri birkaç hakim-savcının tesiri ile, kanundaki değişiklik bir türlü yapılamıyor!
“Kanunu öyle değiştiremezsiniz, böyle değiştiremezsiniz” diye dayatıyorlar!
Hükümet de, bunlara boyun eğiyor!
“Kimsiniz ya siz? Bu ülkede kanunları siz mi yapacaksınız, yoksa milletin seçtiği temsilciler mi” denilmiyor, denilemiyor.. Resti çekmeyince de, muhataplar kendilerini çok önemli kişiler gibi görüp, engellemelerini sürdürüyorlar!
Başbakan, Peres’e çektiği resti, artık Türkiye içinde de çekmelidir.
İktidara gelişinin üzerinden 7 yıla yakın bir süre geçti.. Tek başına iktidar bu!.. Neredeyse anayasayı değiştirme yetkisini de içeren, tek başına iktidar!..
Tüm dünya ülkelerinin arka çıktığı Peres’e, tek başına o “rest”i çeken bir başbakanın, tek başına iktidar olduğu bir ülkede, bence rest çekemeyeceği kimse yoktur.. Ve o “rest”i de çekmelidir artık!

VAKİT