HAKSÖZ HABER
Türkiye’de yeni bir devlet kurulurken geçmişin mirasını red aynı zamanda yeni bir liderlik ve ideolojinin ihdası anlamına geliyordu. Mustafa Kemal ve onun isminden neşet eden Kemalizm bu iki meseleyi de çözen figürler olarak Türkiye’de devletin alamet-i farikaları olarak terennüm etti.
Kemalizm’in Mustafa Kemal’i topluma kabul ettirmek için başvurduğu metotların başında ise heykeller geldi. Okullara, caddelere hatta camilere ismi verilen Atatürk bir yandan ise heykelleriyle her yerde görünür olmalıydı. Bu akıl dışılık Kemalizm’in kutsal günlerinde yapılan törenlerde neredeyse bir tapınma biçimi aldı.
Türkiye’de heykellere yönelik resmi ideolojinin ilgisi devletin kimliğine öylesine işlemiş ki bu irrasyonel iş artık sadece Türkiye ile sınırlı kalmıyor. Çekya'nın başkenti Prag'da Türk Büyükelçiliği cumhuriyetin 100. yılı için üç metrelik bir Atatürk heykeli dikmesi talebinde bulundu. Büyükelçilik, Atatürk heykelini büyükelçilik binasının karşısındaki Ankarska (Ankara) Caddesi'nde bulunan küçük bir parka koymak istemişti.
Çek Cumhuriyeti bu talebi reddetti. Birinci neden olarak heykelin sanatsal kalitesinin ve heykelin yerleştirileceği Ankara Caddesi’ndeki konumunun önemli olduğunu belirten Belediye Başkan Yardımcısı Jan Lacina “Modern, laik Türk devletinin kurucusuna gereken saygıyı koruyoruz ama Prag 6. bölgesinde heykeli yerleştirmeyeceğimize karar verdik” dedi.
Türkiye’deki heykeller yetmezmiş gibi Çekya’yı da heykellerle donatma derdine düşen bürokratlar Atatürk kültünü yüceltmek için her şeyi vesile kılıyorlar. Her ne vesile ile olursa olsun bu talebin reddedilmesiyle yüzümüzün biraz daha kızarmasından kurtulmuş olduk. Türkiye’de akıl dışılığı başka bir ülkeye ithal etmek utanç olarak yeter de artardı bile!