HAKSÖZ HABER
Ankara’nın merkezi yerlerinden olan Kızılay’da Somalilerin restoranları mayıs ayından bu yana polisin baskısı altında. Polisin, "Sizi burada istemiyoruz, sınır dışı edeceğiz" diyerek gözaltına aldığı restoran işletmecilerinin kimi dükkanlarını kapattı.
Polisin baskılarını Meclis’te de gündeme getiren DEVA İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, bugün Kızılay’da tabelası yeniden asılacak olan Somali mutfağına ait ‘Saab Restoran’ın açılışına katıldı.
Mustafa Yeneroğlu polisin hukuksuz ve ırkçı tavırlarına karşı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bu polisler kimin talimatlarına uyuyorlar bilmiyoruz. Bu talimatları veren kişiler görevden uzaklaştırılmak zorunda. Bütün dünyanın önünde çok büyük bir ayıpla karşı karşıya kalıyoruz. Birileri rahatsız oluyor diye bu insanlara zulüm yapılmasına bütün toplumun karşı çıkması gerek. Bu ülkede bir insana etnisitesinden dolayı, ırkından dolayı, teninden dolayı kötü bakıyorsa, öteki görüyorsa hep birlikte onun karşısında durmak zorundayız. Polis hukuktan uzak bir biçimde kendi görevinden uzak burada tehditkâr, milletvekilini tehdit ederek konuşuyorsa bütün millet karşı çıkmamız lazım. Ben buradan ayrıldıktan sonra buraya gelip bu insanları tehdit edecekler, gözaltına alacaklar. Lütfen millete sesleniyorum. Irkçılığa müsaade etmeyelim. Hepimizi insanlıktan çıkaran bu anlayıştan çıkalım."
Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "TSE tabela kuralları" hatırlatılarak "Ankara'daki iş yerine ait tabelaya yönelik işlem, kolluk kuvvetlerince yürütülen bu denetimler kapsamında gerçekleştirilmiştir" denildi.
Göç İdaresi Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada; Türkiye'de kullanılan tabelalar için kuralların TSE tarafından 'TS 13813' standardı ile belirlendiği, yabancı dilin yer aldığı tabelalara ilişkin hususların da söz konusu standart ile belirlendiği hatırlatıldı. Bu kapsamda, tabelalarda yabancı dildeki ifadelerin Türkçe ifadelerin yüzde 25'ini geçmeyecek büyüklükte puntolarla yazılması gerektiğine atıfta bulunularak polisin tabelayı boyama ve indirme hakkı olduğu savunuldu.
Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada Somalilere ait işletmeden bahsedilmezken, tabelalara karşı polisin takındığı tutumun yasal mevzuata uygun olduğu iddia edildi. Akıllara ise yabancı işletmelere ait birçok firmanın, “İngilizce ve Fransızca tabelalarına karşı neden yaptırım uygulanmadığı?” sorusu geldi.
Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada: "Söz konusu standardın uygulanmasının denetlenmesine ve ayrıca vergi levhası olmaksızın işletmelerin oluşturduğu haksız rekabetin önüne geçilmesine ilişkin olarak 4 Kasım 2021 tarihi itibarıyla 81 ilimizde Vali/Kaymakamlarımızın koordinasyonunda; il göç idaresi müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları ve ilgili STK temsilcilerinin katılımı ile hem il hem ilçe düzeyinde denetim komisyonları oluşturulmuştur.
Denetim komisyonları ile gerçekleştirilen denetimler sonucunda bugüne kadar 19 bin 309 iş yerinin yabancılar tarafından işletildiği, 15 bin 666 iş yeri tabelasının TSE standartlarına uygun olduğu, 3 bin 643 iş yeri tabelasının TSE standartlarına uygun olmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu tabelalara ilişkin uygulanan idari süreçlerin ardından 2 bin 151'i standartlara uygun hale getirilmiş olup, diğer tabelaların süreçleri devam etmektedir.
Bin 815 işletmeye vergi kaydı olmadığı için idari yaptırım uygulanmıştır. Ankara'daki iş yerine ait tabelaya yönelik işlem, kolluk kuvvetlerince yürütülen bu denetimler kapsamında gerçekleştirilmiştir." ifadelerine yer verildi.
Peki Somalililerin, Arapların ve Kürtlerin tabelalarından rahatsızlık duyan Emniyet ve bürokrasi mensupları, Burger King, Mc’Donald’s, Starbucks gibi yabancı işletmelerin tabelaları için neden harekete geçmiyor?
Göç İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan basın açıklaması,