Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Muhammet Baziyani, Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden bazı güçler aracılığıyla Türkiye'deki asayiş ve huzurun baltalanmak istendiğini belirtti.
Baziyani, Türkiye'nin İslam dünyası içindeki önemi, Irak ve Suriye'deki bölgesel gelişmeler ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yaşanan siyasi krize ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişmeler, Kudüs ve Filistin meselesindeki tutumunun İslam alemi için önemli olduğuna dikkati çeken Baziyani, "Türkiye'nin bölgedeki diktatörlerin ve zulüm rejimlerinin ortadan kalkmasına yönelik siyaseti, İsrail ve bölgedeki bazı ülkelerin çıkarına aykırıdır. Bu politika, Şii siyaseti yürüten çevrelerin de çıkarıyla uyuşmuyor. Bölgede askeri, ekonomik ve siyasi olarak güçlü bir devletin kurulmasını istemiyorlar. Rusya'nın bölgede bulunması, Türkiye'nin yürüttüğü bu politikalarla da ilgilidir" şeklinde konuştu.
Kürt sorununun çözümüne yönelik, Türkiye'nin perspektifinin bazı bölge ülkelerinin çıkarlarıyla uyuşmadığına işaret eden Baziyani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ortaya koyduğu siyasetin takip edilmesi durumunda bölgeye ekonomik canlanmanın ve güvenliğin hakim olacağını kaydetti.
"Türkiye'deki huzur baltalanmak isteniyor"
"Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden bazı güçler aracılığıyla Türkiye'deki asayiş ve huzur baltalanmak isteniyor" diyen Baziyani, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti'nin 2003 yılından bu yana Kürt sorununu çözmeye yönelik plan ve programı olduğundan haberdarım. 2 yıl önce çevremizdeki ülkelerden birine ait bir rapor geçti elime. Raporda şöyle diyordu: 'Türkiye'de huzur ve güvenlik olmamalıdır. Bu ülkedeki kalkınma ve ilerleme durdurulmalıdır. Türkiye, IMF'ye olan borçlarını bitirdi. IMF şimdi Türkiye'ye borçludur.' Bugün kendileri ekonomik kriz içinde olan ülkeler, Türkiye'deki gelişimden rahatsız oluyor. Dünya ülkeleri de bize silah satarak birbirimizi öldürmemizi istiyor. Sükunet olmasın, huzur kalmasın istiyorlar."
Rusya-Irak-İran-Suriye koalisyonu
Rusya, Irak, Suriye ve İran tarafından IŞİD'e karşı kurulan koalisyonun, Iraklı Kürtler için ileride "tehlikeli" olabileceğini ileri süren Baziyani, oluşturulan koalisyonun merkezi olan Bağdat'ın güçlenmesi halinde Kürt bölgesini savaşa sürükleyebileceğini iddia etti.
Baziyani, Kerkük'ün Dakuk ve Tazehurmatu nahiyesi ile Salahaddin'e bağlı Tuzhurmatu ilçelerinde Peşmerge güçleriyle Irak hükümetine bağlı ordu güçleri arasında çatışmalar yaşanabileceğini vurgulayarak, "Bu bölgeleri kontrol altında tutan Haşdi Şabi güçleri, halkı öldürüyor, mallarına el koyuyor, dükkanlarını yakıyor ve kaçırıyor. Bu durum, Kürdistan bölgesi için ciddi bir tehdit oluşturuyor" ifadesini kullandı.
"İran, Kürt bölgesinde istikrarı ve huzuru istemiyor"
Koalisyonda yer alan "İran'ın, Kürt bölgesinde istikrarı ve huzuru istemediğini", Rusya'nın da bölgeye yönelik planları olduğunu iddia eden Baziyani, "Barzani, bu yüzden Rusya'nın, Suriye'deki varlığını kendileri için tehdit olarak görüyor. Rusya, Suriye'de DAEŞ'i değil muhalif güçleri vuruyor. Rusya, muhalif grupların da terörist olduğunu açıkça ifade ediyor. Onun için Rusya, Esed için takviye bir güçtür. Rusya, bugün Esed'e karşı oldukları gerekçesiyle muhalif grupları vuruyor. Yarın müttefiği olan Bağdat'a karşı oldukları gerekçesiyle Peşmerge güçlerini vurabilir" diye konuştu.
"PYD, Esed rejimiyle iş birliği içinde"
Baziyani, Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren PYD'nin, Esed rejimiyle "güçlü bir iş birliği" içinde olduğunu belirterek şunları ifade etti:
"PYD'nin silahlı kolu YPG, DAEŞ'e karşı savaşıyor ve Esed rejimiyle iş birliği içinde. Aralarında güçlü bir ilişki var. Ancak Rusya, yarın PYD'ye bağlı silahlı unsurları da vurabilir. PYD ve rejim bugün için müttefikler fakat Esed'le çıkarları çatışırsa Rusya'nın onları vurması uzak bir ihtimal değildir. Rusya, Esed'in sınırlarını korumak için Suriye'ye girdi. Rusya, Esed rejimini ayakta tutmak için vuruyor. Bu büyük bir yanlıştır. ABD ve Türkiye de Suriye muhalefetine destek verecektir. Bu nedenle Suriye'deki savaş büyüyüp bölgesel bir hal alabilir."
"İran, Irak yönetimini hükmü altına aldı"
İran'ın, bölgeye hükmetmek istediğine işaret eden Baziyani, "İran, bölgedeki birçok devlette tahakkümü sağlamış durumda. Irak yönetimini hükmü altına aldı. Kendi sınırına yakın bazı yerleri de kontrol ediyor. Sadece Kürdistan bölgesi Tahran'ın tahakkümü dışında. Bunun karşısında duran tek güç de Kürdistan Bölgesi Başkanı Barzani'dir" görüşünü dile getirdi.
İsrail'in çıkarlarıyla İran siyasetinin uyuştuğunu ileri süren Baziyani, Ortadoğu'da oluşan "Şii hilalinin" bu ülkenin politikalarıyla örtüştüğünü savundu. Baziyani, İsrail'in, Türkiye'deki şiddet olaylarından da memnun olduğunu kaydederek, "Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden bazı güçler aracılığıyla Türkiye'deki asayiş ve huzur baltalanmak isteniyor. Türkiye'deki son terör saldırıları bu planın bir parçasıdır. Bazı bölge ülkeleri, Türkiye'deki güvenliğin ve huzurun kalmaması için bu şiddeti tırmandırmıştır. Türkiye'nin güçlenmesini istemiyorlar" ifadelerini kullandı.
IKBY'deki siyasi kriz
Baziyani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Goran Hareketi arasındaki siyasi krizin sebebi olan Süleymaniye ilindeki gösterilerin sınır bölgelerinde yaşandığını belirterek şöyle konuştu:
"Uluslararası bazı güçler, bazı bölge devletleri ve istihbarat örgütlerinin, bu gösterilerde parmağı var. Özellikle Kürdistan'a komşu ülkelerin gösterilere dahil olduğu görülüyor. Dikkat edilecek olursa gösteriler sınır bölgelerinde oldu. Kaladize, Halepçe, Kelar ve Kifri ilçelerinin tamamı sınırdır. Bu bölgeler, Kürdistan bölgesindeki huzur ve selameti istemeyen bir ülkenin sınırında bulunuyor. Bölgemizde bulunan bir devlet, Kürdistan bölgesinde huzur ve refahın olmasını, ekonominin gelişmesini istemiyor."
Bölgedeki bazı devletlerin, Kürt bölgesindeki "başkanlık sorununu" farklı bir mecraya çekmek istediklerini savunan Baziyani, "Goran Hareketi de bunun öncülüğünü yaptı. Fakat görünen o ki hesaplar tutmadı ve plan çöktü. KDP aklıselim bir şekilde hareket ederek herhangi bir şiddet olayına başvurmadı ve kimsenin binasını yakmadı. Uygun bir şekilde Goran'a mensup Kürdistan Parlamentosu Başkanı Yusuf Muhammet'in Erbil'e gelip gerginliği artırmasını engelledi" şeklinde konuştu.
Baziyani, IKYB Başkanı Mesut Barzani'nin Kürt bölgesi için önemine vurguda bulunarak, "Bazı güçler, Kürdistan bölgesinde ağabeylerin, sembol isimlerin ve ak saçlıların kalmasını istemiyor. Eğer bir ülkede ak saçlılar ve halk için sembol şahsiyetler kalmazsa orada anarşi hakim olur. Bu durumda nizami güçler yerine milisler baş gösterir ve huzur kalmaz. Artık elinde silah bulunduran gücü ele geçirir. Bunu çevremizdeki birçok ülkede görüyoruz. Kürdistan'da da yapılmak istenen tam olarak bu" diye konuştu.
Barzani'nin halen fiili olarak başkan olduğunu ve yetkilerini kullanmaya devam ettiğini bildiren Baziyani, "Barzani, başkanlığın tüm yetkilerini kullanıyor. Uluslararası yetkililer de bunu böyle kabul ediyor. Yabancı ülke başkanları ve yetkilileri geldiğinde Kürdistan Bölgesi Başkanı olarak Barzani'yle görüşüyor. Mesele yasal olarak çözüme kavuşmamış olsa da Barzani Kürdistan bölgesinin başkanıdır. Goranlı bakanlar da zımni olarak Barzani'nin başkanlığını kabul ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Baziyani, Kürt bölgesinde yaşanan ekonomik krizi "şaşkınlıkla" karşıladığını dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Kürdistan bölgesinde petrol, gaz, diğer yeraltı zenginlikleri, toprakların verimliliği, turizm merkezleri çok fazla. Libya kadar petrole sahibiz. Eğer sağlıklı bir süreç işletilirse ve adil bir paylaşım olursa bu petrol 5 milyon insan için çok fazladır. Günde 1 milyon varil petrolün ihraç edildiği bir yerde 3 ay memur maaşlarının ödenememesi çok garip bir durumdur. Eğer basiretli ve güçlü bir yönetim olursa ekonomimiz Kuveyt ve Suudi Arabistan'dan daha iyi olur."
AA