Türkiye’deki dillerin yaşam hakkı ve Zazaca

İsmail Söylemez, Cumhuriyetin Türkçe dışındaki dillere yaklaşımını değerlendirirken değişimin ana faktörünü inceliyor.

Doç. Dr. İsmail Söylemez / Düşünce Günlüğü

Türkiye’deki dillerin yaşam hakkı ve Zazaca

Anadolu coğrafyasının konuşur sayısı itibarıyla üçüncü büyük dili Zazaca, Anadolu’nun yerli ve güçlü renklerinden yaklaşık on-on beş milyon nüfusa sahip Zazaların dilidir. Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, coğrafyadaki bütün diller kendilerine yaşam alanı bulmuş, konuşulup yazılarak sonraki nesillere aktarılmış ve yaşamını sürdürmüştür. İmparatorluktan ulus devlete geçişte, Türkçe dışında diğer diller ötekileştirilerek yasaklanmıştır.

1930’lu yıllarda dil yasakları daha yoğun bir şekilde uygulanmış, insanlar kelime başına ceza ödemiştir. Meşhur “Bana Türkçe bir ekmek ver” sözü de bu dönemden kalmadır. Diyarbakır’da bir vatandaş fırına giderek ekmek almak ister, Türkçe bilmediği için bu isteğini Kürtçe ifade etmek zorunda fakat Kürtçe yasaktır, her kelime için 5 kuruş ödemesi gerekir. Vatandaş ceza ödememek için şu meşhur cümleyi kurar: Nanekî bide min bi Tirkî.

Anadolu’daki diğer dillerle birlikte Zazaca da bu yasaklardan nasibini alır; okulda, hastanede, mahkemede, camide, sokakta, köyde, kırda, kasabada konuşulması yasaklanır, konuşanlar cezalandırılır. Zamanla bu yasak, uygulamada gevşer, vatandaş evde, sokakta, köyde, dağda bayırda Zazaca konuşur ama resmi kurumlarda konuşamaz. Zazaca müzik yasağının kaldırılması için 90’lı yıllar beklendi, Zazaca ilk defa bu dönemde bir radyoda günlük 45 dakikalık bir yayın imkânına kavuştu. Televizyon, radyo yasağının yanı sıra Zazaca gazete, dergi, kitap yayımlamak, seçim propagandası yapmak yasaktı. Bu yasaklar 2000’li yıllara kadar devam etti.

YASAKLAR NASIL KALKTI?

2000 sonrasında Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümeti kurulunca ülke rahatlamaya başladı, yasakların kalkmasıyla kalınmadı uzun süredir verilmeyen birçok yeni hak da tanındı. Zazaca da AK Parti dönemindeki gelişmelerden nasibini aldı ve bu özgür ortamda gelişmeye başladı. 20 yıllık AK Parti döneminde Zazaca yayın önündeki yasaklar kaldırıldı ve Türkiye’de Zazaca yayınlarda ciddi bir artış oldu. AK Parti döneminde üniversitelerde Yaşayan Diller Enstitüleri kurularak Zazaca tezsiz yüksek lisans programları açıldı ve mezunlar MEB tarafından Zazaca öğretmeni olarak Bingöl, Tunceli, Diyarbakır gibi illerde ortaokula atanarak Zazaca dersi verdiler. Zazaca ders kitapları MEB tarafından yayımlanarak öğrencilere ücretsiz dağıtıldı.

Munzur ve Bingöl üniversiteleri bünyesinde lisans eğitimi veren Zaza Dili ve Edebiyatı bölümleri açıldı ve mezunlar Zazaca öğretmeni olarak atanmaya başlandı. İlk etapta 2-3 atama yapılan alana 2023 yılında ilk defa 15 kişilik kontenjan ayrıldı. Bingöl Üniversitesi’nde önce Zaza Dili ve Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi açıldı sonra Yaşayan Diller Enstitüsü’nde Zaza Dili ve Edebiyatı anabilim dalında yüksek lisans ve doktora imkânı sunuldu. Bugün Türkiye’de hem lisans hem yüksek lisans ve hem de doktora imkânı var ve Zazaca tezler yazılabilmekte, mezunlar birçok kamu kurumunun yanı sıra Zaza Dili ve Edebiyatı bölümlerinde akademisyen olabilmekteler. MEB tarafından Zazaca A1, A2 ve B1 modülleri hazırlanarak yayımlandı ve bütün Halk Eğitim Merkezlerinde Zazaca kursları açıldı. Zazaca öğretmenlerinin görev aldığı bu kurslara ilgi giderek arttı.

SEÇİM MEYDANLARINDA ZAZACA PROPAGANDA

Noter ve mahkemede vatandaşa Zazaca savunma hakkı tanındı. Zazacanın önündeki engeller kaldırılırken seçim meydanlarında Zazaca propaganda imkânı da sunuldu, nitekim 2023 seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu dönemde birçok yerde milletvekili adaylarının Zazaca propaganda yapabildikleri, seçmenleriyle Zazaca hasbihal edebildiği görülüyor. Önümüzdeki dönemde ise TRT bünyesinde Zazaca televizyon ve radyo yayını yapacak müstakil bir kanal olarak TRT Zazaki’nin, TRT Zazaki haber sitesinin, Anadolu Ajansı’nın Zazaca servisinin ve başta Dicle Üniversitesi, Harran, Ankara ve İstanbul Üniversiteleri olmak üzere diğer üniversitelerde de Zaza Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açılması; Zazaca yüksek lisans ve doktora programlarının arttırılması, Zazaca şehir isimlerinin iadesi, Seçmeli Zazaca derslerinin arttırılarak ortaokulların yanı sıra ilkokul, lise ve üniversite ders havuzlarına da eklenmesi ile başta mevlitler olmak üzere Zazaca edebiyatın klasik eserlerinin Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanması da Zazacanın hayatiyetini devam ettirmesi ve toplumsal görünürlük kazanması açısından büyük önem arz etmektedir.

Ana dil konuşuru sayısı itibarıyla Türkiye’de konuşulan üçüncü büyük dil olan Zazaca’nın yaşatılması ve gelecek kuşaklara taşınması Türkiye Cumhuriyeti devletinin, halkını ve kültürel zenginliklerini koruyan gözeten bir sosyal hukuk devleti olarak daha da güçlenmesine ve yarınlara umutla yol almasına destek sağlayacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde demokrasi yolunda büyük mesafe alan Türkiye’nin yerel dillere sunacağı imkânlar ülkenin kültürel mirasının korunması, iç barışın ve huzurun tesis edilmesinin yanı sıra ülke demokrasinin daha da güçlenmesine katkı sunacaktır.

Yorum Analiz Haberleri

Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?
Spiegel: “İsrail'in üst düzey siyasetçilerini ‘korumanın’ Almanya'nın ‘varlık sebebi’ olduğu düşüncesi feci bir hatadır”