Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin tepkisini çeken dernekler yasası, Venedik Komisyonu gündeminde

Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerdeki yasaların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uygun olup olmadığını denetlemekle görevli Venedik Komisyonu, Türkiye’de tepkilere yol açan ve geçen yıl sonu kabul edilen dernekler yasasını inceleyecek.

Venedik Komisyonu, 2 Temmuz Cuma günü, bu kanunun AİHS’ne uygun olup olmadığına ilişkin görüş bildirilecek.

Bağımsız hukukçu uzmanlardan oluşan komisyon, üye ülkelerdeki yasa ve anayasaların insan hakları normlarına uygun olup olmadığına dair hazırladığı raporları, Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Konseyi’nin karar organı Bakanlar Komitesi’ne sunuyor.

Bu raporlar, AİHM’deki davalara da rehber olması itibarıyla önem taşıyor.

Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin tepkisini çeken yasa neydi ?

TBMM’de geçen yıl sonu kabul edilen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun’da yer alan bazı maddeler sivil toplumu da ilgilendiriyor. Kanunun kabul edilmesiyle, Dernekler Kanunu'nun yedi, dernek faaliyetlerini ilgilendiren Yardım Toplama Kanunu'nun ise dört maddesi değiştirildi.

Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı ve geçen ay yayımladığı raporda, Türkiye'nin 2020 sonunda kabul ettiği 'kitle imha silahlarıyla' ilgili yasanın sivil toplum kuruluşlarını 'baskı altına aldığı' uyarısı yapıldı..

"Terörle mücadeleyi araçsallaştırmak: Türkiye, terörizmin finansmanı değerlendirmesini sivil toplumu hedef almak için kullanıyor" başlıklı rapora göre, anılan kanun, örgütlenme ve ifade özgürlüğü haklarının yanı sıra uluslararası toplumun kabul ettiği adil yargılanma güvencelerini de ihlal eden yeni uygulamalar getiriyor.

Sivil toplum kuruluşları (STK), kanunun adı ve gerekçesi kitle imha silahlarının yayılması ve terörün finansmanının engellenmesi olarak sunulsa da ilgili düzenlemenin daha çok 5253 Sayılı Dernekler Kanunu ve 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda değişiklikleri öngördüğünü bildirmişti.

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının dünyanın pek çok ülkesine kıyasla daha ağır bir denetim ve kontrol kurallarına tabi olduğunu vurgulayan STK’lar, kanunun gerekçesiyle bağlaşmayan ve temel hak ve hürriyetleri daha fazla kısıtlamayı doğuracak değişiklikler getirildiğini düşünüyor. Kanununun örgütlenme özgürlüğüyle ilgili temel evrensel ilkelerle uyuşmazlık içinde olduğu da vurgulanıyor.

Sivil toplum örgütleri, yasaya sert tepki göstermişti

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği tarafından yapılan açıklama şu görüşlere yer verilmişti:

“Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” 16 Aralık 2020 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmuş, 18 ve 19 Aralık 2020 tarihlerinde esas komisyon olarak Adalet Komisyonunda görüşülerek kabul edilmiştir.

Her ne kadar teklif edilen kanunun adı ve gerekçesi kitle imha silahlarının yayılması ve terörün finansmanının engellenmesi olarak sunulsa da teklif ağırlıklı olarak 5253 Sayılı Dernekler Kanunu ve 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda değişiklikler öngörmektedir. Kitle imha silahlarının yayılmasının engellemesi, kara para aklama suçlarının ortadan kaldırılması, terörün finansmanı ile mücadele etme, bugün bütün insanlığın önünde duran önemli görevler arasındadır. Bu suçların işlenmesinde, kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları suiistimal edilebildiği gibi sivil toplum kuruluşlarının da suiistimal edilebileceği açıktır. Sivil toplum kuruluşlarının bu suiistimalin engellenmesine taraftar olacakları gibi, mücadele içinde aktif katkı sağlamaya da açıktırlar.”

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu