Fatih Demir-HAKSÖZ HABER
Gazeteci Oksana Baulina yıllarca Rusya'da Vladimir Putin'in sistemine karşı durmak için elinden geleni yaptı ve sonunda ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Geçen hafta, Vladimir Putin'in işgali hakkında raporu aktarmak için Kiev'e geldikten kısa bir süre sonra bir Rus füzesi tarafından öldürüldü.
Rus haber kuruluşu The Insider için çalışan muhalif politikacı Alexei Navalny'nin eski bir ortağı olan Baulina'nın ölümü, dikkatleri şu anda Ukrayna'da bulunan küçük bağımsız Rus gazeteci grubuna çevirdi.
Bağımsız gazeteciler, çalışmalarında resmi Rus medyasının Ukrayna'yı "Nazilerden" kurtarmak için "özel bir operasyon" olarak adlandırmakta ısrar ettiği söylemlerinden ayırarak aktarıyor. Ülkede yaşanan işgal hakkında yanıltıcı veriler aktaran Kremlin baskısını kırmaya çalışan gazetecilerin ölüm tehditleri aldığı aktarılıyor.
Mediazona haber sitesinin yayıncısı gazeteci Peter Verzilov, Lviv'de yapılan bir röportajında Rusya tarafından sansüre maruz kaldıklarını ancak okuyucu kitlelerin giderek arttığını ifade etti. Verzilov, “Engellere rağmen geçen ay okuyucu sayımız neredeyse iki katına çıkarak bu ay yaklaşık 3,5 milyon tekil ziyaretçiye ulaştı” dedi.
Verzilov Rusya’daki propagandanın gücünü şöyle aktarıyor: Verzilov, "Kanallar arasında geçiş yaptığınızda ve hepsinde aynı içeriği gördüğünüzde gerçek sanıyorsunuz. Kendi oğlum bile buna kananlardan ve Nazilerin insanların beynini yıkadığını düşünüyor” dedi.
New Times web sitesinin editörlüğünü yapan kıdemli bir Rus gazeteci olan Yevgenia Albats, “İkiz kardeşim Zelenskiy'i nasıl izleyeceğini soruyor bana Rusya’da muhalif söylemlere yer yok. Muhalif ve farklı içeriklere ulaşmak neredeyse imkansız” dedi.
Albats, savaşın başlangıcından bu yana Rusya'da 741 web sitesinin kapatıldığını, New Times’ın savaşın ikinci gününde engellendiğini söyledi. Albats, dört çalışanı ülkeyi terk etmesine rağmen web sitesini VPN kullanarak güncel tutmaya çalışıyor.
Albats, “Her gün ülkemin işlediği suçları görüyorum. Her gün yaralı insanlar, ölüler, yıkılmış evler görüyorum, Kherson'da adam kaçırma olayları yaşayan insanlarla konuştum” dedi.
Rusya’da yayın yapan Novaya Gazeta, “savaş” veya “işgal” kelimesini kullanmak yerine o kısımları boş bırakarak sansür kurallarına uyarak yayın hayatını sürdürüyor.
Gazeteci Kostyuchenko da metinlerini sansürsüz yazdığını ve daha sonra editörler tarafından avukatlarla istişarelerle düzeltildiğini söylüyor.
Kostyuchenko Rusya’daki sansürün boyutları şu sözlerle aktarıyor: “Yasa yalnızca gazetecileri hapse atmak için formüle edilmiş olsaydı, ofis içinde her şeyi yayınlardık. Ancak yasa, metinle ilişkili tüm insanları, yani editörleri, internet yöneticilerini ve muhasebecileri sorumlu tutabilecek şekilde tasarlandı” diyor.
Birçok bağımsız gazeteci, yeni yasalardan dolayı hapse atılma endişesi içerisinde Rusya'yı terk etti. Albats ise Moskova'dan ayrılmayı düşünmediğini; ancak Rusya'nın başına gelenler ve ülkesinin bir fetih savaşı yürüttüğünü düşünmesi nedeniyle "her gün ağladığını" söylüyor.
Albats, “Başka bir ülkeyi yok ediyoruz ve insanları öldürüyoruz. Ve bu dayanılmaz. Yaptığım şeyin temelde neredeyse işe yaramaz olduğunu düşüncesine kapılıyorum. Yine de yazmaya devam ediyorum aksi halde kendimi asacağım” diyerek gördükleri baskıyı tanımlıyor.