Türkiye'de evi kiraya vermenin kriterleri yok mu?

İlanlara çıkan pespaye evlere binlerce lira kira değeri biçen ev sahiplerini denetleyecek bir mekanizma olmaması ve serbest piyasa denilerek kapitalizmin “normal” bir ekonomi biçimi kabul edilmesi anormal değil mi?

HAKSÖZ HABER

Bürokrasi, hantallığı, işlevsizliği, denetimlerdeki eksikleri ile birçok sorunun kökeni olarak “devlet” sisteminde eleştirilen en önemli yapı olarak görülüyor. Oysa toplumu yani kamuyu da yansıtan bürokrasi sorunların temel kaynağı olmadığı gibi sorunların yegane çözüm merkezi olarak da düşünülmemeli.

Türkiye’de yaşanan birçok problemin tepeden gerçekleştirilecek yaklaşımlarla çözüme kavuşacağı yanılgısı yüzyıla yakın bir serüvene dayanıyor. Devletin her soruna karşı çözümleri olacağı fikri ‘kesin’ bir kabul olarak görülürken, ‘toplumun kendisini değiştirmediği sürece’ aynı veya benzer sorunları tekrar yaşayacağı gerçeği ıskalanıyor.

Kendi kendisini denetlemekten oldukça uzaklaşmaya başlayan Türkiye toplumu, denetlemeyi bütünüyle devlet mekanizmasına bırakmamalıyken, yaşadığı sorunlara da ‘literatüre’ dayalı hazır cevaplar vermekle -“serbest piyasa”, “ekmek aslanın ağzında” gibi- yetinip sorunların kökenini görmeyi ıskalıyor.

Ekonominin getirmiş olduğu sıkıntılara karşı acımasızlaşan kapitalist tüketim kültürünü uygulamaktan çekinmeyen kimi vatandaşlar da söylemleri, davranışları ve fırsatçılığı ile tepki çekiyor. Ev kiralarının aşırı yükseldiği atmosferde kimi ev sahipleri açıkça fırsatçılık yaparken, hak ve hukuku da çiğnemeyi kendisine reva görüyor.

Özellikle büyükşehirlerde artan kiralar nedeniyle birçok kişi maaşını artık kirasını karşılamak için kullanmak zorunda kalıyor ayrıca temel mutfak malzemeleri haricindeki harcamalarını kısmaktan da öte ortadan kaldırarak yaşamını idame ettirmeye çalışıyor.

Bu süreçte kimi ev sahipleri sözleşmelerini askıya alıyor, sözleşme yapmadığı kiracılarını evlerinden çıkarıp daha pahalıya farklı kiracılara evlerini sunmayı ‘zorunlu bir durum olarak’, “tek taraflı” ele alıyor.

%150’yi bulan kira artışları nedeniyle yaşanan sorunlara bir de pespaye durumdaki evlere istenen ilginç rakamlar eklenince mağduriyetlerin ve denetimsizliğin hem görünürlüğü hem de boyutu katlanarak artıyor.

İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep gibi illerde ciddi oranlarda artışa geçen kiralar şikayetleri de beraberinde getiriyor. Ev sahipleri TÜFE kuralına uymayarak kiralarını daha da arttırmak istiyor ve çeşitli bahanelerle mevcut kiracıyı çıkarıp daha yüksek meblağlarla evlerini kiraya veriyor. Mevcut kiracıların, tüketicilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olan bu duruma karşı gerekli önlemler ve çözümler ise üretilmiyor!  

Belki de en kötüsü pespaye, bakımsız, depreme dayanıksız ve insan sağlığına uygun olmadığı açıkça belli olan evlerin kiraya çıkarılmasının normal addedilmesidir!

Bakımsız, evi tutacak kiracının tamir etmesi beklenen ve en az 3500 lira kira istenen o evlere kimi örnekler,

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!