Türkiye’de Eğitim Denince Akla Ne Geliyor?

Türkiye’de sınavlarla ilgili bir süredir devam eden tartışmalar, eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmeleri de beraberinde getiriyor. Turgay Polat, bugünkü yazısında, Finlandiya’da üzerinde çalışmaların yapıldığı yeni eğitim sistemini ele alıyor.

Sınav, Eğitimin Ana Unsuru Değildir

Turgay Polat / Karar

Biz eğitim denince sınav, değişim denince sınav, başarı denince sınav anlıyoruz. Peki bu durum ne kadar sağlıklı? Biz sınav konuşurken dünyanın gelişmiş ülkeleri kalkınmanın ve refahın anahtarını bulmuş durumda, gelişmiş ülkeler iki anahtar kelime üzerine tüm ekonomilerini oturtuyor. Bunlardan birincisi “eğitim” ikincisi ise “inovasyon”. Bu mantık üzerine kurulan ülkelerin yıldızı son yıllarda hızla parladı. İşte bu ülkelerden en fazla konuşulanı ve bu anlamda en başarılı olanı kuşkusuz Finlandiya. Finlandiya, adeta bütün dünya ülkelerine ders verircesine eğitimde tüm düzeni başından sonuna değiştiriyor. İnsan haklarından adalet ve eşitlik konularına kadar her alanda dünya ortalamasının çok çok üstünde olan İskandinav ülkelerinden Finlandiya, hali hazırda dünyanın en iyi eğitimini veren ülkelerinden de biri. Ancak değişen dünya ve dijital öğrenci nesli Finlandiya’nın dikkatini çekti ve Finler eğitimin sistemini yeterli bulmayarak yeniden düzenlemeye karar vermişler. Bu ülke, eğitim konusunda adeta bir devrim olacak yenilikler üzerinde çalışıp hayata geçirmeye başlıyor. Söz konusu yenilik, klasik müfredat düzeninin tamamen eğitim alanından kaldırılmasıyla gerçekleşecek.

Bu değişiklik şu anlama geliyor; artık Finlandiya’da öğrenciler klasik fizik, kimya, matematik ya da tarih gibi dersleri görmeyecek. Bunun aksine söz konusu derslerin bilgileri, öğrencilere çok daha farklı bir biçimde aktarılacak. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Helsinki Eğitim Bakanı Marjo Kyllonen şu ifadeleri kullanmış: “Pek çok okul 1900’lü yılların başından kalma eski tarzda eğitim vermeye devam ediyor. Fakat bize gerekenler ve ihtiyaçlarımız o dönemlerden farklı. Artık bize 21. yüzyıla uyumlu bir şeyler lazım.”

***

Fin bakanın tanımladığı model STEM eğitimi ve ilk kez bir ülke bütünüyle eğitim sistemini tamamen STEM odaklı hale getiriyor. Bu yeni eğitim sistemi sayesinde öğrenciler herhangi bir konu ile alakalı olay ve olguyu bireysel konular üzerinden değil, disiplinlerarası bir biçimde inceleyecek. Bu duruma örnek olarak; mesela tarihi bir olay, sadece tarihi yönünden değil coğrafi ve matematik yönlerinden de ele alınacak. Ayrıca öğrenciler iş deneyimlemesi amacıyla kitapçılarda ya da benzeri yerlerde çalışma gibi başta iletişim becerileri olmak üzere bireysel bilinç kazanabilecekleri ayrıca yabancı dillerini geliştirip ekonomi bilgisine sahip olabilecekleri işlerde de görev alacaklar. Öğrenciler artık derslerde sadece ilgi duydukları konular ve olgular üzerinde çalışabilecekler. Böylece geleceğe yönelik olarak kendi istekleri doğrultusunda seçtikleri alanlarda beceri ve bilgi birikimleri daha da artacak. Bu sayede bir öğrenci bir dersten geçmek için kitaptaki bütün üniteleri öğrenmek yerine ilgisini çeken ve gerçekten öğrenmek istediği konuları seçecek. Söz konusu yenilik klasik öğretmen-öğrenci iletişimini de kökten değiştirecek. Artık öğrenciler sıralara oturup öğretmenin sorduğu sorunun cevabını düşünmek yerine gruplar halinde birlikte hareket ederek soruların cevaplarına ulaşacaklar. Bu da soruna odaklı olarak ekip çalışması ve sorun çözümünde sürece katkıda bulunma gibi hem sosyal hem de iş hayatlarında önemli olan şeyleri kazanmalarını sağlayacak. İşin daha da güzel tarafı Finler değişeme önce öğretmenlerden başlamış durumdalar. Helsinki’de öğretmenlerin yüzde 70’i yeni eğitim sistemi konusunda çalışmalara başlamış durumda.

Şimdi olacağı ben size anlatayım. Biz memlekette sınavları bir mi yapsak, iki mi yapsak diye tartışırkan, kaynak kitap kullanıp kullanmayacağımızı konuşa dururken atı alan yine Üsküdar’ı geçiyor. Geçen yıl bu sütunda “sanayi devrimini, bilgi çağını kaçırdık. Lütfen şu Endüstri 4.0 devrimini yakalayalım bunun için tek yöntem STEM’dir” demiştim. Korkarım bunu da kaçırıyoruz. Çünkü halen gündemimizde “kalite”, ”müfredat”, “içerik”, “uygulama” yok. Biz yine kaçırıyoruz. Günlerdir YKS’yi, aylardır TEOG’u konuşuyoruz. Tek umudum gençler çünkü onların gündemi yavaş yavaş bizden farklı olmaya başladı. Onlar dünyayı keşfetmeye, yeni dünyanın kavramları üzerine düşünmeye başladı. Önlerinde tek engel var o da bizleriz. Sizlerden ricam onların sınav skorlarından değil ürünlerinden mutlu olun, sınav skoru yüksek olanı değil bir şey üreteni farklı olanı kutlayın, önemseyin. O zaman göreceksiniz her şey değişmeye başlayacak.

Eğitim Haberleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 üniversiteye rektör atadı
Bakan Tekin: Belediyelerin anaokulu açma yetkisi yok
Bazı illerde eğitime ara verildi
Birçok ilde eğitime 1 gün ara verildi
Erdoğan: Eğitim siyasi hesapların mezesi yapılmamalı