Türkiye’de Bilim ve Hukuk Nereye Gidiyor?

Taha Akyol yazısında, Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler’in Türkiye’de çoğu alanda yapılan son düzenlemeleri anlattığı kitabındaki önemli vurgulara değiniyor.

KARAR / Taha Akyol

Bu Kitabı Mutlaka Okumalı

Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler’in “Türkiye Nereye Gidiyor” adlıyla yeni yayımlanan kitabından bahsediyorum. (Ekin Kitabevi, Bursa)

Kitabın alt başlığı şöyle: “Akademi ve Hukuk Üzerine Gözlemler ve Eleştiriler.”

Hepimizin zihninde ‘Türkiye nereye gidiyor’ sorusu yok mu? 

Prof. Gözler’in kitabı işte bu sorunun cevaplarını istatistiksel rakamlarla, hukuki metinlerle, uygulamadan belgelerle ortaya koyuyor.

MESELA REKTÖR ATAMAK

İki örnek çok çarpıcı: Rektör atanmak için en az “üç yıllık profesör” olmak şartı vardı. 

Ama bir yıllık, hatta birkaç aylık falanca profesörü rektör yapmak için, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 9 Temmuz 2018’de bu “üç yıl” kuralı kaldırıldı. 

Bir yıllık bir profesör rektör olarak atandı… Beş gün sonra, yeni bir kararnameyle 3 yıl şartı geri getirildi!

İki ay sonra, başka bir taze profesörü rektör yapmak için 13 Eylül 2018 tarihli kararnameyle 3 yıl şartı yeniden kaldırıldı. Rektör ataması yapıldı, sonra 3 yıl şartı yine geri getirildi.

Bu iki örnek olay hem Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin nasıl işleyebileceğini, hem hukuka ve bilime nasıl bakıldığını göstermektedir…

Elbette iki örnekten hareketle genelleme yapılamaz. 

Prof. Gözler de iki örnekten hareketle genelleme yapmıyor. Aksine, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulamadaki değeri: Bir buçuk yıllık bilanço” başlıklı bölümde kararnamelerdeki gecikmeleri, teknik yanlışları, hatalı referansları, tüzel kişilik sorunlarını, cumhurbaşkanın konumunu belirlemedeki çelişkileri ayrıntılı olarak anlatıyor.

En önemlisi, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü’nün dağıtılmış olmasıdır…

DEVLETİN HUKUK BEYNİ

Orada “Kamuda en iyi yetişmiş uzman hukukçular” çalışırdı. Bütün kanunlar, kararname ve yönetmelikler onların üstün birikimiyle hazırlanırdı….

Yeni sisteme geçerken devlet kurumunun hukuk beynini oluşturan bu “Başbakanlık uzmanları” çeşitli bakanlıklara dağıtıldı…

“Türkiye’de 35 yıllık bir gelenek ve birikime son verilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi bu ülkeye sayısız zararlar vermiştir. Verdİği zararlardan biri 35 yıllık bu tecrübeyi ve bilgi birikimi çöpe atmış olmasıdır.”

Prof. Gözler, yeni sistemde, 539 maddelik Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Kararname’de, “Cumhurbaşkanı uzmanları” konulu bir düzenleme olmadığını anlatıyor. Eski Başbakanlık uzmanların Beştepe’ye aktarılması gerektiğini söylüyor.

Gözler kitabında yüksek yargıda kadrolarının peş peşe kanunlarla nasıl değiştirildiğini, bunun da YSK’da son derece tartışmalı kararlar alan bir yapılanmaya yol açtığını anlatıyor; İstanbul seçimlerinin hukuka aykırı olarak iptali, son örnek!

Kitabın, yüreğim yanarak okuduğum bölümlerinden biri de hukuk fakültelerinde öğretim üyesi sayısı artarken kalite sorununun büyümesine, akademik tez kalitesinin düşmesine dair bölümlerdir. 

Bu tabloda, torba yasalar, İnfaz Kanunu gibi çelişkilerle, tutarsızlıklarla dolu, kanun tekniğine da aykırı kanunlar sürpriz mi?

BİLİMDE NEREYE?

Prof. Gözler’in 2019’da yayımladığı makalelerden oluşan kitapta, hukuk öğretiminin hem kalite olarak gerilediği hem sayısal olarak İlahiyat fakültelerindeki artışın gerisinde kaldığı rakamlarla anlatılıyor.

Hemen bütün bilim dallarında profesör, doçent sayıları ve doktora tezleri hızla artmış. 2001 yılında 9.521 profesörümüz varmış, bu sayı 17 yılda, 2019’da 27.442’ye çıkmış! 

“Her ile üniversite açtık” dediğimiz gibi bununla da övünebiliriz ama Prof. Gözler kalitedeki düşmeye dikkat çekiyor: Sınavları kolaylaştırınca sayılar artıyor!

İran’ın uluslararası akademik atıf indekslerinde bizi geçmiş olmasının sebeplerini nerede arayacağız, değil mi?

Hukukçular ve hukuk öğrencileri bu kitabı mutlaka okuyun. Hukukçu olmak gerekmez, hukuk ve akademi sorunlarımıza ilgi duyan herkese önemli tavsiye ederim bu kitabı.

Anayasa hukuku dalında Türkiye’nin yüz akı olan Prof. Kemal Gözler imzası, kitabın değeri hakkında fikir veriyor zaten. 

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm