Türkiye Suriye'ye Girer mi? (Soruşturma)

Hükümet'in Ankara saldırısının ardından PKK ve örgütün Suriye kolu YPG'yi suçlaması, Türkiye'nin PYD'ye yönelik bir kara harekâtına başlayıp başlamayacağı sorusunu yine gündeme taşıdı.

Al Jazeera Türk, konuyu yakından takip eden birkaç isimle soruşturma yapmış. Can Kasapoğlu, Fatih Özbay, Galip Dalay, Nihat Ali Özcan, Mete Yarar, Arif Keskin, Muhittin Ataman ve Vahap Çoşkun'un soruşturmadaki “Türkiye'nin, Suriye topraklarına girme olasılığına 1 ile 10 arasında kaç verirsiniz?” sorusuna verdikleri cevaplar:

Can Kasapoğlu: 8

Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Savunma Analisti 

Siyasi bakımdan 8, askeri bakımdan 3 ya da 4. Bu ikisini ayırırken, siyasi ve askeri karar alıcılar arasında bir görüş farkı olduğunu söylemiyorum, başka bir noktaya işaret etmek istiyorum.

Burası Ortadoğu. Ankara saldırısı olduğunda eğer makamlarındaysalar, saldırı anındaki patlama sesini, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları duydular. Böyle bir saldırının mutlaka karşılığının olması gerekir. Eğer böyle bir saldırıya Ortadoğu gibi vekâleten savaşların yapıldığı bir yerde yanıt vermezseniz zayıf gözükürsünüz ve bunun önümüzdeki yüzyıla da yansımaları olur. Kimsenin, böyle bir saldırıya Türkiye yanıt vermiyor diye düşünmemesi gerek. Zayıf gözükmek bu tip saldırıları artırabilir. Jeopolitik bunu gerektirir. Siyasi parametreler açısından o yüzden 8.

Fakat askeri açıdan baktığınızda da riskler var. Bir kere, daha önce yaptığınız topçu ateşinden daha büyük bir karşılık vermeniz gerekir. Caydırıcılık böyle olur. Bu da ya akıllı mühimmatlarla, topraklara girmeden daha ağır silahlar kullanarak yaparsınız ya da kısa hedefli bir süpürme herakâtı ama bunun da hem karadan hem havadan olması gerekir. Oysa, Türkiye’nin Rus uçağını düşürdüğü 24 Kasım’dan sonra çok daha fazla bir hava savunma kapasitesi var Rusya’nın Suriye sahasında. İkincisi, Rusya’nın çok katmanlı hava savunma unsurları var. Bunlar da birbirine entegre. YPG güçleri Rusya’nın yakın hava desteğini de alıyor. Bu, karadaki YPG unsurları içinde Rus uçaklarına yön gösteren unsurlar olduğunu gösteriyor bize. Yani yerde hava köntrolleri var. Kara operasyonunda karşınızda YPG'yi değil, Rusya’yı bulabilirsiniz. Dolayısıyla riskler yüksek. Bu durumda bu makas içinde Türkiye’yi cesaretlendirecek tek şey, NATO desteği olabilir ama NATO’dan Türkiye’nin yanında duracağına dair işaretler gelmedi. Fakat bir rezerv koyarım. O da şudur, eğer devletler, bekâlarına yönelik bir tehdit algılarlarsa, bu tehdidi bertaraf etmek bütün risklerin üzerindedir. 

Fatih Özbay: 7

İTÜ - Rusya uzmanı

Askeri anlamda akıl işi değil ama askeri anlamda girip girmemeye Hükümet karar verecek ve Hükümet'te böyle bir eğilim görüyorum. Sonuçta bu kararı da Hükümet vereceği için 7 diyorum.

Bence akıl işi değil, çünkü Rusya açıkça böyle bir durumda Türkiye’nin karşısına çıkacağını söyledi. Ayrıca, PKK’nın, Türkiye’nin askeri müdahalesi durumunda, bütün ülkede geniş çaplı bir isyan başlatmaya hazırlandığını düşünüyorum. Biz, Azez’i koruma derdine düşmüşken, Hakkari’yi hatta belki Hatay’ı kaybetme riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Ayrıca böyle bir hareketin NATO ve ABD desteği olmadan yapılması da bence çok riskli. 

Galip Dalay: 5

Al Jazeera Studies Center Türkiye ve Kürt Çalışmaları Kıdemli Araştırmacısı

Eğer, sınırlı bir girişimden yani yalnızca PYD’nin bulunduğu kısıma yönelik bir girişten söz ediyorsak 5. Fakat daha kapsamlı bir askeri müdaheleden söz ediyorsak, çok daha düşük.

Ankara saldırısı olmadan önce de bu olasılığa çok düşük derdim, hatta sıfır derdim. Şimdi de yalnızca 5 veriyorum çünkü ortada Rusya faktörü var. Bu faktör olmasaydı daha yüksek derdim. PYD, Azez tarafına değil de alt taraftan IŞİD bölgesine doğru ilerliyor. Eğer bu ilerleyişinde IŞİD ile karşı karşıya geleceği bir noktaya ulaşırsa ki çok yaklaştı, bu durumda Türkiye’nin askeri müdahalesinin komplikasyonları olur. Zira, IŞİD ile mücadele eden YPG’ye müdahale olarak görülür.        

Nihat Ali Özcan: 0 ve 10

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Uzmanı

Girmekten ne kast ettiğinize bağlı. Türkiye, Suriye’ye girmiş durumda. Topçu ateşi yapıyor. Örtülü operasyonları var, Hür Suriye Ordusunu destekleyerek yapıyor. Ama, askeri ile göstere göstere girmesi diyorsanız, bunu tek başına yapma olasılığı sıfır. Fakat bir koalisyonla birlikte olursa, o zaman 10.

Mete Yarar: 6

Güvenlik uzmanı 

PYD ve YPG’ye yönelik, kapsamı ve ölçüsü belli sınırlı bir operasyondan söz ediyorsak buna 6 veriyorum. Çünkü Türkiye’deki yapılan terör eylemlerinin merkezi artık Kandil değil, Suriye’deki YPG ve PYD.  PKK’nın şehir eylemlerine yönelik lojistik destek de, eğitim de Suriye’den geliyor artık. Bunun kanıtları, belgeleri var. Üstelik bunu yalnızca son Ankara saldırısı için söylemiyorum, son zamanlardaki bütün terör eylemleri için söylüyorum. Fakat Türkiye’nin Suriye’de kalıcı ve geniş kapsamlı bir askeri operasyonundan söz ediyorsanız, buna hiç de yüksek bir not vermem. Çünkü bir operasyon yaptığınızda bunun niteliğini amaç belirler ve bu anlamda büyük çaplı ve kalıcı bir operasyonun gerekçesi olduğunu düşünmüyorum. 

Arif Keskin: 4

Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi - İran uzmanı 

Bu ihtimâli şimdilik düşük buluyorum. Türkiye böyle bir müdahaleyi, ya PYD-YPG ya da IŞİD’e karşı yapar. Fakat bunun için koşullar henüz oluşmadı. Çünkü ABD’yi ikna etmesi gerekiyor önce. Fakat ABD, PYD’yi bir çeşit koruma altına almış gibi duruyor. PYD’ye yapılacak bir operasyonun IŞİD’in işine gelebileceğini düşünüyorlar. Ayrıca ABD, AB, NATO böyle bir müdahalenin Suriye’de süreci daha zora sokabileceği fikrindeler. Buna ek olarak Rusya ve İran ile çatışma ihtimâlinin de göz önüne alınması gerekir. Ancak şu anda Türkiye sınırına yığılan mültecilerin sayısının artması durumunda işler değişebilir ve Türkiye, sınırlı bir bölgede mültecileri korumak için bir alan açmak üzere askeri müdahalede bulunabilir. Bu olasılık artacakmış gibi duruyor. O zaman farklı bir durumdan söz edebiliriz.

Muhittin Ataman: 4

SETA Ankara Genel Koordinatör Yardımcısı - Ortadoğu uzmanı 

Şu an için 4. Aslında şartlar oraya doğru götürüyor ama bölgesel ve uluslararası şartlar uygun değil. İçerideki durum da kırılgan. Türkiye’nin bir askeri müdahelesi durumunda yanında çok fazla ülke olmayabilir. Ankara saldırısından sonra, küresel güçlerin bir tavır değişikliğine çok gideceğini düşünmüyorum. İçeride de Güneydoğu’da yürütülen operasyonlar durumu kırılgan hale getiriyor. Ayrıca, atılması gereken adımlar konusunda halkın büyük bir kısmının Hükümet'e desteği olduğunu düşünüyorum ama aynı tavır muhalefet partilerinde MHP hariç yok.

Vahap Çoşkun: 2

Dicle Üniversitesi 

Türkiye’nin tek başına girme olasılığını çok düşük buluyorum. Çünkü tek başına girerse, hem Rusya ile hem de İran ile çatışma olasılığı var. Ayrıca kamuoyunun böyle bir duruma onay vermeyeceği fikrindeyim. Buna ek olarak, böyle bir durumda Türkiye içindeki çatışmalar da artabilir. Dolayısıyla tek taraflı bir müdahale akılcı olmaz. Hükümetten gelen açıklamaların da bu yönde olduğunu düşünüyorum.

Türkiye tek başına değil ama mülteci sorunu nedeniyle NATO ile bu soruna müdahale etmek ve mülteciler için güvenli bir bölge oluşturmak üzere bunu yapabilir. Ya da ABD liderliğindeki IŞİD’e karşı koalisyonla birlikte bunu yapabilir. Ancak bu konuda da özellikle güvenlikli bölge konusunda bir yeşil ışık yok.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!