Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2017 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye’de mevcut ve olası sorunlar ile toplumun gündeme bakışını tespit eden araştırmaya göre, halkın en önemli sorunu, ağırlığı geçen yıla göre azalsa da, yine ‘terör’. Terörün yanı sıra FETÖ de hala ciddi bir sorun olarak görülüyor. Terör ve FETÖ’yü sırasıyla işsizlik ve hayat pahalılığı takip ediyor.
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi adına Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ile Prof. Dr. Osman Zaim, İletişim Fakültesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Banu Baybars Hawks ve Türkiye Çalışmaları Merkezi Müdürü Dr. Cihan Dizdaroğlu’ndan oluşan bir ekibin denetiminde gerçekleştirilen “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2017 yılı sonuçları 31 Ocak 2018 Çarşamba günü basın ile paylaşıldı.
11 Aralık 2017-7 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” siyaset, ekonomik gelişmeler, toplumsal ilişkiler, Türkiye ve uluslararası gündem konularına odaklanıyor.
TERÖR VE FETÖ İLE MÜCADELE EN ÖNEMLİ İKİ SORUN, İŞSİZLİK VE HAYAT PAHALILIĞINDA İSE CİDDİ ARTIŞ VAR
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkı 2017 yılında terör ve ardından FETÖ ile mücadeleyi Türkiye’nin en önemli sorunları olarak görüyor. 2016’da yüzde 35’lik oranla en önemli sorun olarak görülen terör, bu yıl yüzde 29’a gerilese de, halen ülke gündeminde birinci sıradaki yerini korudu. 2015 yılında sadece yüzde 1,3’lük bir kesimin sorun olarak nitelendirdiği FETÖ ise, 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle radikal bir artış göstermiş ve yüzde 25,2’lik oranla ülkenin en önemli ikinci sorunu haline gelmişti. Bu yıl da yüzde 18,1’lik oranıyla FETÖ halen ikinci en önemli sorun olmaya devam ediyor. “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “işsizlik” yanıtını verenler yüzde 10,5’ten bu sene yüzde 17’ye; “hayat pahalılığı” yanıtını verenler ise yüzde 9,8’den yüzde 13,2’ye yükseldi. Öte yandan, coğrafi olarak bakıldığında Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu’da en önemli sorun olarak terör görülürken, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde işsizlik en önemli sorun oldu.
EKONOMİNİN EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ: İŞSİZLİK, TÜRK LİRASININ DEĞER KAYBETMESİ VE GIDA ÜRÜNLERİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ
Ankete katılanlara sorulan, “Sizce şu anda Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu nedir?” sorusuna yüzde 16,9’luk kesim ‘işsizlik’, yüzde 14,1’lik kesim ise ‘Türk Lirasının değer kaybetmesi’ yanıtını verdi. Ekonominin diğer önemli sorunları ise sırasıyla gıda ürünleri fiyatlarındaki artış, enflasyon ve faizlerin yüksekliği oldu.
Buna karşın hükümetin ekonomi politikalarını ‘başarılı’ bulanların dikkat çekici şekilde arttığı gözlemlendi. 2016’da ekonomi politikalarını başarılı bulanlar yüzde 38,7 iken, oran bu yıl yüzde 47,7’ye yükseldi. Özellikle AK Parti’ye oy verenler arasında hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulanların oranında önemli bir artış gözlenirken, diğer partilere oy verenlerin başarılı bulma oranındaki düşüklük ise dikkat çekici oldu. En az başarılı bulanlar yüzde 58,3’lük oranla HDP’yi destekleyenler. Geçtiğimiz yıl ekonomik açıdan bir önceki yıla göre daha kötü durumda olduğunu belirten yüzde 55,7’lik kesim ise, bu yıl yüzde 48,8’e geriledi.
DIŞ POLİTİKAYI BAŞARILI BULMA VE AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLEME ORANLARI YÜKSELDİ
Araştırma sonuçlarına göre, hükümetin dış politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 35,2’den yüzde 45,9’a yükseldi. Başarılı bulanların oranı siyasi partilere göre incelendiğinde, AK Parti’ye oy verdiğini belirten kişiler büyük ölçüde hükümetin dış politikasını başarılı olarak değerlendirirken, diğer parti seçmenleri arasında başarılı bulma oranının daha düşük olduğu görülüyor. Hükümetin dış politikasını “kesinlikle başarılı” ve “başarılı” bulan AK Parti seçmeninin oranı yüzde 75,2’yken, aynı oran MHP’ye oy verdiğini belirten kişilerde yüzde 27,5, CHP seçmeninde yüzde 19,9 ve son olarak HDP’ye oy verdiğini belirten kişilerde ise yüzde 11,1.
Halkın Avrupa Birliği üyeliğini destekleme oranı ise 2014’te yüzde 71,4, 2015’te yüzde 65,1 ve 2016’da yüzde 45,7 olarak gözlemlenmişti. 3 yıl devam eden düşüş eğilimi, bu yıl yükselişe geçti ve halkın Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme oranı yüzde 57,8 olarak gerçekleşti. Benzer şekilde, Türk halkının yüzde 43,6’lık kesimi Türkiye’nin AB ile müzakerelere devam etmesini desteklerken; NATO üyeliğinin devam etmesini destekleyenlerin oranı da yüzde 59,2 olarak tespit edildi. Türkiye’nin uluslararası alanda güvenliğini NATO üyesi olmadan sağlayabileceği konusunda ise Türk halkının tam bir karara varamadığını söylemek mümkün. Nitekim, ankete katılanların yüzde 39,8’i Türkiye’nin NATO üyesi olmadan da güvenliğini sağlayabileceğini düşünürken, yüzde 37,7’si sağlayamayacağını düşünüyor.
ABD OLAĞAN ŞÜPHELİ, AZERBAYCAN HER DAİM DOST
Geçen yıl Türkiye için tehdit oluşturduğu düşünülen ülkeler arasında yüzde 73,3’lük oran ile İsrail ilk sırada yer alıyordu. Bu yıl yüzde 64,3’lük oranla ABD Türkiye’ye tehdit oluşturan ülkelerin başında gelirken; yüzde 61,4 oranıyla İsrail de ikinci sırada yer aldı. Türkiye’nin en önemli dostu/müttefiki şeklinde ifade edilen ülke ise yüzde 67,8 ile yine Azerbaycan oldu. Azerbaycan’ı KKTC ve Rusya takip etti. Ankete katılanlara Türkiye’nin dış politikada işbirliği yapması gerektiği düşünülen ülkeler sorulduğunda yanıt “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünü hatırlatacak şekilde çıktı: Türkiye’nin dış politika konularında yakın işbirliği yapması gerektiği düşünen ülkelerin başında, geçen yıla göre yüzde 9,5’luk bir artışla yüzde 25,4’e ulaşan Türki Cumhuriyetler geldi.
HÜKÜMETİN SURİYE POLİTİKASI VE SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR DESTEKLENİYOR
Hükümetin Suriye konusunda izlediği politikayı başarılı bulanlardaki artış eğilimi devam ediyor. Hükümetin Suriye politikasını başarılı bulanların oranı geçen yıl yüzde 29,5’ten yüzde 32,3’e, bu yıl da yüzde 38,5’e yükseldi. Öte yandan, AK Parti’ye oy verdiğini belirten kişilerin yüzde 63,6’sı Suriye politikasını “kesinlikle başarılı” ve “başarılı” bulurken; bu oran CHP seçmeninde yüzde 20,2, MHP’ye oy verdiğini belirtenlerde yüzde 16,7 ve son olarak HDP seçmeninde yüzde 8,4 olarak gözlemlendi.
Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında sınır ötesi operasyonlar gerçekleştirmesine, yabancı ülkelerde asker bulundurmasına verilenden daha fazla destek söz konusu. Sınır ötesi operasyonları destekleyenlerin oranı yüzde 56,4; yabancı ülkelerde asker bulundurmasına destek verenlerin oranı ise yüzde 48,1.
TOPLUMUN YARISI CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I DESTEKLİYOR
Ankete katılanlara “İdeal bir Cumhurbaşkanının özellikleri neler olmalı?” sorusu yöneltildiğinde en çok dürüst ve ahlaklı olması, başarılı bir siyasi ve/veya iş yaşamı geçmişi olması gerektiği yanıtları alındı. Halihazırda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “destekleyenlerin” oranı ise 49,7 olarak tespit edildi. Öte yandan, her 5 kişiden 2’si Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda partilerin ittifak adayı çıkarmasına gerek olmadığını belirtti. Partilerin ittifak kurarak genel seçimlere beraber girmesini destekleyenlerin oranı ise yüzde 30 olarak tespit edildi.
5 KİŞİDEN 2’Sİ “TÜRKİYE’DE SİYASİ BOŞLUK VAR” DİYOR, “İYİ PARTİ BU BOŞLUĞU KAPATIR” DİYENLER ÇOĞUNLUKTA
AK Parti’yi destekleyenlerin çoğunluğu Türkiye’de siyasi boşluk olmadığı kanaatinde iken, genel olarak bakıldığında her 5 kişiden 2’si Türkiye’de siyasi boşluk olduğunu düşünüyor. Türkiye’de siyasi boşluk olduğunu düşünenlerin ise yüzde 45,6’sı İYİ Parti’nin bu boşluğu dolduracağına inanıyor. İYİ Parti’nin seçimlerde en çok oyu alacağı düşünülen parti tabanı olarak da yüzde 37,7 ile MHP çıktı. ‘Kararsızlardan oy alır’ diyenler yüzde 18,9, AK Parti tabanından oy alacağını düşünenler yüzde 17,8 ve son olarak CHP tabanından oy alacağını düşünenler ise yüzde 9,8 oranında.
Geçtiğimiz yıla göre düşüş gösterse de, kamuoyunun yüzde 52,7’si halen Türkiye’de bir siyasal kutuplaşma olduğu kanaatinde. Bu kutuplaşmanın ekseni ise yüzde 52 ile laik-dindar ayrımı olarak gözüküyor.
KURUMLARA DUYULAN GÜVEN ARTTI
Araştırma sonuçlarına göre kamuoyuna en çok güvendiği kurumlar sorulduğunda, ilk defa Polis ve Jandarma önde çıktı. Geçtiğimiz yıl yüzde 49,4’lük oran ile en çok Cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirten halk, bu yıl yüzde 62,3 oranında polis; yüzde 60,8 oranında ise jandarma yanıtını verdi. Kurumlara duyulan güvenin genel olarak artış göstermesiyle oranlar yükseldi. Orduya duyulan güven de yüzde 47,4’ten yüzde 60’a çıktı ve üçüncü sırada yer aldı. Cumhurbaşkanlığı ise geçen yıla göre yüzde 7’lik artış sağladı ve yüzde 56,5’lik oranla dördüncü en güvenilir kurum oldu.
En az güvenilen kurum ise yüzde 35 ile yine medya oldu. Geçen yıl 15,1’de kalan medya, bu yıl yüzde 20’lik bir kesimden güven kazansa da listede yukarılara çıkamadı.
Araştırmanın Grafiklerine Buradan Ulaşabilirsiniz…