Türkiye solu, “AK Parti bir 12 Eylül yaratığı” saçmalamasını sürdürüyor

AK Parti’nin Türkiye’nin gerçekleri ve halkın isteği doğrultusunda yükseldiğini ve iktidar olduğunu kabullenmek istemeyen "siyaset bilimci ve gazetecilerin", darbecileri hukuk karşısına çıkaran AK Parti’ye öfke kusmalarının sebebi İslam düşmanlığı mı?

HAKSÖZ HABER

12 Eylül 1980 Darbesi’ni AK Parti’nin doğmasına bağlayan zihinsel körlük her 12 Eylül’de hortlamaya devam ediyor.

BirGün gazetesinden Gökay Başcan’ın, Sol’un darbeye ve İslam’a bakış açısını yansıtan röportajı, siyaset biliminin konusu olmaya adayken siyaset bilimciler eliyle “AK Parti’nin darbenin ürünü olduğunu” iddia eden açıklamaları ön plana çıkarmak, Sol’un tarihe bakış açısını yansıtması açısından oldukça önemli görülüyor.

12 Eylül Darbesi’ni Aydın Çubukçu ile konuşan BirGün gazetesinin röportajında Aydın Çubukçu, “AKP’nin bir 12 Eylül yaratığı olduğu yolundaki görüşlere katılıyorum. Siyasal İslam’ın güçlenip iktidar olmasının yolunu açan bu askeri darbedir” ifadeleri kullanması dikkat çekti.

'68 Kuşağı'ndan ve Deniz Gezmiş'in ilkokul arkadaşı olan Aydın Çubukçu solun tahkir edici söylemini dışa vuran isimlerden biri olarak tanınıyor.  

Aydın Çubukçu ve BirGün’ün, “AK Parti’yi darbe doğurdu” iddiaları, tarihi gerçeklerle yüzleşmekten ısrarla kaçınan Sol’un ve Kemalizm’in, Müslümanları yaftalama amacıyla gündem ettiği biliniyor.

Sol ve Kemalizm’in halka rağmen 60 ve 80 darbesine bakışını yıllarca değiştirmediği hatırlandığında, darbecileri hukuk karşısına çıkaran bir AK Parti görmenin dayanılmaz bir ağırlığı olduğu anlaşılıyor.

Tarihi yeniden yazmayı tercih eden aklın, sürekli komplo benzeri iddialar ile hukuku işletmeye çalışanlara karşı öfkeli olduğu görülen röportajda Çubukçu şu akıl almaz iddiaları ortaya koyabiliyor:

 “AKP’nin bir 12 Eylül yaratığı olduğu yolundaki görüşlere katılıyorum. Siyasal İslam’ın güçlenip iktidar olmasının yolunu açan bu askeri darbedir. Dini, komünizme karşı barikat olarak tanımlayan da onun akıl hocaları, Türk-İslam Sentezi teorisyenleridir. Başta Fettullahçılar olmak üzere, tarikatların toplumsal hayata ve devlete girmelerinin önünü açan da 12 Eylül’dür. Gülen cemaatinin çıkardığı, bilim düşmanı “Sızıntı” dergisini okullarda bedava dağıtan 12 Eylül’ün milli eğitim bakanlarıdır. Din tacirliğini, siyasal güç toplamanın meşru aracı hale getirmesi bakımından Evren’e, AKP’nin çok büyük borcu vardır.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!