Türkiye-Siyonist İsrail Anlaşmasının Detayları

Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için yapılan görüşmelerde sona gelindi. Mutabakata varılması beklenen son görüşme Roma'da yapıldı. Reuters'a konuşan İsrailli üst düzey bir yetkili taraflar arasında anlaşma sağlandığını söyledi.

Ece Göksedef / Al Jazeera

Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için yapılan görüşmelerde sona gelinirken, Reuters haber ajansı anlaşmanın sağlandığını duyurdu. Ajansa konuşan üst düzey İsrailli bir yetkili "İsrail ve Türkiye ilişkilerin normalleştirilmesi için uzlaşmaya vardı" dedi. 

Üst düzey bir Türk yetkilinin Al Jazeera'ye verdiği bilgiye göre anlaşmanın detayları şöyle: 

• İsrail, Mart 2013’te Türkiye’nin ilk talebini karşılayarak tarihte ilk kez yabancı bir devletten özür dilemişti. Mutabakat kapsamında Türkiye’nin diğer iki şartı da kabul edildi. İsrail, Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi ve Türkiye’nin Gazze’deki insani duruma müdahalesini kabul etti.

• Mutabakat çerçevesinde Türkiye, Gazze’ye insani yardım dahil sivil amaçlı malzemelerin girişini sağlayacak ve altyapı yatırımlarını gerçekleştirecek. Gazze halkının kullanımı için konutlar inşa edilecek ve 200 yataklı Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi en kısa zamanda hizmete alınacak.

• Gazze halkının en acil ihtiyaçları olan elektrik ve içme suyu sorunu çözülüyor. Gazze’ye verilen elektrik ve su miktarı artırılacak. Yeni santraller yapılacak.

•  Gazze’ye ilaveten Batı Şeria’ya yönelik Cenin Sanayi Bölgesi gibi kapsamlı projelerin hayata geçirilmesi kolaylaşacak.

• İddiaların aksine mutabakatta Hamas ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmuyor.

Yetkili, "İsrail ile sağlanan uzlaşma, 31 Mayıs 2010’dan beri sergilediğimiz ilkeli ve kararlı tutum sayesinde kazanılmış bir diplomatik başarıdır" erken, "Türkiye’nin tüm şartları kabul edilmiş; Filistin halkının koşullarının iyileştirilmesi için tarihi bir adım atılmıştır. Mavi Marmara şehitlerimizin arzuladığı şekilde Gazze’ye insani yardım yapılmasının yolu açılmıştır" dedi. 

Erdoğan, Abbas ile görüştü

Yetkilinin verdiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas ile görüştü.

Başbakanlık'tan "Sayın Başbakanımız bir süredir İsrail'le yürütülen müzakerelerde varılan aşamayla ilgili olarak yarın saat 13.00'te Çankaya Köşkünde açıklamada bulunacaktır" açıklaması geldi. 

Karar görüşmesi Roma'da yapıldı

Mutabakata varılması beklenen son görüşme Roma'da yapılıyor. Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsrail'i ise Netanyahu'nun özel temsilcisi Ciechanover temsil ediyor.

Al Jazeera'ye bilgi veren İsrail dışişleri kaynakları bugün Roma'da yapılacak görüşmede mutabakata son halinin verilmesinin beklendiğini söyledi. Ancak Türk Dışişleri konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınıyor.

Ciechanover ve Sinirlioğlu son olarak 8 Nisan'da Londra'da görüşmüştü. Görüşmenin ardından Türk Dışişleri'nden, "Heyetler, mutabakat metninin nihai hâle getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır" açıklaması gelmişti.

Kerry ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da aynı gün akşam saatlerinde Roma'da olacak. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Roma'da bir araya gelecek olan Netanyahu, İsrail basınına göre, anlaşmanın detaylarıyla ilgili Kerry'ye bilgi verecek.

'İstihbarat şefleri görüştü'

Cumartesi günü İsrailli Haaretz ve Şalom gazeteleri, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile İsrail'in milli istihbarat örgütü Mossad'ın şefi Yossef Cohen ile anlaşmanın detayları üzerine görüştüğünü, Türkiye-Hamas ilişkileri üzerinde uzlaşmaya vardığını yazdı.

Erdoğan, Halid Meşal ile görüştü

Mutabakata varılmasına bir gün kala Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ardından Başbakan Binali Yıldırım ile görüştü.

İsrailli diplomatlar Türkiye ile yapılan görüşmelerde en önemli konulardan birinin Türkiye - Hamas ilişkileri olduğunu, "Hamas'ın herhangi bir üyesinin Türkiye'de bulunmasının kabul edilemeyeceğini" söylüyor. Türk diplomatlar ise Hamas konusunun bu görüşmelerin konusu olamayacağını belirtiyor. Ankara Filistin sorununun çözümü için Filistin yönetimiyle ve Hamas ile görüşmeye devam edileceğini vurguluyor. Taslak mutabakat metninde ciddi ilerlemenin sağlandığı Aralık ayında Halid Meşal Türkiye'ye bir ziyarette bulunmuştu. Türkiye, Filistin sorununda Hamas’a yönelik tutumunu değiştirmeyeceğini bu şekilde göstermiş oldu.

"Hamas şartı yok"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, "İsrail ile normalleşmede Hamas ile ilgili bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. Görüşmelerimizde Hamas diye bir şart yoktur, olamaz da" dedi.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalım da aynı gün verdiği bir röportajda Türkiye'de bulunan Hamas üyelerinin İsrail ve Filistin'in anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye geldiğini; Hamas'ın İstanbul'da askeri bürosu olmadığını vurguladı. "Zaman zaman Halid Meşal buraya gelir, bu ziyaretleri başka bir noktaya çekmek iyi niyetle bağdaşmaz. Biz Hamas ile de Filistin yönetimiyle de görüşmeye devam edeceğiz. İsrail öyle bir talepte [Hamas'la ilişkilerin kesilmesi] bulunacak bir konumda değil" dedi.

Bunun üzerine Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, Türkiye’ye Filistin davasına verdiği destek ve İsrail ile normalleşmesi sürecinde Gazze ablukasının kaldırılmasını şart koşmasından dolayı teşekkür etti.

Ablukayı kırmak için yola çıkmıştı

Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve dokuz Türk’ün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.

Saldırının ardından Tel Aviv'deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.

Mart 2013’te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğan’ı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı.

Görüşmeleri, son kararnamede Türkiye'nin New York'taki BM daimi temsilciliğine atanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu yürütüyor. İsrail tarafında ise başlangıçta Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold’ün yürüttüğü görevi son iki görüşmede Başbakan Netanyahu’nun özel temsilcisi Joseph Ciechanover devraldı.


İHH'nın Görüşmelere Üzerine Yayınladığı Basın Açıklaması:

Türkiye ile İsrail anlaşması konusunda medyaya yansıyanları takip ediyoruz ve anlaşmada sona gelindiğine dair haberlere artık daha sık maruz kalıyoruz.

Türkiye ile İsrail arasında yapılacak böyle bir anlaşmaya karşı olduğumuzu belirtmekle birlikte karşı çıkma gerekçelerimizi aşağıda sıralıyoruz:

1. Gazze Ablukası ve Mavi Marmara konusundaki duruşumuzda hiçbir değişiklik yoktur.

2. Gazze ablukası hukuksuzdur ve büyük bir insanlık suçudur. Bu hukuksuzluk bir an önce sonlandırılmalıdır.

3. Abluka, bir yerin dışarıyla olan her türlü bağlantısının zor kullanarak kesilmesi, ambargo ise yalnızca ticari malların giriş çıkışının engellenmesi anlamına gelir.

4. Abluka ile ambargo aynı şey değildir. Yapılan görüşmeler ambargonun değil ABLUKA’nın kaldırılması üzerine inşa edilmelidir.

5. Aştod Limanı üzerine kurgulanacak bir anlaşma ablukanın yumuşamasını değil aksine resmi olarak tanınmasını sağlayacaktır. Türkiye bu riske girmemelidir.

6. Haberlere yansıyan içerikteki bir anlaşma Gazze ablukasının resmen tanınacağı bir sürece götürecektir.

7. Anlaşma çerçevesinde en makul olan ve Gazze halkının yararına olacak şey giriş ve çıkışların Gazze Limanı'ndan yapılmasıdır.

8. Yine basına yansıdığı şekilde gerçekleşecek bir anlaşma Gazze'deki sorunun sadece insani yardıma indirgendiğini göstermektedir ki; bu da eksik bir yaklaşımdır.

9. Gazze’deki insani yardım sorunu, sıkıntının sadece bir kısmıdır. Gazze'deki sorun temel olarak özgürlük odaklıdır. Gazze halkı da herkes gibi seyahat etme ve ticaret yapma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Bu konuların gündeme alınması gerekmektedir.

10. Yürütülen görüşmelerde Mavi Marmara davalarının telaffuz bile edilmemesi görüşündeyiz. Davaların düşürülmesi anlaşmanın gizli veya açık hiçbir şekilde parçası olmamalıdır.

11. Tazminat konusundaki görüşümüz de gayet açıktır. İsrail lütuf değil ceza tazminatı ödemelidir ve bunun hukuki emsalleri mevcuttur.

12. Mahkemelerde çıkartılan yakalama kararı İnterpol'e dahi gönderilemezken İsrail, İHH ve gemi katılımcılarını terör listesine almıştır.

13. Şunu da hatırlatmak isteriz ki; tarih bize, İsrail'in hiç bir sözünü tutmadığını ve hiç bir uluslararası anlaşmaya sadık kalmadığını öğretmiştir.

 

 

Yorum Analiz Haberleri

Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme
İslam düşmanları neden Müslüman mezarlığına defnediliyor?