Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Diğer üçte biri fazla kilolu, geri kalanları ise normal kiloda. Açıklama, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan. Bu durumda dünyada en çok 10 ülke olduğunu söyleyen Akdağ, toplumdaki kilo fazlalığına dâir detaylı bilgiler verdi.
Hareketsizlik, şişmanlık, sigara ve alkolün obezitedeki etkilerini anlatan Akdağ, Avrupa'ya kıyasla alkol tüketiminin beşte bir olduğuna değindi. "Türk nüfusunun düzenli biçimde hareket eden oranı yüzde 20'nin altında" diyen Bakan, "Finlandiya'da bu, yüzde 80'in üzerinde" diye devam etti.
"Maalesef durumumuz çok kötü. Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Ben niye zayıflamaya çalışıyorum? Ben de son bir-iki yıldır obez sınıfına girdim. Vücut kitle endeksim 30'un az bir şey üzerine çıkmıştı. Şimdi 80 kiloya geri döndüğüm zaman obez olmaktan çıkıyorum ama yine aşırı kilolu oluyorum. Oysa bana birçok kişi de 'Yok siz de çok şişman değilsiniz' diyor. Dolayısıyla bunun zor bir iş olduğunu bilelim. Toplumun üçte biri obez, üçte biri kilo fazlası, üçte biri de normal. Bu durumda dünyada kaç ülke var derseniz? 10 ülke ancak var. Biz de o 10 ülke içine girdik. Kötü 10'dayız. Bir taraftan hareketsiz bir toplumuz. Obeziteyle mücadele zor ancak bu konudan vazgeçemeyiz. Türkiye'nin sağlıkla ilgili geleceğini konuşacaksak, en önemli konuşacağımız üç husus var, hareketsizlik, şişmanlık ve sigara... Bunun yanına alkolü ekleyebiliriz. Her ne kadar Avrupalılara kıyasla yüzde 20 oranında alkol tüketimimiz varsa da. Bunları 10 maddeye de çıkarabiliriz ama 10'unu saysak biraz daha mücadelemizi zayıflatacağız. Türk nüfusunun düzenli biçimde hareket eden oranı yüzde 20'nin altında. Finlandiya'da bu, yüzde 80'in üzerinde."
"1-2 kilo daha vereceğim"
AA'ya konuşan Bakan Akdağ, kendisinin de 10 kilo verme sözü olduğunu, 3'ünü şimdiye dek verdiğini söyledi. Bakan Akdağ, sigara konusunda toplumsal destek bulmanın kolay olduğunu ancak şekerli ve kalorili gıdalara karşı mücadelenin daha zor olduğunu söyledi.
Sigara kullananların toplumun yüzde 30'unu oluşturduğuna vurgu yapan Sağlık Bakanı, şunları söyledi:
"Ancak 'Ben baklava, börek, kadayıf dolması, hamburger hayatta yemem' diyen var mı içinizde? Bunun için zor bu olay. Bizim kaloriyi, şekeri, karbonhidratı azaltmamız var. Ama Türk mutfağı da inanılmaz lezzetli. Bunun için bu çok kolay bir mesele değil, çok daha zor. Dünya örnekleri de bunun daha zor olduğunu gösteriyor. Ama bu zorluk bizi asla bu yoldan döndürmemeli."
Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul kantinlerine getirdiği uygulamalara değinen Sağlık Bakanı, "Yetmez. Ana sınıflardan başlayarak çocuklarda doğru beslenmenin, aşırı kalori, karbonhidrat almamanın öğretilmesi için daha sıkı çalışmamız gerek" dedi.
Gıda paketlerine kalori uyarısı
Gıda paketlerine kalori bilgilerini küçük harflerle yazmanın yetmeyeceiğini söyleyen Bakan, "Biz gıda paketlerinin üzerine mesela renk uyarıları koyabiliriz, kırmızı, yeşil, sarı... Kırmızı 'yüksek kalori var, dikkat' anlamına gelecek" diye konuştu.
Bakan Akdağ, televizyondaki gıda reklamlarına da uyarı koyabileceklerini belirtti.
Yerli ilaç sanayii
Bakan Akdağ, yerli ilaç sanayinin teşvik edilmesi kararı sonrası yaşanan gelişmelere de değindi. Türkiye'de üretilen eşdeğer ilaçların yabancı muadillerinden eksiği olmadığını belirten bakan, yerli üretime öncelik verileceğini söyledi.
Tıbbi cihazların Türkiye'de yapılması konusuna da değinen Akdağ, "Cazibe Merkezleri Programının uygulanacağı 23 il başta olmak üzere yerine göre satın alma garantileri vererek tıbbi cihazların da Türkiye'de üretilenlerini daha büyük oranda kullanacağımız bir döneme geçiyoruz. Bunun 2017'de örneklerini göreceğiz inşallah" diye konuştu.
Kaynak: AA