RIDVAN KAYA / HAKSÖZ-HABER
Sedat Peker’in Türkiye’den Suriye’ye silah gönderildiği iddiasında bulunması başta şebbihalar olmak üzere Erdoğan karşıtı geniş bir çevreyi heyecana sevk etmiş görünüyor. Bilumum muhalif çevreler Sedat Peker’in sözlerine büyük bir ifşaat havası verme gayretindeler. Muhtemelen bu iddiayı daha önce Fethullahçı yapının uluslar arası yargılama konusuna dönüştürmeye çalıştığı MİT Tırları mevzuunu kaldığı yerden köpürtme fırsatı olarak değerlendirebilecekleri zehabına kapılmış durumdalar.
Oysa Sedat Peker’in Suriye’ye silah gönderilmesine dair sözleri çelişkili ve anlamsız lakırdılar olmaktan öteye gitmiyor. Öncelikle Sedat Peker’in Türkiye’nin Ortadoğu siyaseti ve Suriye’ye yönelik sözlerinin ‘misafir’ edildiği Birleşik Arap Emirlikler politikasından ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayalım. BAE’nin Suriye konusunda Türkiye’yi mahkum etmek için işadamı Mehmet Ali Öztürk’e yaptığı zulüm gerçeği önümüzde duruyor. Suriye’de terörist faaliyette bulunma iddiasıyla BAE tarafından yıllardır ‘rehin’ tutulan Mehmet Ali Öztürk Türkiye aleyhine konuşsaydı hapiste olmazdı, bu biliniyor. Sedat Peker konuştuğu için iyi ağırlanıyor bu da iyi biliniyor.
(…)