Maalesef Türkiye hemen hiç bir konuyu etraflıca tartışmadan, siyasi müzakerelerde asgari başlıkları bile tüketmeden bir başka gündemin peşine takılıp gidiyor. Yazılacak yeni anayasa teklifinden başlayıp düzenlenecek seçim kanunu ve işlenecek siyasi cinayetler polemiğine oradan Katar’a satılan ordu ve çıkılacak helalleşme yolculuğuna değin her mesele yarım yamalak bırakılarak ilerlemeyi prensip edinmişiz adeta. Geriye dönüp bakmak, kaybedilen enerjiye, israf edilen zaman ve umuda yönelik bir muhasebeye girişmek beyhude görülüyor. En büyük güvence sayılan derin devlet aklı söylemi de Anadolu irfanıyla mücehhez necip milletimiz öğünmeleri de birer şehir efsanesi olarak her vakit dolaşımda olsa da maalesef ete kemiğe büründüğüne şahit olunamıyor. Evet, “Kızıl Maske”nin “ormanda on kaplan gücünde” olduğu yönündeki cesaret verici rivayetler mebzul miktarda lakin bir hesap hatası olduğu yönündeki şüpheler de giderek artıyor.