Haksöz-Haber
Avrasyacılık adı verilen anti-emperyalizm görüntülü despotizm hayranlığının iktidar medyasında giderek yaygınlaştığı görülmekte. Libya'da yaşananlar bu tipler için yeni bir sıkıntı kaynağı oluşturacak gibi görünüyor.
Kaba bir anti-Batıcılık ve biraz mahcup Rusya ve Çin dostluğunda buluşan bu tipler için ne Suriye’de Rusya’nın işlediği katliamların, ne Çin’in Doğu Türkistan’da izlediği barbarlığın gündem edilmeye layık görülmediği bilinmekte. Ne var ki Avrasyacılığa meyleden bu kafa yapısındakiler için Türkiye’nin en son Libya ile yaptığı anlaşma ve sonrasındaki gelişmeler yeni bir sıkıntı konusu oluşturacak gibi.
Bilindiği üzere Libya’da darbeci Hafter meşru Trablus yönetimine karşı neredeyse tüm emperyal güçlerin ve bölgedeki işbirlikçi yönetimlerin desteğini arkasına almış durumda. Aynı güçler Türkiye’nin Trablus yönetimine verdiği destekten de çok rahatsızlar. Nitekim şu an itibariyle Türkiye’nin doğrudan askeri destek vermesi ihtimali de gerilimi artırmış halde.
Peki Hafter’e şu anda en büyük desteği veren güç kim? Rusya! Rus paralı savaş şirketlerinin desteğiyle Hafter bugünlerde yeniden Trablus kapılarına yükleniyor. Tam da bu aşamada Rusya Türkiye’nin Trablus yönetimiyle yaptığı anlaşmadan rahatsızlığını açıkça ilan etmiş vaziyette. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, geçen hafta Ankara-Trablus mutabakatını “Türkiye’nin Trablus’taki hükümete askeri desteğini yasallaştırma girişimi ve silah ambargosunun açık bir ihlali” olarak resmen kınamıştı.
Yani özetle Türkiye, Rusya ile Libya’da karşı karşıya gelmiş durumda. Ama ne hikmetse iktidar medyasında durum şimdilik sessizlikle geçiştiriliyor.