Türkiye Libya'da Büyük Başarılara İmza Atıyor

Türkiye bir taraftan korona ile örnek bir mücadele verirken diğer taraftan yardım isteyen 100 ülkeye tıbbı malzeme göndermeyi planlıyor. Bir diğer yandan da Libya’daki müttefikine ihtiyaç duyduğu desteği veriyor.

Resul Tosun, Star gazetesindeki “Türkiye Libya'da destan yazıyor!” başlıklı yazısında Türkiye’nin Libya’daki mücadelesini yorumladı:

Korona öncesi gündemi meşgul eden konuların hemen hepsi unutuldu.

Küresel güçler bile dünyada olan bitenden uzak bir şekilde kendi canını kurtarma peşinde.

İslam dünyasında silahların susmadığı Yemen, Suriye ve Libya dahi gündemimizden çıktı neredeyse.

İdlib’de neler oluyor kimse merak etmiyor. Yemen’de esen ayrılık rüzgârları gündemi pek meşgul etmiyor.

Libya’da silahlar yüksek sesle konuşuyor ama dünyanın tek gündemi var korona!

Fakat Libya’da dikkat çeken önemli bir gelişme yaşanıyor.

BM nezdinde meşru kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH), emperyalist güçlerin uzantıları tarafından desteklenen savaş suçlusu Hafter’e karşı büyük bir üstünlük sağladığı haberleri geliyor.

UMH altı saat içinde 5 önemli şehri isyancı Hafter’in elinden alıyor!

Daha da önemlisi bölgenin en büyük hava üssü olan, Amerikalıların inşa ettiği el-Vatıyye hava üssü UMH güçleri tarafından kuşatılmasıdır.

El-Vatıyye Üssü öyle sıradan bir üs değil. 40 km. karelik dev bir üs. Hafter’in batıdaki kalesi sayılır.

Başkentin güney batısındaki bu üs Akdeniz sahiline 60 km. Tunus sınırına 30 km. ve Cezayir hududuna 90 km. uzaklıkta son derece stratejik bir konumda.

Hafter’in lojistik üssü olan el Vatıyye, UMH güçlerinden kaçan silahlı unsurların da sığındığı bir merkez.

UMH güçleri bu üssü tamamıyla kuşatmış vaziyette.

Gelen haberlere göre bu üsse sığınanlar arasında asi Hafter’e destek veren çok sayıda üst düzey asker de var.

“Üste Fransa, BAE, İsrail ve Mısır’ın çok yüksek rütbeli generallerinin bulunduğu, kaçamadığı ve mahsur kaldığı; özellikle Fransa’nın Tunus’u devreye sokarak Türkiye’den onların Tunus’a geçişine izin vermesini rica ettiği; Türkiye’nin bu teklifi reddettiği” haberleri de dolaşımda!

Öte yandan Hafter’in Terhune şehrindeki kabilesinin bulunduğu bölge de kuşatma altında. El-Vatıyye üssünün de Libya’nın en önemli şehirlerinden olan Terhune’nin de UMH güçlerinin eline geçmesi an meselesi.

Bu operasyonlar sırasında asi Hafter çok sayıda ekipmanın yanı sıra Rus ve Sudanlı yüz civarında milis kaybetmiş durumda.

Düne kadar taraf olmama yönünde politika belirleyen Tunus bu durumu görünce BM’nin meşru kabul ettiği UMH yanında yer aldığını da tüm dünyaya ilan etti.

Sözün özü, Libya’da emperyalist güçler gerilemeye, Libya’nın meşru hükümeti de kontrolü ele geçirmeye başladı.

Bu başarının arkasında Türkiye desteğinin bulunduğunu bilmem hatırlatmaya gerek var mı?!

Türk İHA ve SİHA’ları asi Hafter güçlerine göz açtırmıyor.

Türkiye’nin gönderdiği insansız hava araçları ve kirpiler Libya’da destan yazıyor!

Evet, Türkiye bir taraftan korona ile örnek bir mücadele verirken diğer taraftan yardım isteyen 100 ülkeye tıbbı malzeme göndermeyi planlıyor.

Bir diğer yandan da Libya’daki müttefikine ihtiyaç duyduğu desteği veriyor.

Türkiye dünyaya yardım eli uzatarak diplomatik alanda önderlik yaparken, Libya’daki meşru hükümete desteğiyle de emperyalist güçlere anlayacakları dilden dersler veriyor.

Evet, Türkiye Libya’da destan yazıyor!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!