Fatih Demir / HAKSÖZ HABER
Financial Times gazetesine konuşan Ermenistan Devlet Başkanı Armen Sarkisyan, Türkiye'yi "Kafkaslarda yeni bir Suriye yaratmakla" suçladı. Sarkisyan uluslararası toplumdan, "Türkiye'nin, Dağlık Karabağ'ın kontrolünü ele geçirmek için yapılan savaşa müdahalesini" engellemesini istedi.
Sarkisyan, Dağlık Karabağ mevzusunun Rusya’nın “dengeleyici pozisyonunun” devre dışı kalması ile Azerbaycan lehine sonuçlanmasından endişe ediyor. Rusya’nın çıkarı olmadan herhangi bir ülkeye destek olduğu şu ana kadar bilinen bir durum değil. Azerbaycan ve Ermenistan uzun bir süre boyunca Doğu Bloğu içerisinde yani SSCB ve ardından gelen Rusya’nın yönetimi etkisinde kalmıştı.
Rusya devlet başkanı Putin dün Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanlarını görüşmeye çağırmıştı. Rusya’nın şu ana kadar ki tutumu Ermenistan’ı yalnız bırakmak üzerine gibi görünmekte. Fiilen de her hangi bir müdahaleye girişmeyen Rusya sessizliğini henüz koruyor ancak olası bir müdahalesi karşısında da Türkiye ile karşı karşıya gelebilir.
Sarkisyan’ın yeni bir Suriye’yi kimin yarattığını da bildiği bir gerçek. Söylem üzerinden tahribat oluşturmaya çalışan Sarkisyan, Rusya’nın ve İran’ın Suriye’deki rolünü görmezden gelmesi anlaşılabilir bir durum. Çünkü Ermenistan’a silah ve mühimmat yardımı yapan da yine bu ülkeler. Batı’nın tam karşısında yer aldığını iddia eden Rusya ve İran’dan yeterince destek almadığını düşünen Sarkisyan, Batıya sesini duyurmaya çalışıyor.
Suriye konusunda tıkanan AB’nin, Sarkisyanı dikkate alacağı düşünülmüyor. Yine de algı oluşturulmaya çalışılması dikkate değer bir konu.
Sarkisyan ayrıca Türkiye'nin, Azerbaycan’a fiili destekte bulunmasının Rusya'nın taraflar arasındaki geleneksel dengeleyici rolünü değiştirdiğini söyledi.
Ermenistan lideri, "Eğer uluslararası planda bu bölgeyi yeni bir Suriye yapma yaklaşımı içindeki Türkiye'yi durdurmak için şimdi harekete geçmezsek, herkes zarar görecek" dedi.
"Türkiye bu denklemden çıkarıldığı an, ateşkese ve müzakere masasına yaklaşmış olacağız" diyen Sarkisyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rusya ve ABD'nin daha fazla baskı yapmasını umuyorum. NATO üyesi olmak, kendine hakim olmayı gerektirir. Gidip rahat rahat başkaları arasındaki çatışmalara karışamazsınız. Bir NATO üyesi Dağlık Karabağ'la savaşında Azerbaycan'a nasıl yardım edebilir? Biri bana açıklasın. Bu NATO'nun rolünün tamamen yeniden tanımlanmasıdır."