Engin Şahin’in Kocaeli’de yayın yapan Bizim Yaka isimli yerel gazetedeki “Halepli mimar Dalia'yı yargılayın!” başlıklı yazısında konuyla ilgili olan kısım şöyle:
Adı Dalia Kharbotly
34 yaşında, iki kız annesi.
Halep Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi mezunu.
Aynı üniversitede Master yapan Dalia'nın eşi de kendisi gibi mimar.
Dalia ve ailesi Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle 2013 yılının 7. ayında Türkiye'ye sığınmak zorunda kalıyor.
Önce Gaziantep'e yerleşiyor, bir yıl kadar Türkçe kursuna gidiyor, TÖMER'den belge alıyor.
Dalia, Türkçe'yi de öğrendikten sonra çalışmak istiyor.
Gaziantep'teki devlet üniversitesine, Hasan Kalyoncu Üniversitesine ve bir süre önce FETÖ soruşturmaları kapsamında kapatılan Zirve Üniversitesine ayrı ayrı başvuruyor.
Dalia, bu üniversitede 1.5 yıl kadar part time modeli ile çalışıyor.
Üniversite kapanınca doğal olarak işsiz kalıyor ve eşiyle birlikte İstanbul'a geliyor.
Bu sırada Doktora için başvuruyor, Türkiye Bursları sisteminden burs başvurusu yapıyor, başvurusu kabul ediliyor.
Kocaeli'ye geliyor, Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde doktora öğrencisi oluyor, İlim Yayma Cemiyetinin Şehit Esma Yurduna yerleştiriliyor.
Sonra bir gün...
TC kimlik numarası "bloke" edildiği için işlerini halledemiyor.
"Nedir, ne değildir" diye İl Göç İdaresine gittiğinde, Dalia derhal İzmit Emniyet Müdürlüğüne götürülüyor.
Gözaltı işlemi uygulanmıyor, avukat çağrılmıyor, ifadesi resmi olarak alınmıyor.
Oradan da doğruca Körfez ilçesine bağlı Yarımca'daki Yabancı Geri Gönderme Merkezi'ne gönderiliyor.
O günden bugüne kadar merkezde kalan Dalia'nın eşi ilimize geliyor, resmi makamlardan sorunu öğrenmeye çalışıyor ve eşinin "FETÖ üyesi" iddiasıyla idari gözetim altında tutulduğunu, "kamu düzenini tehdit" suçlamasıyla da hakkında sınır dışı kararı alındığını öğreniyor.
Yani...
Bizim İl Göç İdaresi, Doktora yapan Halepli mimar Dalia'yı Suriye'ye geri göndermeye hazırlanıyor.
Şaka değil!
Olan, biten, yaşanan şey, tam olarak bu!
Türkiye'nin Halep için ağladığı bir dönemde...
Sağ kalan Haleplilerin kenti boşaltmaya başladığı bir zamanda...
Türkiye'deki bir bürokrat, Halepli mimar bir kadını Halep'e göndermeye, Esad'a teslim etmeye çalışıyor.
Dalia suçlu olabilir mi?
Gerçekten FETÖCÜ mü?
Bilmiyorum.
Hayat hikayesine bakılırsa, olacağını da zannetmiyorum.
Ancak...
Böylesi durumlarda işi sağlama almak gerekmez mi?
Konuyu mahkemeye taşımak, en doğru yol ve yöntem değil mi?
Zira Dalia ile ilgili ailesiyle paylaşılan tek sorun, Zirve Üniversitesinde çalışmış olması.
Bizim İl Göç İdaresi yetkilileri de bu detaydan hareketle adım atmış, birilerinin kötü niyetle yayacağı "FETÖCÜ'yü görmezden geldi" suçlamalarını bertaraf etmiş olabilirler.
İyi ama...
Dalia'nın tek sorunu Zirve Üniversitesi ise...
Zirve Üniversitesi, FETÖ soruşturmaları kapsamında kapatılmış ise...
Ve siz Dalia'dan şüpheleniyorsanız...
Sistemi işletmeniz gerekmez mi?
Konunun araştırılması, suçların öğrenilmesi ve örgüt bağlantısının ortaya çıkarılması için dosyayı savcılığa teslim etmeniz, "kararı adalet versin" demeniz gerekmez mi?
Yaklaşık bir hafta, 10 gündür....
Körfez Yabancı Geri Gönderme Merkezinde kalan Dalia'ya kötü davranılıyor mu?
Asla.
Ama bürokrasi onu ısrarla sınır dışı etmeye çalışıyor.
"Yargılansın" noktasındaki girişimlere bile sıcak bakmıyor.
Esad, Halep'e saldırıyor. Bizim Göç İdaresi de, Suriyelileri Halep'e göndermeye bahane arıyor.
Türkiye, Halep için ağlıyor. Ama bizim bürokrasi de Halepli bir kadını ülkemizde ağlatıyor.
İl Göç İdaresindeki arkadaşlar!
Sizin aklınızdan zorunuz mu var?
Bizim yaşatmak ve büyütmek istediğimiz Türkiye bu değil!