Gazze’de 17 Aralık 2008’de başlayan ve 22 gün süren “Dökme Kurşun Operasyonu” adlı İsrail’in ağır bombardımanı sonucunda 1500’e yakın Filistinli şehit edilmişti. Büyük katliamın yıldönümünde bir basın açıklaması yapan Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Başkanı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Gazze’de devam eden ambargoya dikkat çekti:
BASIN AÇIKLAMASI
26.12.2011
İsrail’in 27 Aralık 2008’de Gazze halkına karşı gerçekleştirdiği acımasız saldırıları sonucunda 1500’den fazla masum yaşamını yitirirken, binlercesi yaralandı. İsrail’in büyük bir marifet yapmışçasına Dökme Kurşun Operasyonu adını verdiği Gazze saldırılarını acı ve ıstırapla hatırlarken, yapılan saldırı ve masumların canına kastedilmesini bir kez daha şiddetle kınıyoruz.
22 gün süren ve hür dünyanın gözleri önünde cereyan eden saldırıları BM ve benzeri kuruluşlar vurdumduymaz bir şekilde izlemiş, buna karşın dünyanın tüm milletlerinden halklar sokaklara dökülerek bu acımasız saldırılara karşı insanlığın ortak tepkisini sergilemişlerdir. Bu süreçte kullanılması yasak silah ve bombalar masum Filistin halkının üzerinde denendi. Onurlu Gazze halkının büyük bir metanet ve direnişle İsrail acımasızlığına karşı dünya halkları önünde sergiledikleri sabır ve dayanışma ruhunun adı ise Filistin halkı tarafından Furkan Zaferi olarak anılmaktadır. Savaşın üzerinden geçen süreye rağmen savaş öncesinde başlatılan abluka halen acımasızca sürdürülmekte, yaraların sarılmasına dahi fırsat tanınmamaktadır.
38 yıl süren işgalinin ardından Filistin halkının direnişi ile 2005 yılında Gazze bölgesinden çekilmek zorunda kalan işgalci İsrail ordusu aradan geçen sürede 3000’den fazla insanı katletti. Filistin halkının özgür iradesinin tezahürünün gerçekleştiği 2006 seçimlerinin ardından başlatılan ölümcül ambargo ise 1.5 milyonluk Gazze halkına ekonomik, sosyal yıkım yaşatılmıştır. Sivil ölümleri de halen sürdürülen saldırgan politikalarla devam ettirilmektedir. İsrail bunca silah gücüne, saldırı kabiliyetine rağmen Gazze halkının büyük dayanışma ruhu karşısında yaşadığı acziyeti bölge üzerinde gerçekleştirdiği sistemli psikolojik operasyonlarla örtmeye çalışmaktadır.
İsrail dün olduğu gibi bugün de özgür dünyanın şımarık çocuğu olarak hem bölge, hem de dünya barışını hançerlemeye devam etmektedir. Bölgeyi ve dünyayı kuşatabilecek acımasız bir savaşın kapılarını aralamaktan da geri durmamaktadır. Bölgede barışın hakim olması yerine savaşın ve kargaşanın hakim olması için saldırgan bir tavırla sürekli çevresindeki ülkelerle problemler oluşturmaya devam etmektedir. Her geçen gün silahsız Filistin halkına yönelik ambargoyu da ağırlaştırmaktadır. Buna rağmen işgalci İsrail yönetimi onurlu Filistin halkına karşı hiçbir daim başarılı olamamıştır. Çünkü tüm silah gücüne karşın gerçekleştirilen insanlık dışı, acımasız saldırılar her daim inan onuru karşısında kaybetmeye mahkumdur. Bunun en açık göstergelerinden birisi İsrail’in devasa silah gücüne karşın dünya halklarının Gazze halkı ile dayanışma faaliyetlerine aralıksız devam etmesidir. Bu vesile ile büyük Mavi Marmara direnişinin saygıdeğer aktivistlerini, halen hayata tutunmak için mücadelesini sürdüren yaralı kardeşimiz Uğur Süleyman Söylemez’i ve şehitlerimizi büyük bir saygıyla yad ediyoruz. Uğur Süleyman Söylemez’e Allah’tan acil şifa diliyor, ailesine sabır temennilerimizi iletiyoruz.
İsrail’i bir kez daha Gazze halkına karşı sergilenen acımasız işkence, saldırı, tutuklama ve ambargoyu sonlandırmaya çağırıyoruz. İsrail bugün Doğu Kudüs ve diğer bölgelerde uluslararası hukuka göre işgalci devlet konumundadır. Bütün uluslararası kararları hiçe sayarak Doğu Kudüs’te yeni yerleşim yerleri oluşturmaya devam etmektedir. Son zamanlarda Müslümanlar’ın birçok ibadethanesine aşırı Yahudiler ve siyonistler tarafından saldırılar düzenlenmekte ve İsrail hükümeti bunlara karşı tedbir almadığı gibi el altından desteklemektedir. Bölge yeni bir ateş çukuruna doğru sürüklenmektedir. İsrail’i yıllardır sürdürdüğü acı, kan ve gözyaşı ile savaş getiren bu politikalarından biran önce vazgeçmeye çağırıyoruz. 2008 yılında gerçekleştirdiği insanlık dışı Gazze saldırıları dolayısıyla İsrail’i bir kez daha şiddetle kınıyor, İsral’i Gazze’ye karşı sürdürdüğü acımasız ambargodan vazgeçmeye çağırıyoruz. BM ve dünya devletlerini de bir kez daha bu acımasız ambargonun kırılması için harekete geçmeye davet ediyoruz.
Yine Filistin direnişinin önemli ayaklarından biri olan HAMAS ile El Fetih’in yürüttükleri görüşmelerin başarıya ulaşması ise bizleri mutlu etmektedir. HAMAS’ın Filistin Kurtuluş Örgütü ekseninde faaliyetlere katılımı için fikir birlikteliğinin sağlanması önemli bir aşamadır. Bu aşamanın ete kemiğe büründürülmesi Filistin mücadelesinin geleceği açısından büyük önemi haizdir. Bu sebeple akl-ı selimi öne çıkararak direniş örgütleri arasında işbirliği ve uzlaşıyı sağlayan tüm Filistinli yöneticileri kutluyor, Türkiye-Filistin Dostluk Grubu olarak bu süreçte üzerimize düşen her türlü girişimi yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesinin altını bir kez daha çiziyoruz.
Gazze’de yaşanan adaletsizlik, saldırı ve ambargo politikası bölgede barış söylemini anlamsızlaştırmaktadır. Şunun bir kez daha altını çizeriz ki; İsrail’in saldırılarına karşı onurlu direnişçilerden biri olarak tarihe geçen İtalyan asıllı Aktivist Vittorio Arrigoni’nin dediği gibi; “Filistin evimizin önüdür.” Bizler de her zaman evimizin önüne sahip çıkmaya, Filistin halkı ile dostluk ve dayanışma ruhumuzu yükselmeye devam edeceğiz. Bu vesile ile gerek Gazze bölgesinde, gerekse Filistin’in diğer kentlerinde İsrail tarafından gerçekleştirilen acımasız saldırılırda yaşamını yitiren binlerce masumu rahmet ve minnetle anıyoruz.
Murat Yıldırım
Çorum Milletvekili
Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Başkanı