Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
Suriye sınırında konuşlanan Türkiye ordusuna ait kara birlikleri Savran ve Cerablus bölgeleri ağırlıklı olmak üzere IŞİD’in elindeki mevzileri karadan vururken, havadan da aynı bölgelere yönelik operasyonlar sürüyor.
Şu ana dek IŞİD’in elinde bulunan Savran, Tugli, Karaköprü, Zahiriyye, Barakatı, Ahtarin, Çobanbey vurulan başlıca hedefler arasında.
IŞİD’in 23 Temmuz’da Kilis’e bağlı Elbeyli kasabası sınırları içerisinde yer alan bölgede Türkiye askeri noktasına yönelik gerçekleştirdiği saldırı ile başlayan çatışmalarda bir astsubay ölürken, dört asker de yaralanmıştı.
Türkiye’nin IŞİD mevzilerine yönelik saldırılarına Suriye’nin en büyük direniş gruplarından da destek açıklamaları gelmeye devam ediyor. İlk olarak Ahraru Şam hareketi operasyonları desteklediğini açıklarken, bir destek açıklaması da İslam Ordusu grubundan geldi. Halep merkezli grupların oluşturduğu Zahir Baybars grubu da yayınladığı bildiride operasyonlara her tür desteği vermeye hazır olduğunu duyurdu.
Halep’in kuzey kırsalında yaşanan hareketliliği Halep Askeri Meclisi Başkanı Zahir Sakit, Al Jazeera Türk’e değerlendirdi.
2014 yılından bu yana Halep Askeri Meclis Başkanlığı görevini yürüten Zahir Sakit, savaş öncesi dönemde Suriye ordusunda Kimyasal Silahlar Daire Başkanı'ydı. General rütbesinde olan Sakit, ayaklanmaların başlamasından sonra rejim ordusundan ayrılarak, muhaliflerin safına katılmıştı.
Muhalif komutan, Türkiye’nin bölgeye yönelik her girişimini desteklediklerini ve vatanını seven her Suriyelinin bu süreçte tüm varlığı ile Türkiye ordusunun yanında yer alacağını belirtti.
‘Suriye’de ABD ve Türkiye taktik savaşı veriyor’
Kobani’ye (Ayn el-Arab) yönelik IŞİD saldırısının ardından bölgede denklemi değiştirecek önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken General Sakit, ABD’nin savaşı daha fazla uzatacak ve etnik temelde onlarca yıl sürecek bir çatışma ortamına zemin hazırladığını savundu. Suriyeli muhalif komutana göre, sınır güvenliği endişesi taşıdığı için PYD öncülüğünde oluşacak müstakil Kürdistan devletine izin vermek istemeyen Türkiye ile bölgenin daha fazla kaosa sürüklenmesini isteyen ABD arasında taktik savaşı veriliyor.
‘ABD’nin PYD için yaptıklarını Türkiye ordusu muhalifler için yapabilir’
Rakka’ya bağlı Tel Abyad ve Halep’e bağlı Kobani ilçelerinde ABD’nin yoğun hava desteği sayesinde ilerleyen PYD örneğinin IŞİD’in elindeki ve direniş gruplarıyla savaştığı tüm bölgelerde direnişçiler lehine tekrarlanabileceğini söyleyen Zahir Sakit şunları anlattı:
“Geleceğimiz için ortak kaygıları paylaştığımız güvenilir ülkeler arasında Türkiye birinci sırada yer alıyor. Türkiye, Suriye halkını hiçbir beklenti gütmeden beş yıldır destekleyen bir ülke. Bizim şu an Savran-Mare-Azez hattında muhalif iki bin kişilik bir gücümüz var. Tüm gücümüzle Türk ordusunun yanında yer almaya hazırız. Aynı zamanda endişelerimiz de ortak."
‘Türkiye bir adım önde’
Suriye içerisinde yaşanan karmaşayı fırsata dönüştürmek isteyenlerin başında PYD’nin geldiğini savunan Sakit, geride kalan beş yılda insani duyarlılık açısından çok iyi bir sınav veren Türkiye’nin Suriye halkını yanına aldığını anlattı ve “Türkiye’nin güvenli bölge ısrarı gerçekleşirse burada birçok şey yoluna girecek. Uzun süredir güvenli bölge konusunda ısrarcı olan Türkiye’nin ne kadar haklı olduğu şu an ortaya çıktı” dedi.
‘Türkiye yakın dönemde bölgede askeri varlığını daha fazla hissettirecek’
Ulusal güvenliği tehdit altına girme ihtimaline karşı Türkiye’nin Suriye’de askeri varlığını daha fazla hissettireceğini beyan eden Sakit, kendilerinin bölgedeki dengeler açısından Türkiye’den herhangi bir kara operasyonu beklemediklerini, ancak sınırdaki topçu birlikleri ve havadan bombardımanlarla sahanın yeniden şekillenmesi konusunda daha fazla inisiyatif alacağına inandıklarını söyledi.
‘Türkiye bölgede oynanan kirli oyunu bozabilir’
Olabilecek en tehlikeli senaryonun parçalı bir Suriye projesi olduğunu kaydeden Halep Askeri Meclis Başkanı, konu ile ilgili değerlendirmesini şöyle aktardı:
“Türkiye sınırı boyunca dolaylı olarak ilan edilen Suriye Kürdistanı planını boşa çıkaracak en önemli girişim bundan bir buçuk yıl önce olduğu gibi Cerablus ve Tel Abyad'ın yeniden direnişçilerin kontrolüne geçmesi olur. Şayet bu iki önemli kasabada PYD hâkimiyeti olmaz ise bu durumda Kamışlı-Kobani-Afrin bağlantısı ortadan kalkmış olur. Her biri kendi başına küçük yerleşim birimi olarak kalacak olan ve PYD tarafından tek taraflı kanton ilan edilen kasabalar, Suriye devrimi ve halkımızın bütünlüğünü tehdit edecek düzeye hiçbir biçimde ulaşamayacaktır. Cerablus, Çobanbey, Mumbuç, Gandura, Ahtarin, Türkmen Barak, Rail, Bab, Barak Atı gibi bölgeler IŞİD’den temizlenip yeniden özgürleştirilirse, bu, savaşın genel seyrine ve yaşanan göç hadisesine de büyük oranda etki eder.”
Sakit, Halep’in kuzeyinde oluşacak güvenli bölge ile muhalif yüz binlerce Suriyeli sivilin beş yıl sonra ilk defa bombardımansız günler yaşayabileceğini ifade etti.