HAKSÖZ-HABER
Ayrıca AB ile gerilimin uyum kriterlerine uyulup uyulmadığı noktasından kaynaklanmadığının altını çizen Kenan Alpay, Türkiye-AB ilişkilerini zora sokan ve ilişkiyi sürdürülemez hale getiren asıl faktörleri saptamaya çalışıyor.
Kenan Alpay’ın ‘Avrupasız Türkiye ve Türkiyesiz Avrupa’ İçin Yeni Rota” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:
“Bir süredir resmen donmuş olan müzakerelerin yeniden açılıp açılmayacağı değil ne zaman ve hangi taraf açısından koparılma noktasına getirileceği bekleniyor artık. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri üyelik veya özel statüdeki ayrıcalıklı ortaklık teklifi zemininde değil birbirinden kurtulma zemininde ilerliyor. Görülen o ki giderek yükselen gerilim seçim süreçleriyle kayıtlı değil. Aksine kalıcı ve her iki taraf açısından da zarar verici tüm sonuçları göze alınmış bir kararlılığı işaretliyor.
Avrupa’nın istihbarat ve medya üzerinden Türkiye’ye karşı yürüttüğü yıpratma harekâtı şimdilerde en üst düzey siyasi temsilciler tarafından yürütülüyor. Mesele yaptırım gücü olmayan fakat tavsiye kararı alan Avrupa Parlamentosu veya Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi gibi kurumların Türkiye’yi ucu açık bir süreçte kapıda oyalamak üzere sergilediği oyunların daha fazla sürdürülemez oluşuyla da alakalı.”