Türkgün gazetesi halkı ne kadar aydınlattı ki bu kadar reklam alıyor!

MHP’nin yayın organı olarak bilinen daha doğru sözcük ile ‘yayım yapan’ bir gazete nasıl oluyor da tirajlarda son sırada iken reklam almada en üst sırada olabiliyor?

HAKSÖZ HABER

Bir zamanlar Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) karşı inanılmaz derecede kötü bir dil ile saldırıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve ailesini hedef alıyordu.

Bugün ise MHP, AK Partinin iktidar ortağı oldu. Ve Türkiye’de işlerin nasıl yürütüldüğünü bilen herkes ima yoluyla “Eskisi gibi değillerdir şimdi değişmişlerdir” dedi! Bu doğruydu MHP değişti. Hem de ne değişim. Okunmayan gazetelerini zengin edecek kadar büyük bir değişim!

Değişim kaçınılmazdır. İyi veya kötü bir şekilde her şey belirli bir değişim, dönüşüm, metamorfoz geçiriyor. Ama MHP’nin değişimi öyle böyle değildi! Bırakın okunmayı adının sanının bilinmediği gazeteleri kamu reklamlarında en büyük payı almaya başladı. İktidarın ortağı olmanın bir faydası da buydu.

MHP, iktidar olamamanın getirdiği yoklukları son birkaç yıldır aşmaya çalışıyor. Bunun en bariz örneği bürokratik düzen içerisinde yer alan isimlerin MHP’li olmasıyla sonuçlandı. RTÜK’e de dahil olan MHP, AK Parti’nin açtığı yollarda istediği gibi ‘kurt koşturmaya’ başladı. Alaattin Çakıcı gibi mafyatik bir ismi serbest bıraktırdı. Sokak ortasında siyasileri dövdürttü, üstüne üstlük döven isimlere madalya niyetine ocaklarda ‘başkanlıklar’ verdi. Gazetecileri, Genel Başkan Yardımcıları üzerinden tehdit etmeye başladı. Haksöz Haber Yazı İşleri Müdürü ve Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay da dahil birçok gazeteciyi açık açık tehdit etti. İktidar için daha önce AK Parti’ye savurduğu tehdit, mesaj ve söylemleri ana muhalefet ve ortaklarına yöneltmeye başladı. Andımız ve Türk milliyetçiliğini alenen nefret ve ırk temelli söylemleri ile yaygınlaştırdı…

Ancak MHP gibi kurulduğu günden beridir tek başına iktidar olamamış bir partinin daha fazlasına ihtiyacı vardı.

Medyadaki gelir dağılımları da MHP’yi zirveye taşımak için özel bir denge ile sağlandı. MHP’li Türkgün gazetesi kamu ve özel şirketlerin reklamlarından en büyük pastayı alan, bunun yanında çok dar bir kesime hitap eden ve en az tirajlı gazetelerden birisi oldu.

İktidarın MHP ile girdiği ortaklığın getirisi ekonomik anlamda da kendisini gösterirken; iktidarın karşıtlığında, muhalif ve muhtelif gazeteler ise pastadan pay dahi almadı. Türkgün gazetesinin kurulduğu yılın 2018 olduğunu da belirtmek gerekiyor. Yayın hayatında taze bir çiçek olan Türkgün, 3 yılda ‘yılların gazetelerini sollayarak’ reklamlardan en fazla pay alan gazete oldu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türkgün’ün yayın hayatına girişini, onu okuduğunu gösteren bir fotoğraf ile sosyal medyada paylaşarak kutladı.

Gazete Duvar’dan Kenan Şener’in çalışması; kamu ve özel şirketlerden alınan reklamların hacimsel ve istatiksel değerlerini açığa çıkardı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in, iki yıl geri ödemesiz kredi için Demirörenlerin “faizi dahil tek kuruş ödeme yapmadığı” iddiası, kamu kaynaklarının medyaya nasıl akıtıldığına dair tartışmayı daha geniş bir kesimin gündemine sokmakla kalmadı gazetelerin reklam gelirleri ve tirajlarını yeniden gündeme getirdi.

Şener gazetecilerin sorumluluğunu hatırlattığı çalışmasında: “Kamu bankalarının iktidar yanlısı medyayı fonlaması sır değil. Biz gazetecilerin kamusal sorumluluğu içinde kimsenin bilmediğini bilinir kılmanın yanında herkesin bildiğini belgelemek, görünür kılıp sorgulanmasını sağlamak da var. Ama Türkiye’de medya sermayesi veri gizliliği kalkanının arkasında, gri alanlarda dolaşıyor. Şimdilik yapabileceğimiz ulaşabildiğimiz verileri bir araya getirmek. Başta da reklamlar geliyor.”

Üç ayrı profesyonel medya takip-izleme şirketi verilerinden derlenen sonuçlara göre 2020’de vergiler hangi gazetelere kanalize edilmiş?

“Kamu bankaları 2020 yılında Korkusuz, Birgün, Evrensel, Karar, Cumhuriyet, Millî Gazete, Sözcü, Yeniçağ, Yeni Asya ve Yeni Mesaj gazetelerine tek bir santim reklam vermedi.”

Kamu bankalarının en çok reklam verdiği gazete; MHP’nin yayın organı olarak bilinen Türkgün gazetesi olurken, MHP’li gazetenin gazeteciliğini duyan var mıydı insan merak ediyor doğrusu!

En fazla reklamı alan Türkgün olabilir ancak Türkgün’ün ne kadar gelir elde ettiğini bu tablodan anlamak mümkün olmuyor. Daha önce Şener’in de bahsettiği gibi; ‘veri gizliliği kuralı’ buna engel olurken asıl etken ise gazetelerin tiraj ve gelir kaynaklarını göstermede şeffaf olmayışları.

Süreklilik arz eden reklamlarda, birim santime düşen reklam maliyetinin daha düşük olduğu biliniyor. “Yani Türkgün’e reklam vermenin daha az maliyetli olduğu, ancak birim toplamının yüksek göründüğü savunulabilir.” Ancak bu durum reklam verenin ve reklam alan gazetenin veri gizliliği iddiası ile sakladığı gelir-gider tablolarını görmeden söylenemez!

Kamu reklam verenleri ölçülebildiği kadarıyla 43 bin 102 santim reklam vererek Türkgün’ün tüm sayfalarını adeta reklam ile doldurmuş! Şeffaf bir şekilde beyanda bulunulmadığı için birim maliyeti saptanamayan reklamların ‘ederi’ni okuyucuya bırakıyoruz.

Şener’in çalışmasından alıntıyla: “Listede ikinci sırada Sabah’ın yer alması şaşırtıcı değil. Sabah, doğruluğu tartışmalı da olsa, mevcut tiraj verilerine göre en çok satan üç gazeteden biri. Ancak bu gerekçeyle bankaların rekor düzeyde, 42 bin sütun-santim reklam vermesi, diğer çok satan gazetelere verilen reklama bakınca, doğal karşılanamaz. Hele hele 2020’de Hazine ve Maliye Bakanı’nın Berat Albayrak olduğu ve kamu bankalarının reklama boğduğu Sabah, Takvim ve Yeni Asır gazetelerine sahip Turkuvaz Grubu'nu bakan Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ın yönettiği akıldan çıkarılmazsa...

Bizler için asıl şaşırtıcı olan MHP’nin Türkgün gazetesinin zirvede nasıl kendisine yer edindiği oldu. Çünkü birçok kişi için tanıdık olmayan bu gazetenin zirveye yerleşmesi normal bir durum olarak görülmedi. Listenin devamında tanıdık olmayan gazete bulmak oldukça güçken; tiraj verilerine göre neredeyse okunmayan bir gazete, reklam pastasının en büyük diliminin sahibi nasıl oluyor?

MHP’nin iktidar ortağı olmasından ve başkalaşım sürecinden bahsetmiştik, peki bu değişim siyasete kalite getirdi mi? Yoksa siyasileri bile tehdit eden bir dilin yaygınlaşmasını mı beraberinde getirdi? Ya da gazetelerinin daha fazla okunmasını mı sağladı? Veyahut okunmayan gazetesini reklam cennetine mi çevirdi?

MHP’nin yayın organları bu gelirleri hak edecek hangi katkıyı sundu topluma?

Asıl ve en kritik soru ise iktidarın kendisine sorulmalı!

MHP ile beraber değişime maruz kalan Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda olumsuz değişimler toplumun canını sıkmaya başlamışken; MHP iktidara ve Türkiye’ye ne yarar sundu?

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm