HAKSÖZ HABER
Sol-Kemalistler açısından ÇYDD üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığı modernleştirme çabasıyla Türkan Saylan çok önemli bir prototip. Saylan, Cumhuriyet ve kurucu rejimin inşa etmeye çalıştığı insan tipinin mücessem halidir.
Toplumun topluma rağmen Batılılaştırılması gerektiği önkabulünden hareketle Türkan Saylan bir tek Türkiye için değil dünya için de militarist modernleşme öğretisinin önde gelen isimleri arasındadır. Düşünme biçimi gereği baskıcı, dayatmacı ve müstağni bir mantığa sahip olan Saylan, Türkiye’ye “hepimizin hekim ablası” palavralarıyla pazarlanmaya çalışılıyor!
Kafa Dergisi’nin Ocak 2022 sayısı bu yaklaşımın tezahürlerini sunuyor. "Ben sadece yüreği insan sevgisiyle dolu bir hekimim" başlığıyla Türkan Saylan’ı kapağına taşıyan Kafa Dergisi sol-Kemalistlerin bakış açısını da özetliyor.
Türkan Saylan’ı hayırla yad edecek halimiz yok. İsteyen bunu da yapabilir ama kimse bu topluma yalan söyleyemez. Saylan bildiğiniz İslam ve Müslüman düşmanıydı. Anadolu’daki gariban muhafazakar dindar aile çocuklarını laik-seküler fikirlerle ifsad etmek için kampanyalar düzenleyen aynı zamanda meşru hükümete yapılacak olan darbeyi sivil toplum maskesiyle örgütlemeye çalışan bir cuntacıydı!
Türkan Saylan, 27 Nisan e-muhtırasını açıkça destekledi. “Başörtülülere neden burs vermiyorsunuz?” sorusuna “casus ya da militan olabilirler” diyen ve “başörtüsü taktıkları için kolayca koca buluyorlar” şeklinde tahfif ve tahkir eden bir hekimdi! Bu tahfif ve tahkirci bakış açısını toplumun tümü için de dile getirmekte beis görmeyen Saylan, "Biz asılız, dolayısıyla bizim istemediğimiz bir şeyin bu ülkede olması mümkün değil" şeklindeki üstenci bakış açısını yansıtan beyanatlarını da unutmamak gerekir.
Cumhuriyet mitinglerine başörtülerin de destek verdiğini iddia ederken “benim temizlikçim de bile geliyor” sözleriyle başörtülü=temizlikçi streotipini kullanan Türkan Saylan “Atatürk’ün Çankaya’sında Milli Görüş sembolü bir türbanlıyı onaylamamız olanaksız” sözlerinin de sahibiydi. Detaylar için 2007 ve 2009 senelerinde Ayşe Arman’ın Saylan ile gerçekleştirdiği röportajlara bakılabilir…
Netice olarak oldukça sığ bir bakış açısıyla dünyayı gerici ve ilerici olarak ikiye ayıran yüzeysel bir insandan bahsediyoruz. Ordunun “sivil toplum gibi hareket ettiğine” inanan ve bu komediye herkesi inandırmaya çalışan bir zavallıyı “yüreği insan sevgisiyle dolu bir hekim” şeklinde yutturmaya çalışmak ahlaksızlıktır! Saylan işlediği cürümlerin hesabını vereceği yere gitti! Geride kalanlar Saylan’ı değil kendi hesaplarını düşünsünler!