Turizmci "Çam" devirmeye doymuyor!

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Erdoğan ve Sisi’nin verdiği poz üzerinden Twitter’dan paylaştığı zincirde İhvan hareketini terörle ilişkilendirdi.

HAKSÖZ-HABER

Dün Katar’da başlayan dünya kupası turnuvasındaki ilk futbol maçında davetliler arasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır cuntasının şefi Sisi’nin bir araya gelmesi birçok tartışmayı tetikledi. Erdoğan’ın Mursi hakkındaki sözlerini ve Rabia direnişi sürecindeki tutumunu iftiharla anımsayanlar kaygılarını ve eleştirilerini dillendirirken devlet çıkarları ve ülke menfaatleri mottosuyla reel politik yaklaşımın önemini vurgulayanlar söz konusu görüntüyü -birçoğu mahcup bir edayla da olsa- doğal karşıladılar.

Twitter hesabından uzunca bir twit dizisi paylaşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam ise konuyu Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür!” sözünü hatırlatan bir yaklaşımla değerlendirdi. Mısır tarihine ve diplomatik ilişkilerin arka planına atıflar yapan Çam’ın değerlendirmelerinin satır aralarında Mısır cuntası ile ilişkilerin bozulmasından duyduğu memnuniyetsizliği hissetmemek mümkün değil.

“Utana sıkıla ifade etmeye, mahcup bir eda takınmaya gerek yok!” özgüveni içinde twitlerini sıralayan Serdar Çam, tokalaşma görüntüsünü “duygusallıkla” yorumlayanların içlerine su serpmek istercesine İhvan hakkında evlere şenlik bir paylaşımda bulunmuş:

İhvan hareketi de maalesef DEAŞ ve bilumum terörist grupların sızmasıyla, parçalanmışlıklarıyla artık eski konumunda değil. Radikalize/terörize edilmiş bir imajı vardır. Patlatılan bombalar, öldürülen masum insanlarla halkın büyük bir kesimi nefret etmiş/ettirilmiş durumda.

Söz konusu fotoğrafı ülkenin çıkarları üzerinden yorumlamak bulunduğu mevki bakımından doğal karşılanabilir ama görüntüyü meşrulaştırmak için İhvan’ı terörle irtibatlandırmanın ancak zilletle açıklanabileceğini hatırlatmak isteriz. Ayrıca Serdar Çam’a “patlatılan bombalar ve öldürülen insanlar”ın failini Sisi’nin Rabia Meydanı’nda yaptıklarına ve an itibariyle zindanlarda yaşananlara bakmak suretiyle eksik tarih bilgisini tamamlamayı; Mısır’daki en büyük nefret objesinin de Sisi olduğunu ortaya koyan sosyolojik verileri doğru okumayı öneririz.

Öte yandan tokalaşmanın alt yapısındaki “göz nuru” çabalara ajitatif bir üslupla dikkat çeken Serdar Çam’ın olmazsa olmazdı diyeceğimiz bir vurguyla konuyu toparlaması gözden kaçmadı. Birçok kişinin Hudeybiye anlaşmasına referansla mecburen zehir içmeye benzettiği bu yeni ilişki için Çam’ın aklına gelen referans ise M. Kemal Atatürk’ün “İstiklal zaferimiz” sonrası Yunanistan Başbakanı ile kurduğu yakın dostluk olmuş. Bu güzide referans için diyecek bir şey yok: Körle yatan şaşı kalkar.

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası