HAKSÖZ HABER
Tunus'ta devrim sürecinin ardından toplumsal uzlaşı adına her türlü tavizi vermekten çekinmeyen Nahda'ya yönelik baskılar her geçen gün artıyor. Nahda'nın verdiği tavizler eleştiri konusu olmuşken bunca tavize rağmen Tunus'un seküler elitlerinin tutumunda değişen hiçbir şey olmadı.
Kays Said'in Cumhurbaşkanı olmasından sonra Meclis'i fesh ederek giriştiği darbe Nahda'ya karşı gerçek anlamda bir soykırıma dönüştü. Nahda üyeleri siyasetten uzaklaştırılırken gözaltı ve ev hapsi yoluyla sindirilmek isteniyorlar.
Tunuslu ana muhalefet koalisyonu, Tunuslu yetkililerin muhalefetteki Nahda Hareketi'nin üst düzey yetkilisi Abdülkerim Haruni'yi ev hapsine aldığını söyledi.
Nahda Hareketi'nin de dahil olduğu Tunus'un en büyük muhalefet koalisyonu olan Kurtuluş Cephesi, Haruni'ye yönelik "keyfî kararın" Ennahda liderlerinin tutuklanması ve karargahının kapatılması bağlamında alındığını söyledi.
Nahda Hareketi, kararın "[rejimin] otoriter eğilimini ve bireysel ve kamusal hak ve özgürlüklere yönelik kasıtlı saldırıyı bir kez daha doğruladığını" söyledi. Ennahda, ayrıca, hükûmeti "tüm demokratik yolu yok etmek amacıyla partileri kasıtlı olarak kısıtlamak ve kuşatmakla" suçladı.
- Polis bu yıl partinin lideri, Cumhurbaşkanı Kays Said'in en büyük eleştirmenlerinden biri olan Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi'nin yanı sıra Nureddin Bhiri, Riad Bettaib, Said Ferjani, Sahbi Atigue ve Muhammed Ben Salem'in de aralarında bulunduğu çok sayıda parti yetkilisini tutukladı.
Hükûmet aynı zamanda tüm Nahda Hareketi'nin ofislerinde toplantıları yasakladı ve polis, Nahda'nın diktatörlük rejimini sağlamlaştırmayı amaçladığını söylediği bir hamleyle tüm parti ofislerini kapattı.
Muhalefet liderlerinin tutuklanması siyasî saikli olduğu gerekçesiyle kınandı ve yerel ve uluslararası hak grupları, yetkililerden mahkumların serbest bırakılmasını istedi.