Tunus'ta darbe hükümeti Meclisin kapatıldığı bir ortamda yemin edip göreve başladı

Cumhurbaşkanı Kays Said’in yeni Tunus hükümeti, anayasada öngörüldüğü gibi parlamento tarafından onaylanması gerekirken, meşruiyeti konusundaki tartışmaları üzerinde bulundurarak yemin edip göreve başladı.

Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Tunus'un parlamentodaki en büyük partisi olan Nahda Hareketi 15 Ekim’de yaptığı açıklamayla yeni hükümeti tanımadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Kays Said'in 22 Eylül'de yayınladığı yürütme ve yasama yetkilerini eline aldığı kararnameye atıfta bulunarak yapılan açıklamada; Necla Buden başkanlığındaki yeni hükümet reddedildi.

Tunus eski Cumhurbaşkanı Munsif Merzuki de 14 Ekim tarihinde Facebook üzerinden yaptığı bir paylaşımda ‘yeni hükümetin anayasayı açıkça ihlal ettiğini’ ifade etti.

Meclisin 25 Temmuz'da Said tarafından askıya alınmasından bu yana yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığına vurgu yapan Merzuki, ‘parlamentoda güvenoyu alamayan bir hükümetin gayri meşru olduğunu’ vurguladı.

Siyasi aktivist Cuhar Mubarek’in de, 11 Ekim'de Facebook'ta ‘Bouden hükümetinin yasadışı bir darbe organı’ olduğunu ve "Darbeyle yine aynı şekilde karşı karşıya geleceğiz ve aynı kaderi paylaşacağız" uyarısında bulunduğu görüldü.

Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreteri İssam Çebi de yeni kurulan Tunus hükümetinin anayasaya açık bir darbe niteliği taşıdığını ve Said'in üyelerini seçtiği bir hükümetin meşru olmadığını vurguladı.

Çebi, “Said’in istediğini görevden alabileceği istediğine yönetimi vereceği bir hükümetin Tunus'u onlarca yıl geriye götürecek politikaları uygulamakla görevli olduğunu” ifade etti.

İşçi Partisi de 11 Ekim'de yaptığı açıklamada, yeni hükümetin bir "darbe hükümeti" olduğunu ifade etti. Said tarafından seçilen ‘Buden'in yemini sırasında söylediklerinin, Tunusluların daha önceki hükümetlerden ve Said'in kendisinden duyduğu boş sözlerden başka bir şey olmadığını’ söyledi.

Halk Hareketi politbüro üyesi Hafız el-Sawari, ‘Said'in yeni bir sistem inşa ettiğini ve yeni hükümetin meşruiyetini önemli sorunları çözme, Tunusluların taleplerine cevap verme ve ülkeyi halkına geri verme yeteneğinden mahrum bırakacağını’ söyledi.

Cumhurbaşkanı Kays Said, 22 Eylül'de cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile istisnai tedbirler yayınladı. Buna göre artık yasaları parlamento yerine kendisi kararname ile çıkarabilecek. Ayrıca milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ve maaşlarının askıya alınmasına karar verdi.

Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'daki olağanüstü kararlarıyla Meclisi askıya almış ve Başbakanı azletmişti. İki ay sonra ise 28 Eylül tarihinde Necla Buden'i hükümeti kurmakla görevlendirdi. Aynı zamanda akademisyen kimliği taşıyan Buden, Arap dünyasının ve Tunus'un ilk kadın Başbakanı oldu.

Zeynel Abidin bin Ali'nin 2011'deki "Arap Baharı" sürecinde devrilmesinin ardından ülkenin 10. Başbakanı olan Buden, 1958 yılında Tunus'un orta kesiminde yer alan Kayrevan vilayetinde doğdu.

Başkentteki Tunus Mühendislik Okulunda jeoloji dalında Öğretim Görevlisi olan Buden, ‘yükseköğrenim reformu projesi’nde yönetici olarak çalıştı.

Kariyeri boyunca üst düzey görev aldığı Yüksek Öğrenim Bakanlığında son olarak Dünya Bankası programlarının uygulanması üzerine çalışıyordu.

Said’in meşru olmayan hükümetine sol partiler destek veriyor

Said'in son hamleleri hepsi sol partiler olan: Tunus için İttifak, Tunus Baas Hareketi ve Sosyalist Parti'nin yanı sıra Halk Hareketi, Tunus İleri hareketi ve Tunus Halk Akımı'nın desteğini aldı.

Said'in son hamlelerinden önce, tüm hükümetlerin yemin etmeden önce parlamentodan güvenoyu alması gerekiyordu. Görevden alınan hükümet başkanlarının da parlamento tarafından onaylanması gerekiyordu.

Ancak Said, 25 Temmuz'da Başbakan Hişam el-Meşişi’yi yasalara aykırı bir şekilde görevden aldı.

Kays Said görevden alma ve yasa değişikliklerinin ardından Buden hükümetini göreve getirdi.

Buden hükümeti 14 Ocak 2011'de sona eren ‘Yasemin Devrimi'nden bu yana kurulan 13. Hükümet oldu.

*Bu yazı Al-Monitor ve Anadolu Ajansı'nın kimi verilerinden faydalanılarak hazırlanmıştır. 

Çeviri Haberleri

Clarissa Ward'ın 'kurgulanmış' Suriye haberi CNN'in önyargısını bir kez daha ortaya çıkardı?
Suriye’nin ‘gulyabanisi’ Mahir Esed nerede?
Baas çetesini deviren 11 günün hikayesi
Bir zalim, Filistin'in özgürlüğünün gerçek müttefiki olamaz!
Ölüm her yerdeydi: Kimyasal silah kurbanları yaşadıklarını ilk defa korkusuzca anlatabiliyor!