Kenan Alpay / Haksöz Haber
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘alayına rest çeken’ söylem ve pozisyonu koalisyon ve erken seçim arayışlarından öteye siyaset yapma imkânlarını kilitlemeye hatta felç etmeye zemin hazırlıyor. Uzun yıllar sonra belki de ilk defa MHP’nin tavrı siyasal dengeleri belirleyici bir rol olarak belirdi ama o da yıkıcı-kilitleyici bir mahiyet arz etmekte. Bahçeli liderliğindeki MHP’nin aldığı bu kilitleyici pozisyonun bir türlü izah edilemeyen, çözümlenemeyen sırrı ve sonuçları bakalım ne zaman aydınlığa kavuşacak. Ancak umarız ki telafisi mümkün olmayan darbelere meydan vermeden bu mesele aydınlığa kavuşur.
CHP ve HDP’nin Suriye cephesinde iyiden iyiye belirginleşen paralel söylemi Erdoğan-Davutoğlu düşmanlığı ortak paydasında sadece politik hedefleri değil kadro ve tabanlarını da giderek aynılaştırdı. Türk ve Kürt ulusalcı kadroları seküler hayat tarzı, Batı’yla ittifak ve İslami kimliğin her türlü görünümünü siyasal-sosyal hayattan tasfiye etmek üzere güçlü bir ittifak kurmuş durumda. Artık ne CHP için klasik bir devletin bekası kaygısı mevcut ne de HDP için Kemalist devlet düşmanlığı önceliği mevcut. Köprünün altından çok sular aktı ve İslamsız-seküler bir ülke ve bölge tasavvuru adına sahada gayet pratik olarak işleyen ortak bir seferberlik ruhu tesis edildi.