Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Tuncay'ım Özkan'ım nerelerden mi koşmuştu?
On yılda Cumhuriyet gazetesi parlamento muhabirliğinden kanal sahibi olabilecek noktaya gelebilmek için “Yetenekli Bay Özkan” olmak gerekirdi.
Doğan Grubu'nda iken 'Yurttaş Kane' Aydın Doğan'a “Size baba diyebilir miyim? Babacığım!” diye seslenmişti.
(Doğan'ın Sevgili Hürriyet'i ilk günden beri darbeci Ergenekon örgütü aleyhinde tek kelime etmiyor. Örgütü dolaylı savunuyor.)
'Statükocu' Mesut Yılmaz, Doğan Grubu ile “stratejik işbirliği” içindeydi:
AKP iktidara gelmeden önceki süreci hatırladığımızda Tuncay Özkan'a sürekli “Mesut Yılmaz Piyangosu” isabet ettiğini görürüz.
AKP iktidarının başlarında yani 2003-2004 sezonunda darbe girişimi tezgahlayan kimi kuvvet komutanlarının “en fazla müsaadeye mazhar” konumda kabul ettikleri televizyon kanalı sahibi Tuncay Özkan'dı.
Sarıkız-Ayışığı-Eldiven darbe girişimlerinin lokomotif paşası Şener Eruygur ile Ulusalcı Tuncay'ım “mahşerin iki atlısı” gibiydiler.
Paşanın emekliliğinde başına geçtiği ADD'nin organize ettiği mitinglerin saldırgan konuşmacısı, ağzı bozuk militanı “Öfkeli Bay Özkan”dan başkası değildi.
CHP otobüsünün üzerinden “Çankaya Köşkü'nün önüne barikat kuracağımız günler yakın” diye haykıran Tuncay'ın o vakitler sahibi olduğu Kanaltürk televizyonunun gecesine “hep destek, tam destek” kıvamında katılan da dönemin “medyadan uzak” Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Bey'di.
“Saldıray Özkan” bu yılın başlarında “tehditlerden fal tuttuğu” bir mitinginde “Meclis'te türbanla ilgili Anayasa değişikliği teklifi getirenlerin ve onaylayanların vatana ihanetten yargılanacağını” iddia etmişti:
Ergenekonculardan “üç vakte kadar darbe” beklediği için mi böyle konuşmuştu, acaba?
Tuncay Özkan, “Beraber ve Solo Dezenformasyon”larında “Kirli Propaganda Dolayları”ndan şarkılar söyledi. Kanal D'de elindeki Aydınlık dergisini sallayarak Haşim Kılıç'a çamurlar atması da bu hesaba dahildi.
Tuncay'ın Kanaltürk'ü “psikolojik harekat merkezi” misyonuyla çalışmıştı; tabiatıyla yeni kanalı da farklı değil…
*
Tuncay ve Saz Arkadaşları, “Ergenekon'un medya ayağı” mı?
Ergenekon'un medya yapılanmasının yekpare “öfkeli illüzyonist”le sınırlı olabileceğini sanmıyorum.
Şu ana kadar, Ergenekon Soruşturması'nda “devasa resmin” sadece küçücük bir parçasını gördük…
Turpun büyüğü heybede!
Henüz başlangıçtayız. Epeyce “şok dalga” getirecek bir süreç olacak, bu…
Uzun sürecek ve fevkalade “öğretici” olacak.
Yeni Şafak gazetesi