Biz bunu daha önce de dile getirmiştik. Fakat önemli olduğunu düşündüğümüz bazı bilgilerin gün yüzüne çıkmasıyla bağlantılı olarak yeniden gündeme getirmekte yarar görüyoruz.
Devlet terörünü global hâle getiren ve emperyalist politikalarını uygulamak için şiddete başvuran üstelik kendilerini “uluslararası toplum” olarak nitelendiren güçlerin son yıllarda en çok terör gerekçesinden yararlandıklarını biliyoruz. Oysa bu gerekçeyle kendilerinin icra ettikleri terör, tarihe geçmiş tüm terör eylemlerinin toplamının yüzlerce katına ulaşıyor.
İngiltere Savunma Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre Afganistan’daki İngiliz askerleri geçen üç yıl içinde toplam 12 milyon mermi sıktı. Üstelik bu mermiler Afganistan’ın tümüne yayılmış değil, ülkenin güneyindeki Helmund vilayetinde bulunan dokuz bin İngiliz asker tarafından sıkılmış.
Bu mermiler tabii ki askerlerin, düğün törenlerinde veya şenliklerde havaya sıktığı mermiler değil. Görünüşte Afganistan’da “terörün” kökünü kazımaları için, gerçekte ise ülkede kontrolü sağlamak, sonra kendi çıkarlarına hizmet edecek işbirlikçi bir kadroya bırakmak amacıyla mermileri sadece insanları hedef almada kullanıyorlar. Tabii bu kadar mermi hedefine ulaşmış değil. Ulaşmış olsaydı Afganistan’da insanları tüketmiş ve artık keklik avına çıkmış olacaklardı. Ama ister ulaşsın ister ulaşmasın hedefte her zaman insanlar var. Arkasına insanın sığınmış olabileceğinden şüphelendikleri bir taş gördüklerinde hemen onu mermi yağmuruna tutuyorlar. Vatanlarını savunmak ve işgalcileri ülkelerinden çıkarmak amacıyla mücadele edenlere sıktıkları mermilerin hedefine ulaşmamasından ve sürekli boşa gitmesinden bıktıklarında bir düğün kervanını pusuya düşürüp insanları topluca katlediyorlar. “Bu mermiler bize gökten yağmıyor; hep boşa harcayacak değiliz” diye düşünüyorlar! Onların insana bakış tarzları bu. Söylediklerimiz bazılarına “kurgu” gelebilir ama Afganistan’da işgalin başladığı tarihten bu yana kaç düğün kervanının basıldığını öğrenirlerse öyle olmadığını anlayacaklardır.
Açıklamada, kullanılan mermilerin teknik özellikleri, hangi tarihlerde nerelerde ne kadar mermi kullanıldığı hakkında ayrıntılı bilgiler var ama biz bu ayrıntılara girmeye gerek görmüyoruz.
Bu, sadece Afganistan’ın belli bir bölgesinde İngiliz işgal güçlerinin kara operasyonlarında sıktığı mermilerin miktarı. Buna diğer işgal güçlerinin sıktığı mermileri ve hava saldırılarında kullanılan füzeleri, roketleri ve bombaları da eklediğinizde işgalin ne kadar göz korkutucu olduğunu anlamanız mümkündür.
Fakat bizim burada üzerinde durmak istediğimiz asıl husus bu zulme gerekçe edilen “terör” vakıasıyla, çağdaş emperyalizmin icra ettiği global terörün kıyası. Biz elbette boyutu ne olursa olsun terörü onaylayacak değiliz. Gayri meşru işgale son verilmesi amacıyla yürütülen haklı ve meşru direnişi de çağdaş emperyalist güçlerin yaptığı gibi terör kategorisine sokacak değiliz. Bununla birlikte tarih boyunca ortaya çıkmış tüm terör örgütlerinin toplamının bir İngiltere etmediği gerçeğini de gözden uzak tutmamalıyız. Dolayısıyla teröre karşı insanlık yararına bir şeyler yapmak gerekiyorsa önce global devlet terörüne karşı mücadeleyle başlamak, işte bu terörün kökünü kazımak gerekir. Zaten global terörün kökünü kazımayı başarırsak diğerlerinin sap gibi ortada kalacağı ve kendilerini besleyen suyun kaynağının kuruyacağı bellidir.
Ayrıca global terör çetesi içinde İngiltere’nin ABD’nin kapıcısı olduğunu, Amerikan emperyalizmin sadece son yıllarda gerçekleştirdiği saldırılarda ve işgallerde kullandığı askeri malzemenin patlamayanlarının bile dünyadaki terör örgütlerinin ihtiyaç duyduğundan fazla olduğunu tahmin ediyoruz. Olayı ileriye dönük tehdit açısından tahkik ettiğimizde de global terörün çok daha büyük bir tehdit olduğu gerçeği karşımıza çıkacaktır. Çünkü global terör çetesinin elindeki silah ve askeri malzeme, uluslararası emperyalizm tarafından “terör örgütü” kategorisine sokulan örgütlerin tümünün elindeki silahın ve askerî malzemenin toplamının binlerce katına ulaşıyor. Kaldı ki bunlardan bazıları onların iddia ettiği gibi terör örgütü değildir. İşgal altındaki vatanlarını bağımsızlığına kavuşturmak için haklı ve meşru bir mücadele verdiklerinden, amaçlarına ulaştıklarında silahlı direnişi sonlandıracaklardır. Onların böyle bir mücadeleye zorlanmalarının sebebi de işgali sürdürmekte ısrarlı olan ya da gayri meşru işgale destek veren global terördür ve global terörün kökünün kazınmasıyla sebep ortadan kalkacaktır.
VAKİT