Suriye’nin el-Surman kasabasının çevresindeki Türkiye bayrağı bölge halkı tarafından Şubat ayından buyana rejim güçlerine karşı kalkan olarak görülüyor.
Ancak halkın yeni bir saldırı olabileceği konusundaki kaygıları artıyor.
Kasaba, muhaliflerin son güçlü olduğu bölgelerden İdlib’in kuzeybatısında, rejim güçlerine cephe olan bölgenin hemen yanında.
Esed, İdlib’in bir sonraki hedef olacağını daha önce açıkladı.
El-Surman’da yaşayanların çoğu Ocak ayındaki rejim saldırısının ardından bölgeyi terketti.
Bazıları, bombardıman durunca geri döndü. Ancak bölge halkının çoğunluğu, Türkiye silahlı kuvvetlerinin Türkiye, Rusya ve İran arasında varılan anlaşma sonrası bölgeye gelmesi ve gözlem noktası oluşturmasının ardından geri geldi.
İdlib’in 40 kilometre güneydoğusunda bulunun köyde yaşayan 33 yaşındaki Muhammed Yusuf, korumanın önce Allah’tan geldiğini, sonrasının da Türkiye’ye kaldığını söylüyor.
Bununla birlikte Yusuf, Türkiye’nin varlığının sadece kısmi güvence sağladığını belirtiyor.
Yusuf’a göre rejim güçlerinin ilerlemeyeceğinin garantisi yok.
Esed güçlerinin bazı bölgelerde kontrolü yeniden ele almasıyla evlerinden olan Suriyeliler İdlib’e yöneldi.
İdlib’e karşı bir saldırının yeni bir insani kriz yaratmasından endişe ediliyor.
Birleşmiş Milletler böyle bir durumda 2.5 milyon kişinin Türkiye sınırına yönelebileceği uyarısında bulunuyor.
Bu ihtimal ülkede 3.5 milyon Suriyeli barındıran Türkiye’de alarm zillerinin çalmasına neden olmuş durumda.
İdlib’e karşı askeri bir harekatı kabul edemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e konuyla ilgili baskı yapıyor.
Erdoğan, daha önce rejimin saldırı düzenlemesi durumunda Astana anlaşmasının ortadan kalkabileceğini belirtmişti.
Anlaşma çerçevesinde İdlib ‘çatışmasızlık bölgesi’ olarak kabul ediliyor.
Türkiye, İdlib bölgesinde 12 gözlem noktasında asker bulunduruyor.
El-Surman yakınlarında binlerce kişi hala çadırlarda yaşam savaşı veriyor.
Yusuf, bölge halkının önümüzdeki günlerde evsiz kalma endişesiyle paralarını harcamadığını söylüyor.
El-Surman’dakiler kaderlerinin uluslararası diplomasiye bağlı olduğunun farkında. Bu, onları biraz rahatlatıyor.
Fabrika sahibi 33 yaşındaki Halid Daimes, “İdlib’in kaderini bilmek için gelecek haftalardaki konferansların sonucunu bekliyoruz” diyor. Daimes, garantilerin Türkiye’den gelmesi durumunda kendilerini rahat hissedebileceklerini belirtiyor ve “Türkler umarım kasabanın içine de gelirler” diyor.
Daimes, Türkiye’nin Halep’in kuzeyinde olduğu gibi İdlib’in içinde de konuşlanmasını istiyor.
Halep’in kuzeyinde Türkiye herhangi bir anlaşma olmadan bir tampon bölge oluşturmuş durumda.
Bölgedeki muhalif komutanlarsa Esed güçleri tarafından bir saldırının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Ahrar el Sharqia’nın komutanlarından Ebu Hatim Shaqra, yüzde 90 bir saldırı olacağını belirtiyor ve savaşçılarını buna hazırladıklarını kaydediyor.
Shaqra, Türkiye’nin muhaliflerin yanında olup olmayacağı yönündeki bir soruya, “Bu soruya kesin cevap veremem. Bir açıdan Türk kardeşler İdlib’in kırmızı çizgi olacağı konusunda açıklamalar yaptılar. Ama alanda durum çok açık değil” şeklinde yanıt veriyor.
Kaynak: Voanews