TSK duyurusundaki değişim!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Genelkurmay’da bir şeyler gerçekten değişiyor. Sizce de öyle değil mi? Eskiden ne olurdu?

Bir haber mi çıktı?..
Örneğin “TSK içinde bir komutanın, illegal bir eylemin içinde olduğu”na ilişkin, bir haber mi yayınlandı?..
Açıklama ne olurdu?
“Yayınlanan haberle ilgili olarak soruşturma açılmış olup..” diye başlardı açıklama..
Sanırdınız ki; “İllegal eylem içinde olan subayla ilgili bir soruşturma”dan bahsedilecek.
Ama açıklamanın devamından anlardınız ki; soruşturma illegal eylemin faili subayla ilgili değil, “illegal eylem içinde olan subayın bu fiilini dışarıya sızdıranlarla” ilgili!
Dün de TSK içinden bir illegal eylem basına yansıdı.
İzmir’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki bir birlikte, Şubat ayı içinde bir günün parolasının da “Adi Başbakan” olarak belirlendiği basına intikal etti.
Habere, Şubat ayında kullanılacak parolaların tam listesi de eklenmişti.
Böyle bir haber üzerine, Genelkurmay’ın, eski alışkanlıklar çerçevesinde ne yapması gerekirdi?
“Gizli niteliğindeki bir parola belgesini basına sızdıranlar hakkında soruşturma açılmış olup, sızdıranlar hakkında yasal işlem yapılacağı duyurulur!”
Hatta açıklamada şöyle bir ifade bile yer alabilirdi: “Tesadüfen yanyana gelen iki kelimenin ardında bir kasıt aranması, TSK düşmanlığının açık göstergesi olup, ...”
Alıştık çünkü, bu tür duyurulara!..
Ama dünkü TSK açıklaması, bu bildik duyurulardan değildi.
Dünkü açıklama, “Bugün bir gazetede yer alan parola konusundaki haberle ilgili olarak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca soruşturma başlatılmıştır..” şeklinde idi.
Demek ki artık TSK, illegal eylemleri soruşturma yerine, illegal eylemlerin deşifre edilmesini soruşturmaktan vazgeçmiştir.
Evet, “Ahlâksızca bir ifade içeren o parolayı belirleyen subaylar hakkında soruşturma başlatılmıştır” da denilmiyor, o açıklamada ama.
Bu da bir adımdır.
Ve daha atılacak çok adım var...
Atılacak adımlardan sonra, nedir olması gereken?
“Suç niteliğindeki parolayı oluşturanlar, bir saat gibi çok kısa bir sürede tespit edilmiş, başlarındaki komutan da dahil olmak üzere, şu kadar subay açığa alınmış, askerî savcıya cezai soruşturma emri verilip, soruşturmanın açılması sağlanmış, en kısa sürede de bitirilmesi hususunda gerekli takibin yapılacağı hatırlatması, emirle birlikte yetkili makama ulaştırılmıştır.”
Olması gereken bu..
Fakat daha, TSK yeni yeni, bilgi sızdıranların peşinde koşmaktan vazgeçip, illegal eylemin esas failini soruşturmaya geçti..
Haber verene değil, kanunsuz fiilleri işleyenlere odaklanmaya, daha yeni başladı.
TSK’da bu olumlu gelişme yaşanırken, Balyoz harekâtında da, dün önemli gelişmeler yaşandı..
“Vatan kurtarma ulvi gayesi” için, gerekirse “cami bombalama”yı bile planlayanların gözaltı işlemleri, “Hukuk Devleti” adına, sevindirici bir başka gelişme idi.
Bakalım, gerçekler tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarılacak mı?
Sadece askeriyedeki darbe taraftarları ile mi yetinilecek?
Yoksa, yargı içindeki, yüksek yargı içindeki darbe taraftarları da deşifre edilecek mi?
Çok satan gazetelerdeki darbe taraftarları ortaya çıkarılacak mı?..
OSMAN KAÇMAZ’IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Dünkü yazımda, Sincan 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında, çok net suçlamalar olduğu halde, HSYK’nın henüz karar vermediğini yazmıştım.
Dün, Osman Kaçmaz’ın avukatı aradı ve Sayın Kaçmaz’ın disiplin soruşturmasını içeren dosyasının, henüz HSYK’ya gelmediğini söyledi. Kaçmaz hakkındaki bir dava, Yargıtay 4.Ceza Dairesi’nde derdest ise de, “bir ihraç ve iki yer değiştirme cezası” talepli disiplin dosyasının, henüz nihai kararı verecek HSYK’ya gelmediğini hatırlatıp, konunun bu şekli ile kamuoyuna ulaştırılmasını talep etti. Ben de ilgili ve yetkililere duyuruyorum.

VAKİT