ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’la birlikte güvenlik konusunda Beyaz Saray’daki en etkili isimlerden biri konumuna gelen Sebastian Gorka, komünist yönetimin zulmünden kaçarak Macaristan’dan İngiltere’ye göç etmiş bir babanın çocuğu. Soğuk Savaş döneminde ABD’nin komünizmle mücadele ettiği tarzda şimdi de “radikal İslâmcı terörizm” ile mücadele edilmesini savunuyor.
Trump’ın seçimleri kazanmasıyla Beyaz Saray’daki yeni danışman sıfatını kazanan Gorka, 11 Eylül 2001 hadisesinden sonra ABD yönetimlerinin uluslararası terörizm konusuna yaklaşımının yanlış olduğunu savunuyor. Bilindiği üzere ABD’nin 43. başkanı George W. Bush dâhil 16 yıllık bu sürede işbaşına gelen Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimler doğrudan Müslüman halkları ve devletleri karşılarına almamak için “İslâm barışı emreder, sorun onu istismar eden aşırılarda.” söylemini öne çıkarmaktaydılar. Trump ile birlikte bu söylemin değişmeye başladığı görülüyor. Sebastian Gorka ise bu köklü yaklaşım değişikliğinde etkili isimlerin başında geliyor.
Terör sorununun Orta Doğu’da hüküm süren “baskı, yabancılaşma, işkence, geri kalmışlık, kabilecilik, yoksulluk gibi olgularla irtibatlı olduğuna dair klasik yaklaşımın çocukça olduğunu” ileri süren Gorka, “terörün Kur’ân’ın savaşçıl ayetlerinden kaynaklandığını” iddia ediyor ve “bu dinin ideolojik yapısını görmezden gelen herkesin gerçekliği inkâr ettiğini” savunuyor.
Gorka, Trump’ın baş stratejisti Stephen K. Bannon’la birlikte çalışacak. İki isim de Stratejik Girişim Grubu’nun mensupları. Bannon da aynen Gorka gibi Batı medeniyetinin “yeni bir barbarlık tehdidi” ile karşı karşıya olduğuna inanmakta.
Kaynak: Washington Post, Haksöz Haber