Trol Mantığı Hız Kesmeden Provokasyon Üretiyor

Türkiye darbe tartışmaları bahsinde kullanılan tümden akıl mantık dışı argümanlar sebebiyle kesif bir bataklığa doğru savruluyor maalesef.

HAKSÖZ-HABER

Darbeler sebebiyle ağır bedeller ödemiş bir ülke ve toplumun bu derece seviyesiz, laubali ve sorumsuz tartışmalara muhatap olması kadar kahredici bir eziyet zor bulunur. Kimi sosyal medya paylaşımından yola çıkarak bütün bir ülke ve toplumu kesintisiz bir biçimde çok yakın ve çok ölümcül darbe tehditleriyle yaşatmaya kalkışmak kime, ne fayda sağlayacak?

Bu fasit dairenin son aktörü Sevda Noyan adındaki bir hanım oldu. Sevda Noyan’ın kimi temsil ettiğini, hangi akla hizmet ettiğini bilemiyoruz. Fakat Ülke TV’de yayınlanan Arafta Sorular programında Esra Elönü’nün sorularına verdiği cevaplara, konuları değerlendiriş biçimine muttali olunca, dudaklarınızı ısırarak, ne kadar sorunlu bir kafa yapısıyla muhatap olduğunuzu anlıyorsunuz.

Laubali Tarz, Tehditkâr Söylem!

Efendim her nasılsa yeni bir FETÖ darbesi daha kapıdaymış! FETÖ’nün yüz binlerle ifade edilen gizli kadroları hala çok aktifmiş! Hükümeti yıkmak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmek için bitip tükenmeyen gizli planları varmış! Reis çok yalnızmış çünkü etrafını bütünüyle kripto FETÖcüler kuşatmış!

İşte bu derin ve kuşatıcı saplantıların mağdurlarından biri olan Sevda Noyan hanımefendi “aktivist-yazar” sıfatlarıyla FETÖ’ye karşı ne türden hazırlıklar yaptığını Esra Elönü’yle beraber ekranlardan şu cümlelerle paylaşıyordu:

Ya bak 15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yani vallahi yapamadık istediklerimizi. Böyle biraz şeye denk geldik. Boş bulunduk. Ama ben şey yapmayayım, yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim. Biz çok donanımlıyız bu konuda, maddi ve manevi olarak. Biz liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası.

Bizim Aile Burada, Gördünüz mü?

Aktivist-yazar Sevda Hanım ve ailesi 50 kişiyi götürecek kadar donanımlıymış, maşallah. Hatta sitedeki komşularından 3-5 kişiyi de listeye yazmış. Bu kez hazırlıklar tamammış ve hiçbir şeyi kursakta bırakmamak için azmetmişler. Üstelik bu konuşmayı yaparken hanımefendi gayet rahat hatta son derece lakayt ve laubali tarzda gülücükler savuruyor. Konuşma meçhul bir kesime karşı tehditler içerirken esasen “Reis”e yönelik açık bir dizi “bizim aileyi gör” mesajları ihtiva ediyor. Hayret edici bir durum da şuydu: Esra Elönü, programına misafir ettiği Sevda Noyan’ın bu sözlerine itiraz bir tarafa gayet şevklendirici onaylarla eşlik ediyordu.

Özgür Özel, Canan Kaftancıoğlu veya Ragıp Zarakolu’nun sözlerine abartılı tepkiler gösterip Sevda Noyan’ın konuşmasına alkış tutmak, münasebetsizliği cesaret gibi sunmak telafisi imkânsız hasarlar oluşturur.

Ülke TV Özür Diledi

Sevda Noyan’ın bu saçma-sapan, paçalarından laubalilik akan fakat daha önemlisi hukuksuz ve provokatif konuşması çok ciddi tepkiler gördü. Tepkiler neticesinde Sevda Noyan “sözlerimi çarpıtıp saldırıyorlar, korkmuyorum” türü bir açıklama yaptı. Ancak ​​​​​​​Ülke TV ve Kanal 7 açıklama yaparak özürlerini beyan ettiler. Ülke TV ve Kanal 7 Medya Grubu yaptığı açıklamada “Sevda Noyan’ın, kamuoyunda tartışılan “darbe söylentileri” üzerine yapmış olduğu maksadını aşan açıklamaları Kanal 7 Medya Grubu’nun kurumsal değerleri ve yayın ilkeleri ile hiç bir şekilde uyuşmamaktadır” ifadelerini kullandı. Açıklamada “Sevda Noyan’ın “darbe ve darbecileri” eleştirmenin ötesindeki söylemlerini Ülke TV ve Kanal 7 Medya Grubu olarak asla tasvip etmiyoruz. Tasvip etmediğimiz ve yayın ilkelerimize aykırı sözlerin Ülke Tv ekranlarından sarfedilmesi nedeniyle kamuoyundan özür dileriz” vurguları da yapıldı.

Esra Elönü gelen tepkiler üzerine “haddi aşan ifadelere müdahale etmem gerekirdi” diyerek üzgün olduğunu ifade ederek Sevda Noyan’ın konuşmasına katılmadığına ilişkin bir açıklama yaptı.

Ne var ki; güya darbe girişimlerine karşı toplumsal refleks gibi sunulan bu tür beyanların son derece olağan hatta zaruri olduğunu ifade ederek tehdit içeren ifadelerin daha yüksek sesle haykırılması gerektiğini ifade eden amigo ve troller hiç eksik olmuyor. Makul ve mutedil, adalete ve hukuka uygun, ortak güvenliği ve refahı önceleyen politikaları çürütüp kokuşturan, yıpratıp yıkıma uğratan provokatif çıkışlar epeyce müşteri buluyor.

Tümüyle ahlaksızlık ve menfaat ilişkileri üzerine kurulu trol mantığı medya üzerinden siyaseti de toplumu da hızla yoldan çıkarıyor. Siyaset sessiz kaldıkça, yargı seyirci oldukça, toplum tepki göstermedikçe ajitasyon ve provokasyon söylemlerini salgın bir hastalık gibi yıkıcı sonuçlar üretme yolunda ilerleyip yaygınlaşıyor.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!