'Topraksız' IŞİD Ne Yapar?

IŞİD üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Haldun Yalçınkaya, Musul ve Rakka'dan çıkarılması durumunda topraksız kalacak örgütün, Türkiye ve dünya için gelecekte de tehdit olacağını savundu.

ORSAM’da Güvenlik Çalışmaları Koordinatörlüğü görevini yürüten Yalçınkaya ile son yaptıkları”Türkçe Konuşan DEAŞ Destekçileri Üzerine Twitter Sosyal Ağ Analizi” başlıklı araştırmayı  Al Jazeera için konuştuk. Araştırma bulgularını paylaşan Yalçınkaya, Musul ve Rakka’dan çıkartılması planlanan IŞİD’in dünya ve Türkiye için gelecekte de tehdit olacağı görüşünde. 

"Türkiye IŞİD ile komşuluğunu bitirdi"

2016 yılı başında sizinle yaptığımız mülakatta ‘’Türkiye IŞİD’e karşı temkinli bir strateji uyguluyor. Gerektiği anda limiti artırarak misilleme yapıyor. Türkiye, IŞİD’e ‘Benim temkinli bir stratejim var, sakın beni bu bataklığı bulaştırma. Sen bana bir eylem yaparsan, ben bunun karşılığını misliyle her seferinde veririm’ mesajı veriyor' demiştiniz. Aradan 10 ay geçti ve Türkiye IŞİD’e karşı askeri harekât yaptı. İki taraf açısından ne değişti?

Aslında, Türkiye’nin IŞİD’e karşı tavrında bir değişiklik olmadı. Çünkü, IŞİD eylem yapmaya devam etti ve bunun üzerine Türkiye de IŞİD’e karşı askeri harekât düzenledi. 2016 yılı başında sizinle mülakat yaparken IŞİD, Türkiye ile sınır komşusuydu. Sınırın bir tarafında IŞİD bir tarafında da Türk askeri vardı ve bu bir anomaliydi. Şimdi ise, Türkiye bu sınır komşuluğunu bitirme kararı aldı ve Cerablus üzerinden IŞİD’in topraklarına doğru girdi. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi Mart, Nisan aylarından başlayarak IŞİD’in Kilis’e yaptığı roket saldırıları. Bu saldırılar, orada bulunan IŞİD’in taktik seviyedeki terörist liderlerinin Türkiye’nin anti-IŞİD koalisyonu çerçevesinde gerçekleştirdiği top atışlarına verdiği cevaptı. Ama bu saldırılar Türkiye açısından kabul edilemez bir boyuttaydı. İkincisi, Türkiye bu dönemde Rusya ile sorunlarını halletti. Bu iki gelişme sonrası Türkiye oraya kısıtlı bir harekât düzenleyip IŞİD ile komşuluğunu bitirdi. Aslında Fırat Kalkanı Operasyonu'nun meşru zemini Türkiye’nin IŞİD ile komşuluğunu sona erdirme operasyonu olmasına oturmaktadır.

IŞİD’in Türkiye’ye yönelik eylem yapma ihtimali var mı?

IŞİD için işler iyi gitmiyor. Özellikle, Musul ve Rakka’ya son raddede yapılacak operasyonların telâffuz edildiği düşünüldüğünde, durum böyle. IŞİD mevcut aşamada Dabık ve El Bab’ı, sonraki aşamada da sırasıyla Musul ve Rakka konusunu önemsiyor, ya da en azından önemsemeli. Açıkçası, IŞİD şu anda varlığı ile ilgili sorunlar yaşıyor ve Türkiye’ye bakacak hâli yok gibi duruyor. Ama sonraki aşamada Türkiye’yi öncelikli hedefleri arasına alacaktır.

"IŞİD şiddetini dünyaya yaymaya çalışacak"

IŞİD için “Varlığı ile ilgili sorunlar yaşıyor” dediniz. Ne oldu da IŞİD birden gerilemeye başladı sizce?

Aslında bunun çok detaylı bazı sebepleri var. Kısaca bakacak olursak IŞİD Türkiye, Rusya, ABD, anti-IŞİD koalisyonu, İran ve Irak ile karşı karşıya kaldı. IŞİD şu anda devlet olma iddiasındaki bir terör örgütünden, toprağı olmayan bir terör örgütü olma tehdidiyle karşı karşıya. Bu tehdit ile karşı karşıya olunca işler değişmiş oluyor, varlık sorunu yaşıyor. IŞİD daha önceleri insanlara bir ütopya sunuyordu, devlet ütopyası sunuyordu ve bunun sayesinde bireyleri kendisi için devşirebiliyordu. Topraksızlaşınca diğer terör örgütleri gibi olacak. Toprak bütünlüğü olamayan bir terör örgütü haline gelecek. Benim öngörüm, toprak kaybettiği sürece IŞİD’in eski çekiciliği kalmayacağıdır. Ama dini, aşırıcı bir şekilde yorumladığı ideolojisi maalesef yok olmayacak ve medeni dünyaya karşı tehdit oluşturmaya devam edecektir. Gerek yabancı savaşçı, gerekse oraya ütopya peşine giden insanlar azalacak, ama bu durum onun terör örgütü olarak şiddeti dünyanın geri kalanına yaymasına engel olmayacaktır.

Musul, sonrasında da Rakka operasyonları kolay mı?

Hayır, değil. Ne harekât kolay, ne de bunun diplomasisi kolay. Hatta operasyon kısmı, bence diplomatik anlaşmaya göre daha kolay. Türkiye, Suriye Yönetimi, anti-IŞİD koalisyonu, Rusya, İran, Irak ve ABD’nin bir masa etrafında anlaşmaları operasyondan daha zor gibi. Bunların aynı zemine gelmesi, gezegenlerin aynı sıraya dizilmesi gerekiyor ki, bunu sağlamak güç. Bu aktörler aynı düzlemde konuşmaya başlayabilirlerse o zaman da Rakka’ya nihai harekât söz konusu olabilir. Musul operasyonu yakında başlayacak gibi gözüküyor, ama dediğim gibi gezegenler aynı sıraya dizilirlerse de son vuruşta Rakka’ya operasyon düzenlenmesi mümkün olacak gibi.

Musul ve Rakka IŞİD’den alınınca IŞİD bitecek mi?

Bunların hepsi gerçekleşti ve Musul ve Rakka operasyonu başarılı oldu diyelim. Bundan sonra topraksız IŞİD’in yaratacağı etki, virüsün bütün vücuda yayılması gibi, şiddet bütün dünyaya yayılacak. Hem ideolojisi hem de eylem istekliliği, korkarım dünyanın her tarafına yayılmaya başlayacak.

"Yabancı savaşçılar Türkiye için tehlike"

Türkiye’de IŞİD’in ciddi bir taban bulduğu söylenebilir mi?

Türkiye’nin yüzde 99’unun Müslüman olduğunu düşünürsek, sahip olunan tabanın nüfusa oranla az olduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede Türkiye’den IŞİD’e katılım oldukça düşük. Müslüman nüfus oranı yüksek olan Kuzey Afrika ülkelerine baktığımızda, mesela Cezayir ve Fas gibi ülkelere göre Türkiye’den katılım az. Bu durum, Türkiye’nin tehdit altında olmadığını göstermiyor. Çünkü, Türkiye için tek tehdit Türkiye’den IŞİD’e katılanlar ile ilgili değil. Üçüncü ülkelerden IŞİD’e katılmak isteyenler Türkiye üzerinden geçmişlerdi. Suriye ve Irak’ta IŞİD’İn topraklarını kaybetmesi neticesinde evlerine dönmek istediklerinde Türkiye için sorunlar başlayacak. Bunların Türkiye üzerinden ülkelerine dönmek istemeleri dahi, Türkiye için ilâve tehdit anlamına gelir. Ayrıca, bazı ülkelerin bu kişilerin pasaportlarını iptal etmesi ya da suçlu ilan etmesi bile Türkiye’de kalmaları anlamına gelir. Gerek Türkiye’den gidenlerin dönmesi, gerekse üçüncü ülkelerden gidenlerin Türkiye’de kalma ihtimâli büyük bir tehdit yaratmaktadır. Kısacası, Rakka ve Musul’da toprak hâkimiyeti olmayan IŞİD, Türkiye için tehlike çanları çalması anlamına gelir.

Geçtiğimiz günlerde sizin de içinde olduğunuz bir araştırma grubu, ‘’Türkçe Konuşan DEAŞ Destekçileri Üzerine Twitter Sosyal Ağ Analizi’’ başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, Twitter’da yazan IŞİD sempatizanlarının gündemlerini araştırdınız. Araştırma size ne söyledi?

Son dönemlerde teknolojinin gelişmesi ile birlikte yeni bir araştırma yöntemi, sosyal medya analizi hayatımıza girdi. Facebook ve Twitter gerçek dünyada var olmayan, ama gerçek dünyadaki her şeyin yansıması olan bir dünya. Madem araştırma yapmak için savaş alanlarına gidemiyoruz, onların olduğu platforma, sosyal medyaya gidelim dedik. Bu maksatla TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinden Bilgisayar Mühendisleri ile Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik çalışan akademisyenlerin bir araya geldiği bir araştırma grubu oluşturduk. Üniversitemizin bize sunduğu bilgisayar alt yapısını kullandık. 12 aydan fazla süren bir araştırma yaptık. Bu araştırmadaki amacımız şuydu: Türkçe konuşan Twitter kullanıcıları arasında IŞİD’a sempati duyan kitlenin gündemi nedir? Amacımız bunu tespit etmekti. Araştırma sürecinde üç IŞİD bombalaması; iki de PKK bombalaması gerçekleşti. Bu kişilerin bahse konu patlamalar öncesi ve sonrasındaki gündemlerini tespit ettik. Ayrıca hiçbir patlamanın olmadığı dönemde Twitter’daki IŞİD sempatizanlarının yine gündemleri neymiş onu tespit ettik.

"Türkiye'de IŞİD sempatisinin artma nedeni PKK'ya yönelik tepkileri"

Ne buldunuz? Neydi Türkçe konuşan IŞİD sempatizanlarının gündemi?

Bulduklarımız bizim açımızdan şaşırtıcıydı. Çünkü, gündemlerinin bir numaralı önceliği dini değil, dünyevi konulardı. Dünyevi konularda da bir numaralı konu PKK’ya olan düşmanlıklarıydı. Bu konu ilginç. Çünkü, IŞİD’in Türkçe konuşan insanlar için internet üzerinden yayınladığı Konstantiniyye Dergisi’ne baktığımızda IŞİD daha çok âyet ve hadisler üzerinden dini referanslı propaganda yapıyor. Biz aslında bir anlamda IŞİD’in yaptığı propagandanın Türkçe konuşan IŞİD sempatizanları arasındaki başarısızlığını ortaya koymuş olduk. IŞİD, propagandasında örgüt olarak dini referansları kullanıyor. Fakat, Türkçe konuşan sempatizanlarının gündemi dini konular değil. Dünyadaki IŞİD sempatizanları bu kadar dünyevi değil. Bu durum bizim açımızdan bakıldığında şunu ortaya koyuyor. IŞİD ile PYD arasında Suriye topraklarında meydana gelen savaş, IŞİD sempatizanlarının Türkiye’de PKK’ya olan düşmanlıkları yoluyla sempatizan toplamasına neden olmaktadır. Başka bir ifadeyle, en temkinli ifadeyle araştırmamız bize, Türkiye’de IŞİD sempatisinin artma nedeninin bu kişilerin PKK’ya olan tepkileri olduğunu göstermektedir. Tabii ki araştırmanın vardığı bir çok detaylı sonuç mevcut ve araştırmaya internet üzerinden ulaşmak da mümkün.

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"