HSYK’nın Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyelerinin çoğu, dün istifa ettiler.
Gerekçeleri ne?
“16 Ağustos’tan beri HSYK’nın çalışamaz durumda olması!”
Peki 16 Ağustos’tan beri çalışamaz durumda iseniz, neyi ve niye bekliyordunuz?
Yüksek yüksek hakimler, hiçbir iş yapmadan, neredeyse iki aydır niye oturuyorlardı?
Oturdukları halde niye maaş alıyorlardı?
Ben, kendilerinin yalancısıyım.
Onlar diyorlar, “Maalesef bugüne kadar herhangi bir kurul işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır” diye..
Olmayacağı, 12 Eylül günü alınan neticeden belli idi.
Siz Ergenekon davasına bakan mahkemeleri dağıtmak istiyorsunuz.
Bakanlık ise, “Yıllar önce o mahkemelere atanan hakimlere, belli bir dava ekseninden hareketle değişiklik yapmak, hakimlik teminatına aykırıdır” diyordu.
Öyleyse, işin doğrusu, 12 Eylül sonrasında oluşacak yeni HSYK’nın bu konuda son kararı vermesi idi.
Niye eski anayasa dönemindeki ısrarı sürdürüyordunuz ki?
Kurul toplanırsa, hemen gündem dışı teklifi yapıp, “Ergenekon davasına bakan hakimleri değiştirme” pususunda yatıyordunuz ki?
Hadi işin bu yanını geçelim..
Niye dün istifa eden üyeler, 12 Eylül Anayasa değişikliği sonuçlarından sonra bile bir ay beklediler?
Neydi sebebi?
İstifacılar adına Başkanvekili Kadir bey açıklamış o sebebi: “Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın birtakım polemiklere sebeb olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu çalışılamayacağı şeklinde birtakım değerlendirmeler yapılabilinir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık.”
Çok munis, çok düşünceli, çok insancıl, devlet adamına yakışır gerekçe değil mi?
Siz öyle sanın..
Hep böyledir zaten..
Gerçekler ise, arka planda kalan ayrıntılardadır..
İspat edelim mi.
Edelim..
Buyursun söylesin bakalım Kadir bey, Musa Tekin isimli HSYK üyesi niye istifa etti?
Musa bey, zaten 16 Ekim’de görev süresini dolduruyordu.
O zaman, yukarıdaki o munis açıklamadaki yanlış yorumlara zaten sebebiyet verilecek bir durum yoktu ki, Musa beyin konumunda.
16 Ekim’de görev süresi dolacak.
Görevi bırakacak.
Kimse ona, “Yeni seçim yapıldı. Seçilen arkadaşları mı beğenmediniz” diyemeyecekti!
O zaman, Musa bey 4 gün beklemeyip, niye istifa etti?
İşte böyle.. Kadir beyin uzun cümlelerle anlattığı hikaye, aslında başka gerçekleri örtbas etmek için.
Mesela neyi?
Şunu..
HSYK’nın istifacı üyeleri, çoğunlukla 4 yıllık görev sürelerini doldurmak üzereydiler. Kimisi dört yılın sonunda, kimisi üç, kimisi de yarı dönemi bitirmiş durumda idi..
Şimdi alelacele, kendi yerlerine seçim yaptırırlarsa, dört yıl daha görev yapacak HSYK üyelerinin bir kısmını, bugünkü Yargıtay ve Danıştay’a seçtirmiş olacaklar..
Ama istifacıların görev sürelerinin dolması beklenirse (Musa Tekin için zaten seçim yapıldı), büyük ihtimalle o tarihe kadar 22 kişilik yeni HSYK göreve başlamış olacak ve birçok üyeliği boşalmış Yargıtay ve Danıştay’daki boşlukları dolduracağından, bu iki yüksek yargı kurumundaki yapı da değişmiş olacaktı.
Dolayısı ile maksat şu: Eski Yargıtay ve Danıştay’ın üye seçmesi.Yenisine iş bırakmamak.
Eski Yargıtay ve Danıştay’a üye seçtirip, dört yıl daha kendi ideolojilerinden isimlerin HSYK’da bulunmalarını sağlamak istiyorlar.
Hatta şunu söyleyeyim: İstifa edenlerin bir kısmı, alelacele aday olup, tekrar HSYK’ya seçilirlerse, hiç şaşmayın.
Böylece ne sağlanmış olacak?
Örneğin bir sene sonra görev süresi dolacak üye, dört yıl daha görev yapmış olacak.
YENİ AKİT