Faruk Arslan’ın haberi:
Belkavli Epilepsi Hastası Değil mi?
FETÖ’ye yönelik TUSKON operasyonunda gözaltına alınan ve tutuklanan Ömer Faruk Kavurmacı’nın 8 aylık cezaevi serüvenin epilepsi hastası olduğu iddiasıyla son bulması, demir parmaklıklar arkasında yıllardır hastalıklarla pençeleşen 28 Şubat mazlumlarını gündeme getirdi. Kavurmacı gibi epilepsi hastası olan Sivas davası mahkumu Faruk Belkavli başta olmak üzere 28 Şubat mağduru birçok kişi, yıllardır zindanlarda ilaçlar ve ameliyatlarla ayakta durmaya çalışıyor.
8 AYDA TAHLİYE
FETÖ’ye ait TUSKON’a üye olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tehdit eden TUSKON Başkanı Rızanur Meral’i alkışlayanlar arasında yer alan işadamı Ömer Faruk Kavurmacı’nın 8 Eylül 2016’da başlayan tutukluluk süreci, 8 ayda son buldu. Ömer Faruk Kavurmacı, özel bir hastaneden aldığı ‘epilepsi (sara) hastalığı’ raporu ile İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğince alınan kararla tahliye edildi. Çeşitli tartışmaları da beraberinde getiren tahiye kararı sonrası yıllardır demir parmalıklar ardında çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşan ancak tahliye hakkından faydalanamayan 28 Şubat mağdurları gündeme geldi.
24 YILDIR MAHKUM OLAN BELKAVLİ DE SARA HASTASI
Belkavli gibi Sivas olaylarına karıştığı iddiasyla 24 yıldır ahir ömrünü cezaevlerinde geçiren Ömer Faruk Gez de hastalık pençesinde. Ayağından rahatsız olan Sivas mazlumu Gez, ikinci kez ameliyat olmayı bekliyor. Sakat kalma tehlikesiyle baş başa olan Gez, bulunduğu Kırşehir Cezaevi’nin ailesine uzak mesafede olması dolayısıyla tam 10 aydır anne-babasıyla görüşemiyor.
Bir diğer Sivas mazlumu Ahmet Turan Kılıç, 24 yıl önce 59 yaşında girdiği cezaevinde 83 yaşına geldi. Sivas Emniyet Müdürlüğü’ne ait televizyonu tamir ettikten sonra konulan video kaseti izlerken Aziz Nesin’i eleştirdiği gerekçesiyle keyfi bir şekilde tutuklanan Kılıç, kalp ve tansiyon hastası. Yürüyemeyecek halde olan, bazı açık görüşlere dahi katılamayan Sivas mazlumu Kılıç, namazlarını sandalyede kılabiliyor, ilaçlarla hayatını sürdürüyor.
İslâmi kimliğiyle bilinen mütedeyyin insanların uyduruk gerekçelerle cezaevlerine atıldığı Hizbullah davasında mağdur edilen Ahmet Arslan ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. 28 Şubat zulmünün etkisini en fazla hissettirdiği 2001 yılında hürriyeti elinden alınarak tutsak edilen Ahmet Arslan’ın şeker ve tansiyon hastalığının yanı sıra 4 ayrı kalp damarında yüzde 100 tıkanma bulunuyor. 18 ayrı ilaç kullanan Arslan, doktorlarının ifadesine göre her an kalp krizi geçirebilir.
İslami faaliyetler sebebiyle 2001 yılında mahkum edilen Yasin Demir, ölümcül hasta. 28 Şubat sürecinde 36 yıl hüküm giyen Yasin Demir 16 yıldır tahliye bekliyor. Hepatit b ve 'delta süper enfeksiyonu' hastalıklarına yakalanan Demir’in ismi gündeme dahi gelmiyor.
28 Şubat sürecinde 2000 yılında tutuklanan Şeyhmus Alpsoy, Tekirdağ 2 Nolu F-Tipi Cezaevinde hastalığa yakalandı. Kolon kanseri olan Şeyhmus Alpsoy, 17 yıldır adalet bekliyor. Şeyhmus Alpsoy ile birlikte Hizbullah davasından hüküm giyen baba Mehmet Emin Alpsoy da oğlu ile birlikte sağlık sorunları yaşıyor. 70 yaşında olan, bel fıtığı hastalığı ve ayağındaki sakatlıktan dolayı
OLAM KALP KRİZİ GEÇİRDİ, DURUMU KÖTÜYE GİDİYOR
İslami kimliğinden dolayı 28 Şubat zulmünde tevkif edilen, 16 yıldır
tutuklu bulunan Mehmet Olam kalp hastası. Geçirdiği kalp krizi sonrası cezaevinde ameliyat olan Olam’ın cezaevi şartlarında durumu her gün daha kötüye gidiyor. Mehmet Olam da Faruk Belkavli, Ömer Faruk Gez, Ahmet Turan Kılıç, Ahmet Arslan, Şehmus Alpsoy, Yasin Demir ve M. Emin Alpsoy gibi hastalık nedeniyle tahliye hakkından faydalanmayı bekleyen 28 Şubat mağdurları arasında.
Kaynak: Yeni Akit