Rifat Hisarcıklıoğlu, aynı zamanda mütevelli heyeti başkanı olduğu TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'ndeki konferansta, öğrencilerin YÖK'ün kararı doğrultusunda okullarına başörtüsüyle girebileceklerini söyledi. Üniversite düzeyine gelmiş birisinin, başını örtmesi sebebiyle eğitim hakkının elinden alınmasını kabullenemediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Biz öğrencilerin başlarına ne örttüklerine değil, başlarının içini nasıl doldurduklarına bakacağız." dedi.
TOBB ETÜ öğrencilerine 'girişimcilik' konulu konferans veren Odalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, girişimci olmanın yolunun özgürlükten geçtiğini dile getirdi. "Kafalar ne kadar özgür olursa, düşünceler o kadar özgür olur." tespitini yapan Hisarcıklıoğlu, üniversitelerde kılık-kıyafet yönetmeliğinin nasıl olacağı konusunun konuşulmasını eleştirdi. Üniversitelerin kılık kıyafetin bekçisi olmaması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Devletin görevi, eğitimi en iyi şekilde nasıl vereceğini düşünmek olmalıdır. Ben üniversiteyi kazanmış arkadaşımı bu sınıfta görmek istiyorum. Rengi, dili, etnik kökeni, ideolojisi, kıyafeti beni ilgilendirmiyor. Başlarına ne örttüklerine değil, başlarının içini nasıl doldurduklarına bakacağız." ifadelerini kullandı. Üniversitelilerin kendi iradeleri dışında başlarının açılmasına karşı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, eğitim sistemindeki yasakların kaldırılmasını istedi. TOBB Başkanı, "Bu üniversitede rock müziği grubu da olacak, tasavvuf müziği grubu da olacak. Değişime ayak uydurmanın ve ülkemizi daha ileri taşımanın yolu, hür teşebbüsün istediği donanımda, fikri, vicdani ve irfanı hür insanlar yetiştirmekten geçiyor." dedi. Dünyanın gıda, su, enerji, istihdam ve döviz kuru savaşlarını konuştuğunu belirten Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya bu konuları tartışıyor. Üniversiteler bu konuları tartışıyor. Medya bu konuları tartışıyor. Siyaset bu konuları tartışıyor. İşte biz bunları tartışmamız gerekirken başörtüsü konusunda tıkanıp kalmamalıyız. Dünyanın 17. büyük ekonomisi başörtüsü sorununu çözmeli. Bu konu bireysel özgürlük çerçevesinde çözülmelidir. Siyasetçisinden sivil topluma kadar, artık bu konuda toplumsal bir mutabakat oluşmuştur."
ERCAN BAYSAL / ZAMAN