Tillo’dan Yılmaz Özdil’in İstihza Dolu Küstahça Yazısına Tepki

Bugünkü yazısında “Coronavirüse karşı aşıyı bulsa bulsa Tillo evliyaları bulur” diyerek Tillo uleması ile alay eden Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’e Tillo müderrislerinden Molla İsmail Hakkı Toprak’tan cevap geldi.

HAKSÖZ-HABER

Yılmaz Özdil, İslami değerlere yönelik düşmanlık ve tahammülsüzlüğünü koronavirüs muhabbeti üzerinden Tillo medresesini aşağıladığı bugünkü yazısında da sürdürdü. “Coronavirüse karşı aşıyı bulsa bulsa Tillo evliyaları bulur” diye Tillo medresesi ile alay eden Yılmaz Özdil’e cevap gecikmedi.

Kendisi aynı zamanda Tillo medresesi müderrislerinden İsmail Fakirullah ve İbrahim Hakkı’nın torunu olan Molla İsmail Hakkı Toprak, Yılmaz Özdil’e yönelik cevabi yazısında şunları kaydetti:

 “Bugün ki yazınızın başlığı uğraşı olmayanların abesle iştigali kabilinden olmuş, numune-i misal teşkil etmiştir. Anlı şanlı profesörlerimiz, bilim kurullarımız dururken (isimlerini ballandıra ballandıra saydığınız profesörler bugüne kadar aşı üretememişken)  Tillo Evliyalarından medet ummanız hayreti mucib bir haldir.

Tillo evliyaları aşıyı bulsun diye müstehziyane başlık atacağınıza keşke Tillo’da yetişip matematikten, fizik-kimyaya, astronomiden anatomiye kadar kıymetli eserler veren İbrahim Hakkı Hazretlerini ve üstadı İsmail Fakirullah Hazretlerini tanıyabilmiş olsaydınız. Ama sizin ve sizin gibi düşünenler sayesinde onların ve öncesine dayanan 1100 yıllık mirasa bu millet bir günde hasret bırakıldı. Halkımız bu ilmi çalışmalara rağmen bir günde cahil kılındı.

 Marifetname ve benzeri eserler Tillo’da kaleme alınmış ve evimizde sergilenmektedir. Görme yetisini kaybetmemiş gönüllere Güneş Hadisesi bugün bile ışık tutmaktadır.

Bütün dünyada saygı ile anılan Tillo’ya duyduğunuz kinin sebebi nedir?

Ya gerçekten Tillo’yu bilmiyorsunuz, ya da kasıtlı düşmanlık yapıyorsunuz. Eğer sebep birincisiyse buyurun misafirimiz olunun size Tillo’yu ve Evliyalarını anlatalım. Değilse (Tillo’nun Dinine, Devletine, Milletine bağlılığı sizi rahatsız ediyorsa) söyleyecek söz bulamıyorum.

Sayın ÖZDİL Terör belasıyla, gayri hukuki yapı ve oluşumlarla mücadelede milletimizle birlikte Devletimizin yanında olmak varken, insanımızı bilgilendirmek yerine salgın hastalığın suçlusunu Tillo’da aramak garabet ve gaflet değil midir? Devletimizi o kadar küçümsemeyiniz, milletimizi de hafife almayınız lütfen! (Bu yazıyı kaleme alırken Devletimizin virüse karşı yerli tanı kiti geliştirdiğini ve ABD’den beşyüzbin sipariş alındığını okudum.)

Diyanet teşkilatının bu salgına karşı öneri sunmasını bekleyip önemsiyorsanız sizi tebrik ederiz, sayenizde Diyanetin başka görevlerini de öğrenmiş olduk! Akıl, bilim, liyakat endişelerinize meseleleri kişiselleştirmeden katılabiliriz. Ancak Ülkenin zavallılaştığı hezeyanına asla!

İyimserlik ve ümit yerine kötümserlik ve karamsarlık pompalayarak Devleti, Diyanet İşleri Başkanlığını ve Mollaları dilinize dolayarak işte suçluyu buldum ilanıyla hedef tahtasına oturtmanızı ayıplıyor ve kınıyorum. İçerde ve dışarda bize yönelik türlü tuzak, ihanet ve oyunlar tezgâhlanırken bu meselelerle vakit kaybetmenize ve enerji sarf etmenize anlam veremiyorum.”

*

Yılmaz Özdil’in bahse konu yazısı:

Coronavirüse Karşı Aşıyı Bulsa Bulsa Tillo Evliyaları Bulur

Araştırmalarını ABD'de sürdüren Profesör Aziz Sancar'ın kimya dalında Nobel ödülü kazandığı gün, fahri profesör doktor unvanı bulunan asrın liderimiz “neden zorunlu matematik, fizik, kimya dersi tartışılmıyor da, zorunlu din dersi tartışılıyor” diyorsa… Bu ülkenin coronavirüse karşı aşı icat etme ihtimali olabilir mi?

Cern'de sekiz bin bilim insanının hadron çarpıştırıcısıyla deneye başladığı gün, diyanet'e bilim bakanlığı'nın dört misli bütçe ayırıp, din eğitimi bile almadığı halde din adamı kabul edilen molla'ları devlette kadrolu işe alan ülke… Coronavirüse karşı ilaç bulabilir mi?

(Sekiz bakanlıktan fazla bütçesi olan diyanet'in coronavirüse karşı önerisi ne oldu? Ortak tespih kullanmayın, şahsi tespih kullanın!)

Tübitak'ın kabul etmediği projeyi Harvard Üniversitesi kabul ederken, Tübitak'ın kabul etmediği projeyi NASA kabul ederken, Tübitak'ın kabul etmediği proje 54 ülke arasında dünya birincisi olurken, Tübitak'ın kabul etmediği projeyi Almanya kaparken, Tübitak'ın kabul etmediği projeyi İngiltere kaparken, Tübitak tarafından Tillo evliyalarının kerametlerini “bilimsel” kabul edip, aynı anda iki farklı yerde görülebilen tarikat şeyhlerini “bilim fuarı”nda sergileyen ülke… Aynı anda 155 farklı ülkede görülebilen coronavirüsü laboratuvar ortamında izole edebilir mi?

 (Tübitak'ın “bilimsel” kabul ettiği projeler arasında, mahremiyeti koruyan önlük projesi, ihram giyen hacı robot projesi, ayet okunmuş fasulye projesi, kötü söz kavanozu projesi, tatlı kelam projesi, selamünaleyküm projesi var… Tübitak Bilim Şenliği'nde sergilenen selamünaleyküm projesine göre, siz yolda gördüğünüz ve hiç tanımadığınız birine selamünaleyküm diyorsunuz, o da size aleykümselam diyor, böylece mutlu bir toplum oluyor, proje bu!)

Bütün dünya nefesini tuttu, Çin'in Almanya'nın İsrail'in Kanada'nın üniversitelerinden gelecek müjdeli haberi bekliyor…

 “Akademisyenler sarık giymeli” diyenleri rektör yapan, “kadınlarla tokalaşmanın ateş tutmaktan daha korkunç” olduğunu söyleyenleri rektör yapan, Akp il başkanına teşekkür ilanı verenleri rektör yapan, “cumhurbaşkanımıza itaat etmek farzı ayn'dır, cumhurbaşkanımıza karşı çıkmak haramdır” diyenleri rektör yapan, “ben bu ülkede cahil, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum, ülkeyi ayakta tutacak olanlar cahil halktır, profesörden başlayarak en tehlikeli olanlar üniversite mensuplarıdır, okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyeni, bütün üniversitelerin başına getirip, Yök'e yönetici yapan ülkenin… İnsanlığa verebileceği hayırlı bir haber olabilir mi?

Dünya çapında saygın tıp profesörümüz Mehmet Haberal'ı utanmadan hapse tıkarken, tıp profesörü rektörümüz Fatih Hilmioğlu'nu iftiralarla hapse tıkarken, hem Tübitak başkanı, hem Yök başkanı profesörümüz Kemal Gürüz'ü yalanlarla hapse tıkarken, ilaç icat eden, yüksek bilim konseyi üyesi eczacı profesörümüz Tayfun Uzbay'ı hakaretlerle hapse tıkarken, dünya çapında saygın tıp profesörümüz Türkan Saylan'ı küfürlerle öldürürken, “deve sidiği şifalıdır” diyen arkadaşı, üniversitede akademisyen yapan ülkenin… Coronavirüse karşı önlemi sizce ne olabilir?

Akıl'dan bilim'den liyakat'tan uzaklaşan, tarikat-cemaat-zırcahil atmosferine teslim olan ülkenin, kaçınılmaz zavallılığıdır bu.

Tee yüz yıl önce, Kurtuluş Savaşı'nın o imkansız ortamında bile, boza şişelerinin içinde serum üreten, dağlarda çadırlarda laboratuvar kurup, kolera, çiçek, veba kültürleriyle aşı üreten ülkenin… Bugün alt tarafı virüs test kiti bile üretemeyen hali, kolonya bile üretemeyen hali, ibret vericidir.

İnsanlık bu badireyi elbette atlatacak.

Ama bu ülkenin insanları artık lütfen… “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” vizyonuyla “ulemaya soralım” arasındaki hayati tercihini, idrak etmek zorundadır.

Gündem Haberleri

Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerini kolaylaştıracak yeni adımlar devrede
Şanlıurfa’da cinsel sapkınlık programı tepki çekti
AK Parti'de yeni İstanbul İl Başkanı belli oldu
“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"
Muğla'da Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans helikopter düştü: 4 ölü