Program, Şubat ayında şehadete varanların yer aldığı sinevizyon gösterimi eşliğinde başladı.
Söyleşisine dua ile başlayan Abdullah Yıldız öncelikle şehadetin iyi anlaşılması için cihad kavramının iyi anlaşılması gerektiğine değindi. İnsanlığı diri tutabilecek iki kavramın cihad ve şehadet olduğunu ve bu iki kavramın müslümanların lügatından çıkarılırsa silikleşeceğine, dava bilincini kaybedeceğine vurgu yaptı.
Yıldız, “cihadın hakkını vererek cihad edin” ayetinin üzerinde durarak Allahın kadrini, kıymetini bilmeden cihadın olmayacağından bahsetti. Aynı zamanda yeni şehidimiz Ömer Bilal Kandemir’in mesajını salondaki dinleyicilere aktardı:
"Bu kavga haç-hilal kavgasıdır. Bu kavga imanla küfrün savaşıdır. Bu kavga hakla batılın kavgasıdır. "
Yıldız Allah’ın verdiği imkanların, gücün hepsini Allah için kullanmanın cihadın hakkını vermek olduğunun üzerinde durdu.
Programda ayrıca şehadetin yalnızca ölünce olmadığı belirtilerek Aliyya İzzetbegoviç örneği verildi. İzzetbegoviç’in mücadelesiyle şahitlik yaptığı anlatılarak Peygamber Efendimiz'in (sav) “İşin başı İslam'dır, direği namazdır, doruğu ise cihaddır” sözleri aktarıldı.
Abdullah Yıldız, müslümanlar tarafından cihad anlayışına başka imajlar verilmeye çalışılmasından bahsetti. Bunun bir psikolojik savaş olduğunu da belirtti. Şahit kişi örnek insan, rol modeldir diyerek buna karşılık cevap vermiş oldu.
Şöyleşi “şehitlerin kanı, mücadelesi insanlığa diriltici mesaj taşıyor” sözleriyle tamamlandı.
Ayrıca 'sol faşistlerin' haber portalı Sol Haber programa saatler kala programı proveke edecek bir haber yaptı. Üniversite 'Cihad ve Şehadet' Propagandası başlığıyla habere çıkan 'sol faşistler' İslam'a olan kinlerini yine saklayamadılar. ( http://haber.sol.org.tr/toplum/universitede-cihat-ve-sehitlik-propagandasi-228988 )
İslami çalışmalardan her alanda rahatsız olan ve sürekli Müslümanları provoke eden 'sol faşistler' şunu bilsin ki üniversitelerde cihad yolunda şehid olmayı bekleye nice mümin genç var.
Haber: Selime Kahraman
Foto: Esma Nur Ün