Suriye'deki mücahitlerin zaferi diktatör Esed ailesini çökertmekle kalmadı, Baas rejimi ile birlikte bölgedeki birçok aktörün dengesini değiştirdi. Beşşar Esad'ın müttefiki İran ve Rusya, dünyaca ünlü gazetelerin analizlerinde zaferin kaybedenleri hanesine yazılırken Türkiye ise bölgede edindiği kazanımlarla öne çıkıyor.
Ünlü İngiliz dergisi The Economist, Türkiye'nin bölgedeki kazanımlarını merceğe aldı. "Suriye rejimi çökerken Erdoğan PKK/YPG'ye karşı zafer hedefliyor" başlıklı analizinde ünlü dergi, muhaliflerin zaferiyle izole olan ve zayıflayan örgütü kötü senaryoların beklediğinin sinyalini verdi.
Türkiye'nin 10 yıllardır ABD ile ilişkilerinde, desteklediği YPG birliklerini çekmesinin en üst başlıklar arasında olduğuna değinen dergi, rejimin çökmemesi halinde ikinci Trump döneminde de YPG/PKK'nın en önemli konu başlıklarından biri olacağına dikkat çekti.
Analizde Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) PKK/YPG'nin kontrolünden aldığı bölgeler bir bir sayıldı. Tel Rıfat'ı ve PKK/YPG'nin kalesi olarak bilinen Münbiç'i aldığına dikkat çeken analiz, SMO'nun YPG'nin hayat damarlarından Kobani'ye doğru ilerlediğini belirtti.
The Economist, "Hayat Tahrir el-Şam ( HTŞ ) ve SMO güçlerinin kuzey Halep'teki rejim güçlerine karşı gerçekleştirdiği saldırı muhtemelen Türkiye'nin onayıyla gerçekleşti. Ancak Türkiye bundan sonra ne olacağını tahmin edemezdi veya daha iyi bir sonuç umamazdı." dedi.
Suriye'nin geleceğinin henüz tam kesinleşmediğini savunana gazete Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinin her zamankinden daha güçlü olduğunu belirtti.
Türkiye Rus Prangalarını Kırdı: Rusya Devre Dışı
The Economist analizinde Türkiye'nin rejim Suriye'sinde güçlü nüfuzu olan Rus prangasını kırdığını şu cümlelerle ifade etti:
"Yıllar boyunca Türkiye'nin Suriye politikası, Suriye hava sahasının büyük bir bölümünü kontrol eden ve sınırın güneyindeki Türk operasyonları üzerinde etkili bir veto hakkı veren Rusya'nın elindeydi. Ankara'daki politika yapıcılar, HTŞ'nin 2017'den beri saklandığı İdlib'e yönelik bir Rus ve rejim saldırısı olasılığından korkuyorlardı. Böyle bir saldırı muhtemelen yüz binlerce Suriyeliyi silahlı radikallerle birlikte Türkiye'ye iterdi. Bu tehlike artık ortadan kalktı. Sonuç olarak Rusya'nın Türkiye üzerindeki etkisi gevşedi."
Yeni Bir Göç Dalgası Beklerken İşler Değişti
Türkiye’nin Orta Doğu'daki istikrarsız gelişmeler nedeniyle yeni bir göç dalgasına maruz kalacağının konuşulduğuna dikkat çeken analiz, Esed rejiminin düşmesiyle Türkiye'de yaşayan Suriyeli göçmenlerin ülkelerine döneceğini kaydetti: The Economist "Ancak son iki hafta ne büyük bir fark yarattı. Yeni bir Suriyeli göç dalgasından korkan bir Türkiye, aniden kendi göçmenlerinin çoğunun evlerine dönmesini beklemek için bir nedene sahip oldu." dedi.
Suriye'nin Türkiye sınırında Esad rejiminin pervasızlığı nedeniyle varlığını özerkliğe kadar taşımak isteyen PKK/YPG'nin hayalleri rejimin çökmesiyle suya düştü. The Economist, Türkiye'nin YPG'yi "sakatlayarak" geri planda bıraktığını yazdı.
Dergi'ye göre Şam'da Sünni yönetiminin şafağı denklemi değiştirdi. Bölgeyi inceleyen bir akademisyen olan Fabrice Balanche, Economist'e verdiği demeçte "Artık rejim gittiğine göre, [Araplar] artık YPG'yi desteklemek için bir nedene sahip değiller. Örgüt tamamen izole edilmiş durumda." dedi.
Örgütün tek ümidinin yanlarında konuşlandırılmış yaklaşık 900 ülke askeri şeklinde Amerikan koruması olabileceğini belirten analizde Başkan Erdoğan'ın Donlad Trump'ı ikna edebileceğini umduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın umudunu boşa olmadığını ise şu sözlerle anlattı:
"Trump, 2019'da fikrini değiştirmeden önce Amerikan güçlerini Suriye sınırından geri çekti ve Türkiye'nin birlikleri için halıyı serdi. Bu yılın başlarında, Suriye'den tamamen çekilmeyi düşündüğü bildirildi."
Analiz Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM parti aracılığıyla Abdullah Öcalan'ın Büyük Meclis'te örgütü lağvetmesi açıklamalarına da atıfta bulundu. Başkan Erdoğan'ın koalisyonunun savaşma hakkını da barışma hakkını da elinde tuttuğuna değindi.
The Economist, Ömer Özkızilcik, "Türkiye'nin, Trump göreve geldikten sonra veya hatta daha önce YPG'ye diz çöktürmek için büyük bir fırsata sahip olduğu" sözlerine vurgu yaparak analizi bitirdi.