Tesettür düşmanlarına yaptırım yok mu?

İlkokul öğrencilerine Cumhuriyeti anlatmaya çalışan bir öğretmen, tesettürü aşağıladı!

HAKSÖZ HABER

29 Ekim törenlerinde yapılan rezillikler bitmek bilmiyor. Küçük yaşta çocukları Atatürk portresi önünde secde ettiren mantık tesettür düşmanlığını da gizlemiyor.

Sol-Kemalistler son yıllarda iyice azıttı. Cari hükümetin Türkiye’ye çağ atlatan vesayet karşıtı tavrından bir takım siyasi ittifakların neticesi olarak geri adım atması Kemalistlere yaradı. Amiyane tabirle meydanı boş bulan Kemalistler müfsid ideolojilerinin gereği olan ne kadar rezalet varsa hepsini yerine getiriyorlar.

İlkokul öğrencilerine Cumhuriyeti anlatmaya çalışan bir öğretmen siyah örtü örterek tesettürü küçümseyici ifadeler kullandı. İşin özünde oldukça komik bir yaklaşım olan gerilik-ilerilik sarkacında ileriliğin giyim kuşamla özdeşleştirilmesi Tanzimat’tan bu yana Türkiye modernleşmesinin kimliğini oluşturuyor.

Arkaik ideolojileriyle Kemalistler için bu sebeple Batılı gibi giyinmek ideallerin zirvesini oluşturmaktadır. Bu kadar basit, sığ insanlardan bahsediyoruz! Bu saçma mantıklarını ilkokul çocuklarına da aktarmaya çalışan bir öğretmen çarşaf giyerek “benim neremi görüyorsunuz?” diye çocuklara soruyor.

Kendince çarşafı ve tesettürü tahfif ve tahkir etmeye çalışan “öğretmen” ardından ise bir Batılı gibi giyinerek kendince “gelişimini” tamamladığını öğrencilerine göstermeye çalışıyor. O öğrencilerin içinde ailesinde tesettürlü insanlar varsa ne olacak?

Tesettürü aşağılamaya çalışan bu utanmaza soruşturma açılması gerekmektedir. Eğer ki bu yaptığı yaptırıma maruz kalmazsa öğrenciler de başörtülü ve çarşaflı insanlara istedikleri her şeyi yapabilecekleri yanılgısına neden kapılmasın? Öğretmeni İslam ve insan düşmanı olan öğrencilerin bu durumdan etkilenmesinden daha doğal ne olabilir?

Yorum Analiz Haberleri

Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme