Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan "Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Meclis’e sevk edildi. Toplam 17 maddeden oluşan tasarıda en dikkat çekici düzenleme 12. maddede yer aldı. İl İdaresi'nin 11. maddesine yeni bir fıkra eklenmesini öngören düzenleme ile ilgili tasarının gerekçesinde şu ifade yer aldı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerinin terörle mücadelede kolluk güçlerine destek olacak şekilde kullanılmasının usul ve esasları ile bu faaliyetlerde görev alan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile diğer kamu görevlilerinin haksız iddialarla yıpratılmasını önlemek maksadıyla bazı düzenlemeler yer almaktadır."
Tasarıya göre, Türk Silahlı Kuvvetleri, kolluk güçlerine destek olmak amacıyla terörle mücadelede Bakanlar Kurulu kararıyla geçici süreyle görevlendirilebilecek. Görevlendirme kapsamındaki hususlar Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek. Bu görevlendirme, iki gereklilikten biri halinde yapılacak. Tasarıya göre bu gereklilikler, genel kolluk kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerini aşan durumlarda terörle mücadele için gerekli olması veya terör eylemlerinin kamu düzenini ciddi şekilde bozması hali.
Görevlendirilecek birliklerin çapı, teşkilatı, konuşlandırılacağı yerler, emir komuta ilişkileri, kuvvet kaydırılması ve gerekli görülen diğer hususları belirleme yetkisi, görevlendirme kararına uygun olarak, Genelkurmay Başkanlığı’na veriliyor.
Emir - talimat komutandan
Tasarının yine gerekçesine göre; terörle mücadele faaliyetlerinin başarısı için mülki amir, kolluk ve askeri birlik arasında eşgüdüm sağlanması hedefleniyor. Bunun için; 12. maddede, görevlendirilen Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri ve personeli, kendi komutanının sorumluluğu altında olacak, onun emir ve talimatlarına göre, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmetler Kanunu’nda belirtilen yetkiler ile kolluk kuvvetlerinin genel güvenliği sağlamada sahip olduğu yetkileri kullanarak verilen görevleri yerine getirecek.
Görevleri askeri birliklerin genel kolluk kuvvetleriyle birlikte yapması halinde komuta, sevk ve idare, askeri birliklerin en kıdemli komutanı tarafından üstlenilecek.
Yetkili komutanın ihtiyaç duyduğu istihbarat bilgileri, istihbarat birimleri tarafından öncelikle toplanacak ve gecikmeksizin paylaşılacak.
Koordinasyon valilerde
İllerde yapılacak görevlerde, askeri birlikte, genel kolluk kuvvetleri ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları arasındaki işbirliği, koordinasyon ve gözetim ise valiler tarafından yerine getirilecek.
Komutanın yazılı emri ile konuta, iş yerine girilecek
Tasarıda, son dönemde terörle mücadelenin şehir merkezlerine kayması ile karşılaşılan durumlarla ilgili de düzenleme yapılıyor. Operasyonlarda gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, kaçan kişilerin girdikleri konuta, iş yerine veya kamuya açık olmayan kapalı alanlara can, mal güvenliğinin sağlanması ya da kaçan kişinin yakalanması için yetkili birlik komutanının yazılı emri ile girilebilecek. Birlik komutanının kararı 24 saat içinde hakim onayına sunulacak.
Askere soruşturma zırhı
Tasarı ile aynı zamanda daha önce MİT mensupları için getirilen görevlerinden dolayı haklarında soruşturma açmak için izin alma gerekliliği askerler için de getiriliyor. Yine tasarının 12. maddesine göre, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları hakkında soruşturma yapılması için Başbakanın, diğer personel için Milli Savunma Bakanı, Jandarma Genel Komutanı ve Sahil Güvenlik Komutanı ile bu komutanlıklardaki diğer personel için İçişleri Bakanının izni gerekecek.
Tasarının gerekçesinde bu düzenleme ile ilgili olarak şu ifadeler yer aldı:
"Üstün bir anlayışla kendisine tevdi edilen terörle mücadele görevlerini yerine getiren tüm kamu görevlilerinin, yıpratılmasına yönelik olarak asılsız iddia ve ithamlara maruz kalabileceği dikkate alınarak, terörle mücadele görev ve faaliyetleri sebebiyle işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili olarak soruşturma izni verilene kadar yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerine başvurulamaması hususu düzenlenmektedir."
12. maddenin 5. bendine göre, Bakanlar Kurulu tarafından görevlendirilen TSK personelinin faaliyetleri askerlik hizmet ve görevlerinden, bu faaliyetler sebebiyle işlendiği iddia edilen suçları ise askeri suç sayılacak. Bu nedenle yapılacak soruşturma ve kovuşturma askeri yargı makamlarınca yürütülecek. TSK personeli dışındaki memur ve diğer kamu görevlileri hakkında ise işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili olarak Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacak.
Verilen zararın tazmini
Tasarıya göre, terörle mücadelede görev alan TSK personelinin, mülki idare amirlerinin, kolluk kuvvetlerinin, memurların görevlerini yerine getirirken verdikleri zararlar (kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri) devlet tarafından tazmin edilecek. Personelin görevini kötüye kullandığı mahkeme kararıyla tespit edilirse, zarar 1 yıl içinde ilgili bakanın onay vermesi halinde rücu edilecek.
Avukat ücretini devlet ödeyecek
Tasarının 15. maddesiyle, terörle mücadele görevi nedeniyle görevli tüm kişiler, mağdur, şikayetçi, katılan, davalı veya davacı konumunda olmaları halinde seçecekleri avukatın ücreti devlet tarafından ödenecek. Bu konudaki onayı ilgili bakan verecek.
Askere 'itibari rütbe' geliyor
Yurt dışı sürekli ve geçici görevlere atanan ya da görevlendirilen subay ve astsubaylara özellik gerektiren durumlarda görev süresince rütbesinin bir üst rütbesi verilebilecek. Tasarının gerekçesinde, ihtiyaç duyulan durumlarda Türk Silahlı Kuvvetlerini daha etkin bir rütbe ile temsil etmesine imkan sağlamak için getirildiği belirtildi. İtibari rütbe, halihazırda NATO üyesi bir çok ülkede mevcut.
Tasarıya göre, itibari rütbe alan personel bu rütbenin sahip olduğu yetkileri sadece yabancı ülke personeline karşı mevcut uluslararası anlaşmalar çerçevesinde kullanacak. İtibari rütbeden dolayı maaş farkı veya ilave tazminat ödenmeyecek. Bu personele gerçek rütbesinin özlük hakları verilecek. İtibari rütbe, personelin yurt dışı sürekli veya geçici görevi sona erdiğinde son bulacak.
Üsteğmenlere üstün başarı kıdemi verilmeyecek
Üst rütbelerdeki yığılmaların önlenmesi için üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdemi verilmesi uygulamasına son veriliyor. Ayrıca üstün başarı değerlendirmesi için sicil notu ortalamasının sicil tam notunun yüzde 90 olması şartı, yüzde 95'e çıkarılıyor.
Albaylar arasında rekabet ortamı tesis edilecek
Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilecek albaylar arasından, hizmetine bir süre daha ihtiyaç duyulanların hizmet süreleri YAŞ kararı ile uzatılacak. Mevcut uygulamada, albayların görev süresi sicil notu sıralamasına göre en üst sıradan başlayarak belirleniyor. Sicil notu sıralamasında altta olmasına rağmen hizmetine ihtiyaç duyulanların görevde kalması için kendisinden önceki tüm personelin görev süresinin uzatılması gerekiyordu. Bunun yerine, tasarı gerekçesinde ‘albaylar arasında olumlu rekabet ortamı tesis etmek ve liyakatli albaylardan azami süre istifade edebilmek için’ yeni bir sistem getirildi.
Sicil tam notu yüzde 90 ve üzerinde olanlar talepte bulunmaları halinde YAŞ değerlendirmesine girecek. Kendi sicil notu ile YAŞ tarafından verilecek değerlendirme notunun ortalamasına göre yapılacak sıralamaya göre ve görev süresini dolduran toplam albay miktarının yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde ihtiyaç duyulan sayıda albayın görev süresi 2 yıl uzatılacak. Görev süreleri 2 yıllığına uzatılan albaylar 2. Yılın sonunda yeniden değerlendirmeye girecek. Bunların arasından da bir önceki dönem uzatılanların yüzde 75’ini geçmeyecek şekilde yeniden 2 yıl uzatılabilecek.
Böylece albaylardan bir kısmının gerekirse yaş haddine kadar görev yapması mümkün hale gelebilecek.
Üst rütbelerde yığılmaların önlenmesi amacıyla astsubay ve üstçavuş rütbesinde üstün başarı kıdemi verilmesi uygulamasına da son veriliyor. Üstün başarı değerlendirmesi için sicil notunun yüzde 90 olması şartı, yüzde 95’e çıkartılıyor.
Üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdemi kaldırılmasından dolayı alınabilecek üstün başarı kıdem sayısı toplamı 6’dan 5’e düşürülüyor.
Askerler için hapis cezasının ertelenmesi
Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda, Türk Ceza Kanunu’nun hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükümleri askeri suçlar hakkında da uygulanacak. Bu konuda 4 istisna getiriliyor. Tasarıya göre, sırf askeri suçlardan dolayı hüküm verilen cezanın üç ay veya daha fazla hapis cezası olması halinde ceza ertelenmeyecek. Ayrıca, fiilin disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliği zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi halinde, fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi ile daha önce sırf askeri bir suçtan mahkûm olunması halinde de ceza ertelenmeyecek.
Kaynak: Al Jazeera